-30- Yanımda olucaksın

107K 3.5K 298
                                    

İlk defa yüzüme yansıyan güneşten rahatsız olarak açtım gözümü. Bugün hava yağmurluydu. Yansıyan güneş bile karanlıktı sanki.

Paytak adımlarla lavaboya gittim. Yüzüme serin suyu birkaç serpmeme rağmen kendime gelemedim. Bununla beraber serin su yüzümden boynuma akarken ürperdim.

İki elimle lavaboya dayandım. Başımı hafifçe kaldırıp aynaya baktım. Sarı saçlarım hiç olmadığı kadar dağınıktı. Gözlerimin rengi şüphe uyandırıyodu. Dün gece eve geldiğimden beri deliksiz uyumama rağmen kızarıktı. 

Dün eve geldikten sonra halam durumuma fazla telaşlanıp babamı çağırmıştı. Babamda kapıya girince her ne kadar isteksizde olsam kapıyı açmak zorunda kalmıştım. Küçük prensesini ağlayan gözlerle gören babam sımsıkı sarılmıştı bana. İlk aşk acısı .. 

Tabiki babama Edizle olanları söylememiştim. Halam ona mezarlığa gittiğimi söylemiş babamda annemin yanından döndüğüm için ağladığımı sanmıştı. Bu benim işime gelmişti çünkü oturupta babama bunları anlatıcak değildim. Hep ağlamaktan konuşamazdım zaten. Bir kez daha teşekkür ettim anneme. Var olmadığında bile kurtarıyodu beni.

Gözlerimi görmek istemezmiş gibi başımı eğip musluğa baktım. Bir kez daha suyu yüzüme çarptıktan sonra odaya geçtim. Bugün ateşim varmış gibi evde kalmayı tercih ediyodum ama babamı daha fazla endişenlendirmek istemiyorum. Dün beni öyle görünce perişan olmuştu.

Oflaya poflaya okul formalarını alıp giyinmeye başladım. Eski eteğimi değillde Edizle aldığımız eteği giydim. Hala kuralları vardı.

Zaten herkese çok çabuk bağlanan biriydim bide Ediz Sarrafoğlu yakışıklılığı ve tatlılığıyla karşılaşınca ne yapıcağımı şaşırmıştım . Bugüne kadar birçok kişiden hoşlanmıştım ama bu yaşadığım ilkti.

Okulun formalarını giydikten sonra tekrar banyoya gittim. Saçlarımı koparırcasına taradıktan sonra fondotenle gözümün altındaki kızarıklığı biraz da olsa kapayabildim. Gözümdeki kızarıklık içinde gözlerime damla damlattım. 

Çilekli rujumu sürmeden banyodan çıktım. Çantamı tek koluma atarak merdivenlerden indim. Babamı görünce somurtan yüzümü zorlayarak gülümsedim. Onu üzmeye hakkım yoktu.

Keyif almadığım bi kahvaltıdan sonra babam beni okula bıraktı. Kahvaltı boyunca ilgi odağı olmuştum. 

Dün okula giriş tarzımla bugünki arasında dağlar vardı. Dün gülümsüyodum. Her ne kadar gösteri amaçlı görünsede gerçekten gülümseyerek girmiştim. Edizin bad boylar takımının oturduğu banka baktım. Canla göz göze geldik. Bana gerçekten sıcak bir şekilde gülümsedi ama sevecen günümde değilim. Yapay bi şekilde gülümsedikten sonra önüme döndüm. Zaten bankta habire o tarafa bakmamı sağlıycak bi Ediz yoktu.

Dünki gösteri hala etkisini gösterdiğinden çoğu kızın gözü üstümdeydi. Onlara " kıskan,kıskan " bakışı atardım ama sadece gözlerimi devirdim. Bugünden sonra onunla o tür gösteri yapıcağımızı da sanmıyodum. " Öyleyse görüşmemeliyiz " demişti dün. Gözlerimi kırpıştırdım. Yeniden ağlamak istemiyodum.

Dışardan güçlü biri olarak görünebilirim ama kurduğum duvarların arkasında güçsüz bi Mira var. Çevremdekilere duvarın içini göstermemiştim ama dün Edizin önünde ağlamıştım. 

Sınıftan içeri girdiğimde bana bakan gözleri es geçerek gözüm Banuyu aradı. Beni görünce sanki kanlar içindeymişim gibi gözleri açıldı.

" Kızım bu hal ne ? " dedi ben çantamı sıraya koymaya çalışırken Banu ellerime yapışarak. 

" Ne varmış halimde ? " Sesim çatallı çıkmıştı. Doğru ya , sabahtan beri ağzımı açmamıştım ki. Boğazımı temizledim.

Baş Belası(AskıyaAlındı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin