CHAPTER 25

2.7K 178 792
                                    

Evet,garip gelecek biliyorum ama o kendini beğenmiş için araştırma yaptım.Ona karşı bir ilgim olduğundan değil tabi.Düşmanımın nasıl biri olduğunu bilmek zorundayım sonuçta değil mi?Öyle çokta işime yarayacak şeyler bulamadım ne yazık ki.Sağa sola kendisini anlatmamış belli ki.

"Hadi ama Louis beni mi kıracaksın bugün hafta sonu hem"

Dediğim gibi o kendini beğenmişi araştırdığım için uykusuz kalmıştım ve şimdi de Luke beni dışarı çıkmak için ikna etmeye çalışıyordu.

"5 dakika daha"

"Saat öğlen 1 seni gerizekalı tam 12 den beri seni kaldırmaya çalışıyorum"

"Tamam sen git kahve yap bende diğerlerine haber verip kalkıcam"

"Hayır,onların da gelmesini isteseydim onları da çağırırdım bugün yine kaçamak yapıcaz"

"O niye?"

"Seni özledim"

"Ah gel buraya"deyip onu kucağıma çekerek her zaman ki kardeş kucaklaşmamızı yaptık.


Bizimkilerin yanından ayrıldıktan sonra Luke'un evine gittim.Annesi odasında olduğunu söyleyince merdivenleri koşarak çıktım ve kapıyı çalmadan direk içeri daldım.Çıplaktı!!!

"Yuhh!!Basmaya mı geldin lan gerizekalı"diyip yan tarafından havluyu alıp beline sardı.

"Kusura bakma dostum şuursuzca bir hareketti ama dert etme aynısı bende de var"diyip sırıtmamla suratıma yastığı yemem bir oldu.Sonra bir anda ciddileşip konuşmaya başladı.

"Ne işin var burada"

"Baktım senin gelip konuşmaya niyetin yok ben geliyim dedim"

"İstemez"

"Sen istemesen de ben istiyorum.Özür dilerim tamam mı?Hata yaptığımın farkındayım,Harry ile konuştuğum zaman gelip size anlatmalıydım.Luke seni cidden özledim"Kollarımı açıp bana sarılmasını bekledim ama hala mal gibi suratıma bakıyordu.Sarılmayacağını anlayınca omuz silkip arkama döndüm ve tam kapıyı açacağım sırada "Gel buraya"diyerek beni kendisine döndürüp sarıldı.


Hissetmiyordum.

Gerçekten de hiçbir şey hissetmiyordum.

Eskiden kardeşim dediğim kişinin intihar haberini almıştım ama ufacık bir his belirtisi bile yoktu.

Herkesin gözünün şuan benim üzerimde olduğunu hissedebiliyordum.Ölmüş müydü acaba?Bana bir keresinde benim canım yanmışsa senin,senin canın yanmışsa da benim canım yanmış demektir demişti.Peki benim şuan niye canım yanmıyordu.

"Louis bir cevap ver artık sana seslenip duruyoruz!"Zayn'in bağırmasıyla kendime geldim ve şaşkın bakışlara donuk bakışlarımla karşılık verdim.

Bizimkiler ayaklanınca Harry sinirli bir şekilde bana döndü."Sen de gidecek misin hastaneye!?"

Bilmiyorum,gidecek miydim?"Louis sabaha kadar seni bekleyemeyiz bir cevap ver!?"Kelly'nin bağırmasıyla Harry dişlerini sıkarak ona döndü ve cevap verdi."O gelmiyor."

Bizimkiler gidecekleri sırada ani bir kararla Harry'nin elini tutarak onuda kendimle beraber ayağa kaldırdım ve "Geliyoruz"dedim.Harry başta olmak üzere hepsi şaşkınlıkla bana bakmaya başladı.

Who is going to say first?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin