-62- Sana güveniyorum

83.6K 3K 822
                                    

Bölüm müziği; Toygar ışıklı- Ben hayatın mağlubuyum.

Edizden; 

Kapı aralandığında gözlerime ilk değen şeyin bir çift ela göz olmasını beklemiyordum. Hayır yanlış anlamayın. Şu an dursa ömür boyu sıkılmazdım. 

Mira'yı ilk gördüğüm günü hatırladım. İlk kez gözlerina baktığım gün kesinlike yemekhanede o sulu köfteyi suratıma yediğim gündü. Ama onu ilk gördüğüm gün, o ağlamasına rağmen güzel gözüken yüzünü ilk gördüğüm gün..

Ağlayınca bazı insanlar samaraya benzer. Hepsi acı çekiyordur ama Mira'ya acı çekmek bile yakışıyor. Ona her şey yakışıyor. Buna rağmen onu ağlarken gördüğüm ilk gün hiç tanımasamda canım acımıştı. 

Üç sene önce soğuk bir akşam arabada abimle babamı beklerken abim tedirgindi. Hep bir şeyler mırıldanıyordu ama anlamıyordum. "Oyunda seni yendiğim için mi böylesin?" diyip kahkaha attığımda bana "Saçmalama Ediz. Beynin yetmediği için bazı şeylerin farkında değilsin ama o kahraman dediğin babanı sende tanıycaksın." dedi. Suratım asılırken ona tip tip baktım. 

"Neden onu sevmiyorsun? Sana her istediğini alıyor, hep gülümsüyor." 

Bana birden döndü ve "Ama başkalarını ağlatıyor!" diye bağırdı. Gözlerimi kırpıştırdım. "Kendine gel artık." diye bağırıp arabadan indim. Babamın çok üstüne gidiyordu. Kaç gündür kavgalarına şahit oluyordum. Hatta günü geçmiş, haftalara başlamıştı. Hep üstü kapalı laflar söylüyordu abim. Bana bir şeyi anlatmak istermiş gibiydi. Ama tam olarak söylemeye korkuyordu. 

Babamın yanına ilerledim. Neden burada durmuştukki? Çevrede bir sürü adam verken bir yerden duman çıktığını gördüm. Babam bir arabaya yaslanmış o yangını gülerek izliyordu. Araba mıydı yanan?

Arabadan çıkartılan bir kız gözüme çarptığında olduğum yerde durup nefesimi tuttum. Kaslı adam onu kollarının arasına aldı. "Anne anne!" diye bağırıp ağlıyordu. İçim cız ederken arabaya baktım. Sonrada babamın yüzündeki gülüşe. 

Bugüne kadar hissetmediğim bir duyguyla dolarken arabaya doğru koştum. Kin?

"İçeride annesi var. Onuda kurtarın." diye emir verdim babamın adamlarına. Adamlar babama sorarcasına baktığında babamla göz göze geldik. Gülüşü silinmişti. 

"Ediz arabaya dön." 

"Hayır!" diye bağırdım. "Biri arabada yanıyor." 

"Öyle olması gerekiyordu." 

Sorarcasına ona baktım. "Öyle mi olması gerekiyordu?" diye bağırdım. "Seni pislik adam." diye üstüne yürümeye başladım. Adamlar beni durdurmaya çalıştı ama babam onlara ellememelerini söyledi. Babamın cebindeki silahı çeviklikle alıp ona doğrulttum ve bir adım geriledim. 

"Babana silah mı doğrultuyorsun?" dedi şaşkınlıkla. Ona her zaman güvenen ve sözünden çıkmayan genç oğlundan böyle bir şey beklemediği belliydi. 

Baş Belası(AskıyaAlındı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin