Şuan bütün gözlerin benim üzerimde olduğunu hissedebiliyordum.Lanet olsun Harry şu ağzını niye tutamadın ki.Sanki hepsi benden bir yanıt bekliyormuş gibi ağzımın içine bakıyorlardı.Ölüm sessizliği dedikleri böyle bir şeydi heralde.
"Hadi ama Louis herkes seni bekliyor,korkuyor musun yoksa?Özür dilediğin için hem de!Komik olma lütfen özür dilemek kötü bir şey değil ki hem zaten önce ben diledim bak bunu da söyledim rahat edebilirsin artık"Harry ciddi miydi yoksa alay mı ediyordu anlayamamıştım.
"Ne diyor bu gerizekalı"diye sinirle konuştu Luke.Ne olacaksa olsun diye düşünüp gerçekleri anlatmaya karar verdim.
"Biz geçen gün marketin önünde karşılaştık ve Harry aynı sınıfta olduğumuzu ve oturduğumuz yerlerinde yakın olduğunu bu yüzden yaptığımız kavganın gereksiz olduğunu söyleyip özür diledi"
"Eee?"
"Sonra...şey bende ona hak verdim aslında ve bende..."
"Sende özür diledin"deyip sözümü kesti Zayn.Sözümü kesmekle kalmayıp bana sinirle bakmaya başladı.
"Aaa kötü çcouğumuzun olanlardan haberi yokmuş baksanıza daha doğrusu bunlardan hiçbiri bilmiyormuş"Liam dedikten sonra Zayn burnuna yumruk atınca olanlar oldu saniyeler içinde herkes birbirine girdi.O kargaşa sırasında kafama sıkı bir darbe yedim bende.Kavga hala devam ederken Harry ben yerdeyken bir anda beni kaldırıp kolumdan tutup sınıftan çıkardı.Telaşlı bir şekilde etrafa bakarak beni okulun arka bahçesine çıkardı.Sonra kafamın her yerini elleyip derin bir nefes verdi ve "Bir şeyin yok"dedi.
"Niye getirdin beni buraya hala kavga ediyorlar muhtemelen gidip ayırmamız lazım"
"Niye konuştuğumuzu söylemedin.Ben aramızdaki her şeyi hallettik sanıyordum.Yine başa döndü her şey farkındaysan.Arkadaşların benden özür dilediğin için mi yoksa arkaya geçtik diye mi bu kadar kızdı?Eğer özür diledin diyeyse kusura bakma ama gerçek arkadaşlar böyle olmaz.Seni yönlendirmelerine izin mi veriyorsun gerçekten.Bide bana aşık olsan neler yaparlar kim bilir?"
"Hah!Sana aşık mı olsam?Kafama darbe alan benim ama aklını yitiren sensin galiba.Hayal aleminde yaşıyor olabilirsin ama ben gerçek dünyada yaşadığım için işler senin hayal aleminde nasıldır bilemem."
"Sadece bir ihtimalden bahsettim bu kadar gerilmene gerek yoktu bence.Hem ne demişler hiçbir zaman bu kadar emin konuşma elbet yapmam dediğin şey bir gün başına gelir.Mesela bende kimseden özür dilemem diyordum ta ki senden dileyene dek"
"Benim farkım ne ki?"
"İnan bende bunu kendime çok sordum ama daha bir yanıt bulamadım."Tam ona cevap vereceğim sırada bizim grup ve şerefsizler çetesi bizim olduğumuz tarafa birbirlerine bağırarak geliyorlardı.Hatta Zayn ve Liam birbirlerini ittiriyorlardı.
"Louis düş önüme gidiyoruz.Bir de gelmiş bahçenin ortasında bu salakla konuşuyorsun.Biz içerde dayak yiyelim sen gel burda sohbet et hem de bununla!!!"Luke'un demesiyle Harry sinirli bir şekilde ona yaklaştı.
"Yalnız bununla derken benim bir adım var.Harry Styles.Ayrıca sizin bu sert çocuk tavırlarınız o kadar komik ki bizi korkutacağına güldürüyor.Şunu da söylemek isterim ki Louis senin ne oyuncağın ne de kölen,ona istediğin gibi davranıp yönlendiremezsin.Çok yakın olabilirsiniz bende Liam ve diğerleriyle öyleyim ama kimse kimseyi yönlendirmiyor.Ben ondan oda benden özür diledi ve anlaştık ha sen ve diğerleri çok kavga etmek istiyorsanız bilemem tabi."
"Louis senden özür dilemekle kalmayıp fazlasıyla da yüz vermiş bakıyorum."
"Luke ne diyorsun sen."İnanamayarak ona bakıyordum.Bu benim tanıdığım arkadaşım değildi.Sonra bizimkilerin hepsi benden tarafa hiçbir şekilde bakmayıp okuldan çıktılar.
O gün hiçbir derse girmeyip gidip bir barda bütün gün içmiştim.Şimdi yanmış kilisenin duvarına sinmiş ağlıyordum.Gün içerisinde hepsini arayıp ulaşmaya çalıştım ama ya meşgule attılar ya da ben aradıktan sonra direk telefonlarını kapattılar.Gerçek arkadaşlık cidden bu muydu?
Gülüşme sesleri duyunca kafamı kaldırdım ve Harry ve arkadaşlarını gördüm.Onlar da biraz daha yaklaşınca beni fark ettiler ve şaşkın bir şekilde bana bakmaya başladılar.Sonra Liam Harry'e dönüp "Biz seni her zaman ki yerde bekleyeceğiz"diyip gitti.Hepsi gittikten sonra Harry gelip yanıma oturdu.
"İyi misin?"
"Umurunda mı?"
"Evet umurumda Louis.Bak ben kötü birisi değilim tamam mı?Arkadaşlarım da değil.Aramızdaki bu gerginliği çıkaran sizdiniz.Şimdi hiçbiri yanında değil bak yumruk atmaya kalkıştığın hakaretler ettiğin ben yanındayım."
"Neden?"
"Anlamadım?"
"Neden yanımdasın?"
"Bilmiyorum"
Nedenini bilmediğim şekilde daha çok ağlamaya başladım.Sonra etrafıma sarılan kolları hissettim."Ağla demeyeceğim çünkü ağlamak bazen iyi hissettirir biliyorum"dedi.
Ağlamam durmayınca kafamı kaldırıp gözlerimin içine bakarak "Daha çok ağlayacağını tahmin etseydim hiç söylemezdim"dedi ve ikimizde gülmeye başladık.
"Yakından bakınca gözlerin daha bi güzel gözüktü şimdi.Sanki içine hapsetmek istermiş gibi"
"Aslında senin de saçların fena değilmiş"dedim gülerek.
Sonra gözleri dudaklarıma kaydı ve baş parmağını dudağıma dokundurdu."Aslında gözlerin kadar dudakların da güzelmiş"dedi.
Ona cevap vereceğim sırada dudaklarıma uygulanan baskıyla konuşamadım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Who is going to say first?
Fanfiction"Beni seviyorsun itiraf et" "Hayatımda kimseden bu kadar nefret etmemiştim" Geriye bir adım atmamla kolumu daha sıkı tuttu ve gözlerimin içine bakarak konuştu: "Hadi bir oyun oynayalım Louis,ilk sevdiğini itiraf eden kaybeder,var mısın?" "Va...