CHAPTER 28

2.7K 159 355
                                    

2 gündür Harry'le konuşmuyorduk her ne kadar onu deliler gibi özlesem de bu sefer haklı olan bendim ve gururumu gerçekten kırmıştı.Ona tokat attığım için pişmandım ama söylediği söz canımı gerçekten yakmıştı.

2 gün önce

Sabah okula gitmeden önce Luke orospusuna okulun bahçesine gelmesi için mesaj atmıştım.O kadar sinirliydim ki kırık olan burnunu umursamadan ardı ardına yumruklar atabilirdim.Öyle ki sinirden uyuyamayıp bütün gece odamda volta atıp sigara içmiştim.Michael'ın söylediği laflar aklıma geldikçe çıldıracak gibi oluyordum.Güneş doğar doğmaz üstümü değiştirip hızlı bir şekilde bir şeyler atıştırıp çıkmıştım.Zaten canım Harry'le arabanın içinde yaptığımız konuşma yüzünden sıkkındı bir de şimdi bu çıkmıştı.

Artık gök kuşağı merdivenlerinin orada buluşmuyorduk.En azından ben ve Zayn çünkü artık o Liam'la ben ise Harry'le gidiyordum,bugün hariç.Okula gelmemle ilk gelen kişinin ben olduğumu fark etmemle küfür ettim.Bahçede oturup bir sigara yaktım ve giriş kapısına gözlerimi diktim.

Luke orospusunun geldiğini kaçırmamak için!

1 saat kadar sonra yavaş yavaş öğrenciler gelmeye başlamıştı ama bizim şerefsiz hala ortalıklarda yoktu.Telefonumu çıkarıp ona mesaj atacağım sırada "Louis"diye bir ses duymamla kafamı kaldırdım.Yanıma iyice yaklaşmasıyla gözüne bir yumruk atmamla sendeledi.Tüm gücümle bağırdım."Adi herif!"Tekrar yumruk atacağım sırada elimi tutup engel oldu."Louis ne yapıyorsun,kendine gel!"

"Asıl sen kendine gel lan!Sen ne yaptığını zannediyorsun,Michael ne durumda haberin var mı!?"

"Bak ben çok üzgünüm tamam mı?Onu kırmak istememiştim,o gerçekten çok iyi birisi"

"Evet senin aksine öyle!Ne istedin lan ondan!Hiçbir zaman gülümsemesi eksik olmayan çocuğu ilk defa senin yüzünden ağlarken gördüm lan ben!"Gözlerinin dolduğunu fark etmemle kahkaha attım."Sakın ağlayayım deme,sahte göz yaşlarını görmeye tahammülüm yok!"

"Louis..."

"Senden iğreniyorum!"bağırarak karnına bir tekme geçirmemle iki büklüm oldu.Saçlarını çekmemle tısladı,başını geriye yatırıp gözlerimizi birleştirdim.

Gözlerindeki saf kötülük o kadar belliydi ki!

Ona sinirle bakmaya devam ederken duyduğum sesle 'Siktir'diye fısıldadım ve Luke'tan uzaklaştım.Lanet olsun o bu kadar erken gelmezdi ki!

"Louis!"Ürkerek arkama döndüğümde bizimkileri ve önlerinde gözlerinin yeşilin en koyu tonuna büründüğü Harry'i gördüm.O bana sinirle bakarken diğerleri de ona şaşkın bakışlarıyla eşlik ediyordu.Her ne kadar onunla tartışmak istemesem de bunun olacağı çok belliydi ama Luke'la işim daha bitmemişti.Zorda olsa Harry'den gözlerimi ayırarak ona döndüm ve tüm gücümle bağırdım."Michael'dan uzak duracaksın!Bir daha yaklaşmayacaksın ona!Anladın mı lan beni!?"

Cevap vermeyip hala suratıma bakmaya devam edince ona yumruk atmak için elimi kaldırmıştım ki bir el buna engel oldu."Sen niye bu kadar sinirleniyorsun ki,sana ne oluyor lan!?"

"Harry,Michael benim çocukluk arkadaşım tabi ki de sinirleneceğim!"

Sahte bir şekilde güldü."Senden başka birisine ilgi gösterdi diye kıskandın mı yoksa?"

NE!?Bunu söylemiş olamazdı değil mi?Tanrı aşkına böyle bir şeyi nasıl düşünebilirdi!?

Gözlerimin dolmasını umursamadan sert bir tokat attım ona.Bahçedeki herkes şaşkınlıkla bizi izliyordu ama umurumda bile değildi.Sinirle başını bana çevirdiğinde ağzından kan geldiğini fark etmemle ona yardım etmek istedim.Ama sadece istedim,yapmadım hiçbir şey yapmadım.

Who is going to say first?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin