Baş Belası(AskıyaAlındı)

-29- Beyaz

Edizin sürüklemesi eşliğinde okulun otoparkına kadar gitmiştik. Arabanın önüne geldiğimizde sonunda kolumu kurtarmayı başardım.

" Nereye gidiyoruz ? " diyince tip tip bana baktı. " Ne var ? Kolumdan çekiştirip duran sensin " dedim gözlerimi devirerek.

" Bu kadar inatçı olmak zorunda mısın ? " diyince tekrar gözlerimi devirdim. Edizin yanında ne kadarda gözlerimi deviriyorum öyle .

Onu sorusunu aldırmadan içimi kemiren soruyu sordum. " Bu sefer neden kavga ettin ? "

Cebinden paket çıkarıp ağzına bi sigara aldıktan sonra pakedi cebine koydu ve bu seferde çakmağı alıp sigarayı yaktı.Çakmağıda cebine koyduktan sonra başını kaldırdığında gözlerimiz buluştu. Bütün bunları yaparken onu izlediğimi farkedip bakışlarımı kaçırdım.

" Öyle olması gerekti " dedi soruma kaçamak bi cevap vererek.

Ona tip tip bakışlar atarken o çoktan sigarasını nerdeyse bitirmişti. Ciğerleri kendini eyfel kulesinden falan atılmış gibi hissediyodur heralde.

Sigarayı yavaş bi şekilde yere atıp ayakkabısının ucuyla ezdikten sonra hızlı bir şekilde bana yaklaşıp beni arabayla kendi arasına aldı.

Başını biraz daha eydiğinde nefesini yüzümde hissedebiliyodum. Her ne kadar sigara kokusu olsada onun kokusunu hala vardı.

Başımı kaldırıp gözlerine baktığımda aramızda sadece bi kaç cm kalmıştı. İkimizin gözleride dudaklara kaydığında içimde bir şeyler koptu. Eğildiğinde gözlerimi kapattım.Şimdi dünyam karanlıktı ama beni öpmeye başladığında rengarenk olucaktı, biliyodum.

Dudaklarımdaki baskıyla beraber o bahsettiğim renkli dünyada geldi. Bu hisse alışmıştım ve hayatımın önemli bi yerini kaplıyodu bu his.

Ellerini belime yerleştirdiğinde irkilsemde bende ellerimi kaldırıp saçıyla oynamaya başladım.

Saçları ... Herşeyden daha yumuşak geliyodu bana .. Yastığımdan , bir bebek yüzünden , her şeyden..

Geri çekildiğinde renkli dünyada çekilmişti. Gözlerimi açtığım , güneş olasada karanlık geliyodu bana hava . Sadece onu öperken renkliydi dünya.

Ellerini belimden çektikten sonra kapıyı açıp benim girmemi beklemeden arabadan dolanıp kendi kapısını açtı ve girdi . Bende onun açtığı kapıdan rahatsız bir şekilde girdim. Arabaya binerken yada çıkarken havalı olan kızlardan değildim. Havalı kızlardan da değildim. 

Arabayı çalıştırdığında tam gaz sürmeye başladı dememe gerek var mı ? 

Otoparktan çıkıp yola girdiğimizde dayanamarak " Nereye gidiyoruz ? " diye sordum. Uzanıp radyoyu açmaya çalıştığında kolunu tutup ona doğru ittim . " Bu sefer kaçamazsınız Ediz Sarrafoğlu " 

Küçük çocuklar sebze yemek istemediklerinde uyuyor numarası yaparlardı ya Edizde konuşmak istemediğinde radyoyu açıyodu. Doğru söylemek gerekirse ben hala sebze yememek için uyuyor numarası yapıyorum .. 

" Ne öğrenmek istiyosun ? " dedi soğuk soğuk . Biraz düşündüm. Edizin sabah yaptığı gibi elimle çeneme vurdum . Sonra tek nefeste " O çocukla neden kavga ettiğini, Can'a bahsettiğin mekanın ne ayak olduğunu, nereye gittiğimizi " dedim