Harry'nin hırkamı uzatmasının üzerinden uzun bir süre geçmişti ama hiçbir harekette bulunmayıp almamıştım.Luke nasıl hala bir tepki vermemişti ona şaşkındım.Kızarsa bu sefer ona hak verecektim çünkü doğum gününü unutmuştum.Harry'nin Luke'la benim kavga etmemizden zevk aldığından artık emin olmuştum.Çünkü isteseydi hırkamı kimsenin olmadığı bir zaman da verebilirdi.Düşüncelere daldığım sırada Luke ayaklandı ve Harry'nin elindeki hırkayı alıp "Tamam verdin işte şimdi git!"diye bağırdı.Harry'nin bir şey diyeceğini anlayınca "Lütfen gider misin?"dedim.Sinirli ifadesi bir anda kayboldu ve gözlerini kapayıp derin bir nefes aldıktan sonra tekrar açtı ve bana son bir bakış atıp seri adımlarla sınıftan çıktı.
Luke'a döndüğüm sırada "Yalanlarını dinlemek istemiyorum artık"diyerek sınıftan çıktı.Bir kaç dakika sonrada bizimkiler peşinden gitti.Oturup sakinleştikten sonra sinirle ayağa kalkıp sınıftan çıktım ve bütün okulda Harry'i aramaya başladım.Arka bahçeye çıktığımda sonunda bulabilmiştim.Bir ağacın altına oturup,gözlerini kapatmıştı.
"HARRY!"
Bağırmamla beraber gözlerini açıp ayağa kalktı ve beni görmesiyle kaşlarını çattı.Koşar adım yanına ilerledim ve onu tüm gücümle itip bağırdım."Neden yaptın bunu!Zevk alıyorsun değil mi?Luke'la kavga etmem çok hoşuna gidiyor değil mi?İsteseydin kimsenin olmadığı bir yerde de gelip verebilirdin.Sandığımdan daha kurnazsın sen.İlk gün size kötü davrandık diye bir çeşit intikam falan mı almaya çalışıyorsun kendince.Oynuyor musun benimle?Sikiyim oyununu da seni de.Hayatımda hiç kimseden etmediğim kadar nefret ediyorum senden!"
Ona baktığımda gözlerinin dolduğunu fark ettim."Cidden böyle mi düşünüyorsun?"dedi titreyen sesiyle.
"Ne?"
"Seninle oynadığımı,kendimce intikam almaya çalıştığımı mı sanıyorsun cidden?Evet sırıtarak gelip o çocuğun önünde hırkanı verdim,bundan da pişman değilim.Kavga etmenizden zevk alıyor falan değilim.Kardeşim dediğin kişiyle aranın bozulması asla hoşuma gitmez ama burada büyük bir istisna söz konusu çünkü Luke seni kardeşi olarak falan görmüyor.Sana olan bakışları,dokunuşları öyle sinirimi bozuyor ki tahmin bile edemezsin.Kardeşim ayağına sarılıp,öpüyor,yönlendiriyor.Hırkanı onun gözünün önünde verdim çünkü artık umudunu kesmesi gerek.Çünkü bizim aramızdan çıkması gerek."
"Luke'un davranışlarında bu kadar ne varda ben göremiyorum,Zayn'de geçen gün aynı şeyi ima etti"
"Yalnız olmadığımı bilmek beni mutlu etti.Zayn bile böyle düşünüyor ve sen hala anlamıyorsan ya da anlamamazlıktan geliyorsan..."
"Bir dakika!,Anlamamazlıktan mı geliyor muşum?Ne demeye çalışıyorsun?İma etme,açık açık söyle!"
"Tamam açık açık söylüyorum işte.Bir ihtimal daha olarak şunu görüyorum.Luke'un sana karşı olan ilgisinin farkındasın ama onu üzmek istemediğin ve yıllarca kardeşim dediğin için yediremiyorsun"
"Sen..."
"Bak işte doğruları söyleyince diyecek bir şey bulamıyorsun"
"Şu saçma konuyu kapat artık!Dün onun doğum günüydü ve ben unutmuşum.Gidip kutlamak yerine senin evindeydim ben dün.Eğer kızarsa ki olacak olan da bu kendimi hiçbir şekilde savunamayacağım çünkü bu sefer sonuna kadar haklı."
"Kendini savunmak zorunda falan değilsin Louis.Ona hesap vermek,gittiğin her yeri rapor etmek zorunda da değilsin.Hepimiz bir şeyler unuturuz bu çok normal değil mi?Ayrıca Luke doğmuşa ne olmuş dünya mı kurtulmuş sanki?"diyip histerik bir kahkaha attı.
"Kime ne anlatıyorsam"diyerek oradan uzaklaştım.
Terasa çıkıp,demirlere yaslandım ve son günlerde yaşadığım şeyleri düşünmeye başladım.Eğer gerçektende Harry ve Zayn'in düşündüğü gibi Luke'un bana karşı bir ilgisi varsa ne yapardım bilmiyorum.Kardeşim dediğim bir insana asla o gözle bakmam ki ben.Biraz daha düşününce Luke'un şu zamana kadar bana hiç kardeşim diye hitap etmediğini kendi taktığı kirpicik ya da Tommo adlarıyla seslendiğini fark ettim.Harry'e benimle oynadığını düşündüğümü söylediğim zaman gözlerinin dolup sesinin titremesi aklıma geldi ve kalbime bir sancı girdi.Ona karşı bir ilgim var mıydı emin değildim ama onu üzdüğüm için kendimi öldürmek istedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Who is going to say first?
Fanfiction"Beni seviyorsun itiraf et" "Hayatımda kimseden bu kadar nefret etmemiştim" Geriye bir adım atmamla kolumu daha sıkı tuttu ve gözlerimin içine bakarak konuştu: "Hadi bir oyun oynayalım Louis,ilk sevdiğini itiraf eden kaybeder,var mısın?" "Va...