"Yalan söylüyorsun!"diye bağırdım.
Kapıyı kapatacağım sırada elini koyarak engel oldu."Neden inanmıyorsun,Harry ile benim sevgili olma ihtimalimiz canını çok mu yakıyor yoksa?"
"Defol!"
"Uuu kedicik aslana dönüştü bakıyorum.Bana yalan söylediğimi söyleyerek kendini kandırırsın anca."
"O zaman neden hiç sevgili gibi davranmıyorsunuz?"diye sordum gözlerim dolmaya başlarken.
Hayır Louis sakın ağlama!
"Çok büyük bir oyunun içindesin çünkü,ama ben daha fazla Harry'nin senin yanında durmasını istemediğim için bu oyuna bir son veriyorum."
Gözlerimi kapayıp içimden kendi kendime sakin kalmamı tekrarlayıp durdum.
"Aşkımızı temsil eden yüzükler bile var hatta.Benimkinin içinde Harry onunkinde ise tabikide benim adım yazıyor"
Aşkımızı temsil eden yüzük mü?Siktiğimin şizofreni.Ne saçma bir fikirdi bu!
"Hayal dünyan çok genişmiş"dedim alayla.
"Peki sana şunu söyleyeyim o zaman.Evindeki banyoda en alttaki çekmecede kırmızı bir kutu var hani olurda bakmak istersen diye söylüyorum"
Hala sırıtmaya devam ederken "Siktir git!"diye bağırarak kapıyı çarptım.
Yalan söylüyordu!
UMARIM.
Sinirle odama girdim ve elime geçen her şeyi duvara fırlatmaya başladım.Sadece saniyeler içinde odam tanınmaz hale gelmişti.Hala sinirim geçmemişti,boy aynasında kendimi görmemle "Çok aptalsın"diye bağırarak yanımda duran kül tablasını alıp aynaya fırlattım.
Deli gibi ağlıyor ve çığlıklar atıyordum.
Kalbim parçalara ayrılmıştı tıpkı yerdeki kırık cam parçaları gibi.
"Neden"diye sesim kısılana kadar bağırdım.
Neden mutlu olamıyordum?Neden uyandığım anda dertler üstüme gelmeye başlıyordu?Neden kendimi bu kadar çaresiz hissediyordum?
Başımın döndüğünü hissetmemle kendimi yere attım ve cam kırıklarından biri elimi kesti.Ama acımadı.
Şuan çektiğim acının yanında hiçbir şeydi.
Sessizce ağlamaya devam ederken kapı çaldı.Kanlı elimle yanağımdaki yaşı sildim ve zorlanarak kalkmaya çalıştım.Kalktığımda alışmak için biraz durdum ve yavaş adımlarla kapıya ilerledim.
Kapıyı açtığımda Zayn'i gördüm.Kafasını kaldırıp beni gördüğünde ağzı şaşkınlık içinde açıldı.
"Aman Tanrım,Louis!Ne oldu böyle?"aceleyle içeri girip kapıyı kapattı ve beni sarsmaya başladı.
"Hey Louis duyuyor musun beni.Lanet olsun!Bir tepki versene!Ne yaptın kendine?"
Bir anda hem ağlamaya hem gülmeye başladım.Deli gibi kahkaha atıyor aynı zamanda göz yaşlarımın akmasına izin veriyordum.Zayn bana delirmişim gibi bakıyordu.
Evet,delirmiştim.
"Louis,kendine gel,birisi bir şey mi yaptı?"diye sordu sarsmaya devam ederken.
Evet,birisi.
Harry.
Benden cevap alamayınca daha çok sarsmaya başladı ve susmam için bağırmaya.O susmam için bağırdıkça ben daha çok ağlıyor ve kahkaha atıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Who is going to say first?
Fanfiction"Beni seviyorsun itiraf et" "Hayatımda kimseden bu kadar nefret etmemiştim" Geriye bir adım atmamla kolumu daha sıkı tuttu ve gözlerimin içine bakarak konuştu: "Hadi bir oyun oynayalım Louis,ilk sevdiğini itiraf eden kaybeder,var mısın?" "Va...