Gözlerimi zorlukla da olsa açabildiğimde elimde hissettiğim güçlü bir baskıyla gözlerimi oraya çevirdim.Uzun ince ve kemikli parmaklar minik parmaklarımı sıkıca sarmalamıştı.Sesimi bulabildiğimde fısıldadım.
"Harry?"
Hışımla kafasını kaldırdı ve gamzelerini gösterecek şekilde gülümsedi,elinden oyuncağı alınmış bir çocuğa tekrar oyuncağını vermişler kadar sevinçli görünüyordu.Konuşmak yerine gözlerimizi birleştirdi ve yüzünü yüzüme yaklaştırıp alnıma küçük öpücükler armağan etti.İhtiyacım olan sıcaklığı hissetmemle huzurla gözlerimi yumdum.
Gözlerimi tekrar aralamamla kapının açılması bir oldu.Harry'le aynı anda oraya baktığımızda bizimkileri ve annemle kardeşimi gördüm.
Annem gelip bana sıkıca sarılırken Niall her zaman ki sevecenliğiyle konuştu."Ne diye bu kadar uyudun ki kediler kış uykusuna yatmaz!"İstemsizce bir kıkırtı çıkınca ağzımdan diğerleride gülmeye başladı.
"Haha dememiş miydim size iki dakika bile sürmez güldürürüm diye!"Zayn şakasına kafasına vurunca suratını astı ve Kelly'nin omzuna yaslandı.Annem yanağımı öptükten sonra doktorla konuşacağını söyleyip kardeşimle beraber odadan çıktılar.
Harry'nin gözünden bir damla yaş düşerken aynı zamanda da gülümsemeye çalışıyordu."Ç-çok korktum ben Louis,keşke gelseydim seni almaya,bayıldığını söylediler,bir şey mi oldu sana!?"Diğerleri bizi yalnız bırakmak isterlermiş gibi burukça gülümsediler ve bana sarıldıktan sonra çıktılar.
"Anlamıyorum Louis biz telefonda konuşmuştuk sesin iyi geliyordu....benden bir şey mi saklıyorsun!?"
Keşke bir tek senden saklasam sevgilim...
"Hayır Harry bir şey saklamıyorum....ben şey..."
"Bir hastalığın falan varda bana mı söylemiyorsun Louis!?"Kendini arkasındaki koltuğa atıp sinirle saçlarını çekiştirdi.Yanına gitmek için doğrulmaya çalıştığım sırada bir acı hissetmemle yüzümü buruşturup geri uzandım.Serum takılıydı.
Anlamış olacak ki hızla yerinden kalkıp yatağın kenarına oturdu ve bir elini belime yerleştirerek okşamaya başladı."Anlat bana"Sessiz kaldığımda derin bir nefes alıp devam etti."Seni hastaneye getiren kişiyle konuştum,bayılmadan önce telefonla konuşuyormuşsun sonra bir anda buz kesilip yere yığılmışsın.Söyle bana Louis!Rahatsız eden biri mi var!?Neden bayıldın!?"
Telefondaki ses tekrar aklıma gelince Harry'nin belimdeki elini sıkabildiğim kadar çok sıktım.Biliyordum...O varken bana bir şey olmazdı!
"Harry lütfen sakin olur musun?Bir şeyim yok,yemin ederim."
Etme Louis
"Telefondaki kişiylede alakası yok,bir şey satmaya çalışan birisiydi.Açlıktan başım dönmüş olmalı"İnanmamış gibi tek kaşını kaldırınca sıkıntıyla bir nefes verdim."Lütfen inan bana,bir şey olsa sana tabiki de söylerim"
Surat ifadesi yumuşadıktan sonra başımı yavaşça kaldırıp göğsüne koyup saçlarımı okşamaya başladı."Bir daha yanında ben olmadığım sürece bir yere gitmeyeceksin!"
Oha...Abartının dibine vurmuştu!
"Saçmalama Harry bir kez bayıldım diye sürekli bayılacağım diye bir şey yok ya!"
"Evet haklı olabilirsin ama bayılacaksan da benim yanımda bayıl bir tek!" Hmm diye bir ses çıkarıp göğsünü öptüm.
Yataktan çıkmamak için beşinci ya da emin değilim altıncı kerede olabilir,direttiğimde popoma yediğim sert bir şaplakla acı içinde inledim."Harry!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Who is going to say first?
Fanfiction"Beni seviyorsun itiraf et" "Hayatımda kimseden bu kadar nefret etmemiştim" Geriye bir adım atmamla kolumu daha sıkı tuttu ve gözlerimin içine bakarak konuştu: "Hadi bir oyun oynayalım Louis,ilk sevdiğini itiraf eden kaybeder,var mısın?" "Va...