CHAPTER 35

2.4K 148 222
                                    

'Harry&Louis Styles'

Kapıda gördüğüm yazıyla mutluluk ve şaşkınlık karışımı bir duyguyla Harry'e döndüm.Böyle bir şeyi neden yaptırmıştı bilmiyorum ama şuan dünya üzerinde benden daha mutlu birisi olamazdı diye tahmin ediyorum.Bana eve gidince bir hediyesi daha olduğunu söylemişti ama böyle bir şey aklımdan geçmemişti.


Karın içine gömülü bir şekilde Harry'le birbirimize bakmaya devam ederken Niall'ın arkadan Harry'e kar atmasıyla bu büyülü an bozuldu ve Harry Niall'a ölümcül bakışlar atarak peşinden koşmaya başladı.Sıkıntıyla nefesimi verip ayaklandığımda Liam'ın Zayn'i bir ağaca dayayıp öptüğünü görmemle şakadan yüksek sesle öksürdüm.Benim anım bozulduysa onlarınki de bozulmalıydı!

Zayn Liam'dan ayrıldıktan sonra sinirle bir kar topunu üstüme fırlatıp bağırdı."Kıskanç!"Ona karşılık vereceğim sırada Niall çığlık atarak arkama saklandı ve beni Harry'le karşı karşıya getirdi.

"Bırak lan onu sarı çocuk!"

"O zaman sende beni rahat bırak,sevgilin elimde!"Göz devirip dirseğimle Niall'ın karnına geçirdim ve tıslayarak kollarımı bıraktı.Harry gülerek beni kendisine çekti."Afferim,kapıyorsun benden bir şeyler ha!"

"O ne demek şimdi Harry?!Ben seninle tanışmadan öncede kendimi savunabiliyordum zaten!"Niall karnını tutmaya devam ederken konuştu."Kabul et ama aşık olmak seni uysallaştırdı!"Harry'nin üst dudağı yukarı kıvrılınca sinirle uzaklaştım ondan."Ne aşık olması lan!?Saçma sapan konuşma Niall,sarışınlığın tuttu yine!"

Üstümü silkeleyip evden içeri girdim ve masaya geri oturup önüme konulan yılbaşı kurabiyelerinden yemeye başladım.Bir kaç dakika sonra diğerleride içeri girince dışarı çıkmadan önceki sohbet ortamı yeniden kuruldu.Sadece sohbete katılmayan tek kişi Harry'di.Çekinerekte olsa koluna dokundum."Sıcak çikolata ister misin?"

"Hayır,istemiyorum"Sesi dışarıdaki havadan daha soğuktu.

"Neden ama?Çok seversin onu,bir şey mi oldu?"Sertçe yutkundu ama cevap vermeyip önündeki kurabiyeden yemeye başladı.Niall'la göz göze geldiğimde ağzını oynatarak 'Odana gel'dedi ve kalktı her ne kadar anlamasam da bir kaç saniye sonra bende arkasından kalktım.

Odama girmemle Niall'ın kafama sertçe geçirmesi bir oldu."Ne yapıyorsun lan!?"

"Louis gerçekten çok salaksın!Tamam ben sana o lafı söylediğimde evet aşık oldum falan demek zorunda değildin ama sessiz kalsaydın bile Harry bu kadar kırılmazdı!Kusura bakma ama çok yakın olduğum için senin tarafını falan tutmayacağım çünkü sonuna kadar haklı tamam mı!?Gerçekten sana olan bakışlarından,hal ve tavırlarından senin için canını bile verebileceği o kadar belli ki!Gelmiş bağıra bağıra 'Ne aşık olması lan'diyorsun.Yorulup,tükendiğini anlayamıyor musun Louis!?O gerçekten çabalıyor senden o cümleyi duymak için çabalıyor,bunu görebiliyorum.Ona seni seviyorum demesen bile hissettir lan en azından!"Gözlerim dolmaya başlarken kapı kolunu kavradı.

"Unutma hiçbirimiz ölümsüz değiliz,o yüzden Tanrı'nın sana hediye ettiği her günü son gününmüş gibi yaşa ve hiçbir şeye tutunmadığın kadar sıkı tutun Harry'e"Kapıyı sertçe çarpıp çıkmasıyla akmak için yalvaran yaşlarımı serbest bıraktım.

Niall'ın konuşması o kadar güzel ve etkileyiciydi ki kendimi bir şeytan gibi hissettim!

Ağzımdan bir hıçkırık kaçınca elimle ağzımı kapatıp yatağın kenarına oturdum ve sakinleşmeye çalıştım."Özür dilerim sevgilim"fısıldamamla kapı açıldı ama ellerimle yüzümü kapadığım için kim olduğuna bakmadım.

Who is going to say first?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin