Niall'ın söylediği şey karşısında elim ayağım birbirine dolaştı.Nedensizce bir kaybetme korkusuna kapıldım.Saçma!Çünkü sahip olmadığın ya da kazanmadığın bir şeyi zaten kaybedemezdin.Umurumda değilmiş gibi görünmeye çalışarak "Bize ne bundan"dedim.
Dediğim şey üzerine önce şaşırsa da sonra omuz silkip yanıma oturdu Niall.Saçma sapan düşüncelere kapılmamak için sohbet açmaya çalıştım.
"Hala bana kızgın mısın dünyanın en güzel sarışını"diyip ona sarıldım."Hayır dünyanın en şapşal kirpisi"diyip oda bana geri sarıldı.Anlaşılan hala bana kızgın olan tek Luke kalmıştı.
Bizimkilerin yanından ayrıldıktan sonra Luke'un evine gittim.Annesi odasında olduğunu söyleyince merdivenleri koşarak çıktım ve kapıyı çalmadan direk içeri daldım.Çıplaktı!!!
"Yuhh!!Basmaya mı geldin lan gerizekalı"diyip yan tarafından havluyu alıp beline sardı.
"Kusura bakma dostum şuursuzca bir hareketti ama dert etme aynısı bende de var"diyip sırıtmamla suratıma yastığı yemem bir oldu.Sonra bir anda ciddileşip konuşmaya başladı.
"Ne işin var burada"
"Baktım senin gelip konuşmaya niyetin yok ben geliyim dedim"
"İstemez"
"Sen istemesen de ben istiyorum.Özür dilerim tamam mı?Hata yaptığımın farkındayım,Harry ile konuştuğum zaman gelip size anlatmalıydım.Luke seni cidden özledim"Kollarımı açıp bana sarılmasını bekledim ama hala mal gibi suratıma bakıyordu.Sarılmayacağını anlayınca omuz silkip arkama döndüm ve tam kapıyı açacağım sırada "Gel buraya"diyerek beni kendisine döndürüp sarıldı.
Saat gece ikiydi ve bir saat önce yatağa girmeme rağmen hala uyuyamamıştım.Çünkü aklımdan çıkmayan biri vardı.Lanet olsun ki çok merak ediyordum.Kendi içimde aldığım ani kararla yataktan kalktım ve elime ne gelirse üstüme geçirdim.Fazla ses yapmamaya çalışarak aşağıya indim ve anahtarı alarak evden çıktım.Ne olacaksa olsun diye düşünüp en yakın hastaneye yürümeye başladım.
Umarım buradadır diye düşünüp içeri girdim.Çünkü aklıma başka bir hastane gelmiyordu.Etrafıma bakınırken Liam'ı gördüm ve onu takip etmeye başladım.Asansöre bindiğini görünce lanet ettim çünkü onunla aynı asansöre binemezdim.Asansör çıkmaya başlayınca bende hangi katta duracak diye rakamları takip etmeye başladım.Dördüncü katta durduğunu görünce hemen merdivenlere yönelip çıkmaya başladım.
Bir tane adamın yanına oturup hırkamın kapüşonuyla kendimi gizlemeye çalışıp Liam'ın hangi odadan çıkacağını kaçırmamak için etrafıma bakmaya başladım.Soldaki en son odadan çıkıp doktorla el sıkışıp asansöre binip gitti.
Doktor gideceği sırada hemen yerimden kalkıp ona yetiştim ve "Merhaba Harry'nin durumu nasıl acaba"diye sordum.
"Siz kimsiniz?Hasta yakınları dışında kimseye bilgi veremiyoruz da"
"Eee ben şey...kuzeniyim"
"Durumu gayet iyi,endişelenecek bir şey yok,kolunda ufak bir çatlak var o kadar.En kısa zamanda taburcu olur zaten merak etmeyin"
Doktora teşekkür edip hemen oradan uzaklaştım.Nedensizce rahatladığımı hissettim.Eve gidene kadar kendi kendime gülüp durdum hatta.
"Okul şu şerefsizler çetesi yokken ne kadar rahatmış ya"dedi Luke.Ona fark ettirmeden gözlerimi devirdim.Harry olmadığı için diğerleri de gelmiyordu anlaşılan.Aslında onlarla laf dalaşına girmek nedensizce eğlenceli geliyordu bana tabi bunu Luke'a söylesem olayı hemen başka yere çekerdi.
"Hassiktir"diye bir anda bağırdı Zayn.
"Ne oldu lan?"dedim ona ve bana telefonunu uzattı.
1 yeni bildirim:Liam Payne seni takip etmeye başladı
Bildirimi görmemle ben Zayn'le aynı tepkiyi verdim ve bizimkiler bize deliymişiz gibi bakmaya başladılar.Şuan aynı şey gibi hissediyordum hani bir ortamda arkadaşınız size bir şey söyler ve o sizin kendi aranızdaki bir şaka falandır sonra deli gibi gülmeye başlarsınız herkes size tip tip bakar ya aynı o durum gibiydi.
"Ne karıştırıyorsunuz siz"diye sinirle sordu Luke,aynı zaman da Zayn'den telefonu almaya çalışıyordu.Zayn ona bir anda bağırıp uzak durmasını söyleyip sinirle kalktı ve uzaklaştı.Sonra Luke bana dönünce "Benim acil tuvalete gitmem lazım"diyerek kalktığım gibi koşmaya başladım.
Aradan tam iki gün geçmişti duyduğuma göre Harry taburcu olmuştu ama hala okula gelmiyordu.Sürekli onu düşündüğüm için kendime kızıyordum ama istesem de çıkmıyordu aklımdan.İkinci dersteyken kapı çaldı ve Liam,Nick,Chris ve Jenny içeri girdiler.Sıkıntıyla oflayıp başımı sıranın üstüne koydum ve gözlerimi kapadım.5 dakika kadar sonra tekrar kapı çaldı.
"Özür dilerim"
Harry.
Sesini duymamla kafamı kaldırdım ve heyecanla ona bakmaya başladım,kolunda hala sargı duruyordu,sınıfa şöyle bir göz attı ve benimle göz göze gelince üst dudağını hafif yukarı kaldırdı.Yavaş yavaş yürüyüp önümdeki sıraya oturdu.Luke'un koluma vurmasıyla ona döndüm ve bana sessiz bir şekilde "Ne yapıyorsun sen"dedi.Ona hiçbir şey anlamında kafamı salladım ve tekrar önüme döndüm.
10 dakika kadar sonra ders bitince bizimkiler bahçeye çıkacaklarını benimde gelip gelmeyeceğimi sordular ben hayır anlamında kafamı sallayınca gittiler.Onlar gittikten sonra Harry bir anda bana döndü.Ona ne var dercesine bakarken sırıtarak konuştu.
"Naber kuzen"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Who is going to say first?
Fanfiction"Beni seviyorsun itiraf et" "Hayatımda kimseden bu kadar nefret etmemiştim" Geriye bir adım atmamla kolumu daha sıkı tuttu ve gözlerimin içine bakarak konuştu: "Hadi bir oyun oynayalım Louis,ilk sevdiğini itiraf eden kaybeder,var mısın?" "Va...