Sessizlik.
Bakışmalar.
Kırık kalpler.
Luke'un attığı tokat sonrasında kimseden ses çıkmıyordu.Zayn'e bakamıyordum çünkü ben bile böyleysem onu tahmin edemiyordum.
Bize ne oluyordu?
"Özür dilerim"
Luke sessizce konuştuğunda Zayn hışımla kafasını ona çevirdi.
"Vurduğun için mi yoksa ettiğin hakaretler için mi özür diliyorsun?"
"Zayn ben..."
"Sakın...sakın benimle konuşma"diyip omzuna çarpıp uzaklaştı.
Kardeşim dediğim insanı artık tanıyamıyordum!
Elime göz yaşı düşene kadar ağladığımı fark etmemiştim.Ağlamam şiddetlenince Niall yanıma gelip göz yaşlarımı sildi ve bana sarıldı.Sarılmasıyla beraber sakinleşmeye çalıştım ve beni buradan götürmesini söyledim.Kolunu omzuma atıp yürümeye başladık.
Niall'ın evine gelmiştik.Beni bir koltuğa oturttuktan sonra mutfaktan su getirdi ve daha iyi miyim diye sordu.Sakinleşmek için biraz bekledikten sonra konuşmaya karar verdim.
"Niall yemin ederim kötü bir şey yapmadık,sadece bize yardım ettiler"
"Tamam ağlama artık,size inanıyorum ama Luke işte bilirsin o seni kimseyle paylaşmak istemiyor.Eminim şuan oda çok pişmandır,sadece üçünüzün de biraz zamana ihtiyacı var.Akşam Zayn'le de konuşucam."
Ona teşekkür edip sarıldım ve beraber kafam dağılsın diye sohbet etmeye başladık.Zamanın nasıl geçtiğini anlamamıştık çünkü camdan bakmasam akşam olduğunu bile fark etmeyecektim.Yemek yedikten sonra ona her şey için teşekkür edip kendi evime gitmek için ayrıldım.
Eve geldiğimde anneme saatlerce açıklama yapmak zorunda kaldım.Sonra sıkıca sarılıp iki yanağına da sulu öpücükler bıraktım.Böyle yapınca yumuşadığını artık çözmüştüm.Hiçbir şey düşünmek istemiyordum o yüzden direk odama gidip üstümü değiştirmeden kendimi yatağa attım.
Sabah Zayn bizim eve gelmişti ve beraber kahvaltı etmiştik.Yanağında hala hafif kızarıklık vardı.Bende kulaklarımda tokatın sesini hala işitebiliyordum.Onu güldürmek için saçma sapan şakalar yaptım ama tek bir mimik bile oynamıyordu.Zaten bende olsam bende oynatmazdım kendi yaptığım şakalara.
Sınıftan içeri girdiğimizde gördüğüm manzara karşısında çokta şaşırmadım çünkü açıkçası asıl böyle olmasaydı şaşırırdım.Luke ve Kelly orta sıralarda oturmuşlardı Niall ise sınıfta kimsenin yanına oturmadığı sessiz çocuğun yanına geçmişti ve ona bir şeyler anlatıp anlattığı şeylere de gülüyordu.Zayn'e "Hadi oturalım artık"dedikten sonra yürümeye başladım,oda arkamdan gelmeye.En arka sıraya oturmamızla sınıftan içeri Harry ve grubu girdi.Hepsi şaşkınlık içinde bir bizim oturduğumuz tarafa bir de Luke ve Kelly'nin oturduğu tarafa bakıyordu.Niall'a şöyle bir bakıp geçmişlerdi.
"Büyük dostluk grubu dağılmış galiba,ne kadar üzüldüm anlatamam"diye alayla konuştu Nick.
"Kes sesini!"Harry'nin bağırmasıyla ona anlamayan bakışlar attı ve omuz silkip yerine oturdu.
Zayn kafasını yerden hiç kaldırmıyordu,hatta eliyle kızarık olan yerini kapatmaya çalışıyordu.Utanıyor muydu?Bakışlarımı Zayn'den çekip onlara baktığımda Liam'ın buraya ilerlediğini gördüm.Zayn'in kafasını tutup kaldırdı ve yanağındaki kızarıklığı görmesiyle gözlerini büyüttü.
"Kim yaptı"dedi dişlerini sıkarak.
Zayn'e baktığımda gözleri dolmuştu.Kafasını çekmeye çalıştığı sırada Liam daha sıkı tuttu.Zayn'in bu halini gördükçe Luke'tan daha da soğuyordum.Luke'a sinirli bakışlar atmaya başladım.O ise bana hüzünlü bakıyordu.Kafamı tekrar Zayn'e çevireceğim sırada Harry'le göz göze geldim.Bir Luke'a bir bana bakıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Who is going to say first?
Fanfiction"Beni seviyorsun itiraf et" "Hayatımda kimseden bu kadar nefret etmemiştim" Geriye bir adım atmamla kolumu daha sıkı tuttu ve gözlerimin içine bakarak konuştu: "Hadi bir oyun oynayalım Louis,ilk sevdiğini itiraf eden kaybeder,var mısın?" "Va...