CHAPTER 33

2.6K 143 381
                                    

Sometimes I feel like throwing my hands up in the air
Bazen ellerimi havaya kaldırmış gibi hissediyorum


I know I can count on you
Biliyorum sana güvenebilirim


Sometimes I feel like saying "Lord I just don't care"
Bazen "Tanrım umrumda değil artık" diyor gibi hissediyorum


But you've got the love I need to see me through
Ama kendime yetmem için ihtiyacım olan aşk sende



Sometimes it seems that the going is just too rough
Bazen olayların gidişatı çok zor gibi gözüküyor


And things go wrong no matter what I do
Ve ne yaparsam yapıyım işler hep kötüye gidiyor


Now and then it seems that life is just too much
Ara sıra hayat artık çok fazla geliyor gibi gözüküyor


But you've got the love I need to see me through
Ama kendime yetmem için ihtiyacım olan aşk sende

When food is gone you are my daily meal
Yemek bittiğinde sen benim günlük öğünümsün


When friends are gone I know my saviour's love is real
Arkadaşlar gittiğinde bilirim kurtarıcımın aşkı gerçektir


Your love is real
Aşkın gerçek



You got the love
O aşk sende


You got the love
O aşk sende


You got the love
O aşk sende


You got the love
O aşk sende


You got the love
O aşk sende

"Louis yeter artık!Bu kaçıncı dinleyişin!"Harry sinirle yatak odasından bağırınca gözlerimi devirip sesini daha çok açıp ona onun gibi bağırarak cevap verdim."Sus karışma sen!Bu benim doğum günü hediyem!Ayrıca şunu da söylemek isterim ki benden başka birisine şarkı söylediğini duyarsam seni öldürürüm!"

"O niye!?"

"Çünkü sesin tam aşık olmalık!"Öyle yüksek sesli bir kahkaha attı ki şarkının sesini bile bastırdı."Bana değilde sesime mi aşık olmayı tercih ediyorsun?"Şımarınca da hiç çekilmiyordu!Sinirle şarkıyı kapatıp gerinerek yatak odasına ilerlemeye başladım ve içeri girmemle sertçe yutkunmam bir oldu.

Sadece boxerıyla yatağa uzanmış telefonuna bakıyordu!İyi ki arkası bana dönüktü ki şu halimi görüp daha da şımarmamıştı!

Boğazımı temizleyip konuşmaya çalıştım."Harry?...Ne yapıyorsun öyle?"

"Hiçç akşam için hangi sebze yemeğini yapsam diye bir siteden tariflere bakıyordum,gelip fikir versene"Haha sebze yemeğiyle ilgili ben fikir verecektim öyle mi!?Telefonu elinden çekip bir dakika diye işaret edip Dominos'un sitesine girdim ve telefonu geri verdim."Bak bunu yapabilirsin mesela!"

"Öff pizza ağacı çıkacak içinde!Bu sefer mızmızlanma doğum gününde hiç gitmediğim bir yerden senin için gidip pizza aldım,bu akşam sebze yenilecek!"Ağzımı oynatarak o fark etmeden taklidini yaptım ve aklıma gelen herhangi bir şarkıyı mırıldanarak masanın üstündeki siyah keçeli kalemi alıp Harry'nin poposunun yakınına oturdum.

"Çok canın sıkıldıysa bak sana oyuncak fare aldım gidip oyna"Bıkmadı mı şu kedi göndermelerinden!?Gelen sinirle poposuna vurmamla çığlık atıp kafasını buraya çevirdi."Altıma alırsam hiçbir yere kaçamazsın ona göre!"

Boxerını çıkarmaya başladığımda "Louis!"diye uyarır tonda bağırmasını umursamadan "Ya sen saçma tariflerine geri dönsene,kötü bir şey yapmayacağım merak etme"Boxerı yarıya kadar indirdikten sonra kalemin kapağını açıp sinsice sırıttım.

"Onu sokmayacaksın değil mi!?"Ne!Oha!Sapık mıyım lan ben!?

"Ya sinir etme beni!Bir şey yazıp bırakacağım!"Merakla benden tarafa bakarken sinirle kafasını önüne çevirdim.Aklımdaki şeyi yazmaya başlamamla her kalemi yukarı aşağı hareket ettirişimde sessizce inliyordu.Bitirdikten sonra kocaman sırıtıp yazının üstüne ufak bir öpücük bıraktım.

Who is going to say first?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin