-49- Trajik anılar

110K 3.2K 922
                                    

Arkadaşlar çok uzun zaman oldu biliyorum bölümde kısa oldu ama lise sınavıma bir hafta falan kaldı aralıksız ders çalışıyorum. Beni anlayan güzel okuyucularıma teşekkür ederim <3 

Elimdeki siyah elbiseyi Edize gösterirken sorarcasına tek kaşımı kaldırdım. Masama yaslanıp kollarını belinde birleştiren kötü çocuğum onaylamazcasına dilini şaklattı. Gözlerimi devirdikten sonra dolabımla bakışmaya geri döndüm.

"Gecenin bu saatinde lunapark bulabiliceğimize emin misin?" Ediz alayla güldükten sonra "Hayat 12den sonra başlar lafına tepki olarak doğmuşsun."  diyince gözlerimi kısarak ona döndüm. "Bence akıllı insanlar akıllılarla arkadaşlık yapar lafına tepki olarak doğmuşum." diyip imayla ona baktım. Dudağını dişinin arasına aldıktan sonra çekici bakışlarla bana baktı. Anaağm bu daş çocuğada laf soktuktan sonra insan sol yanından vuruluyor.

"Sana Bernayla fazla takılma demiştim." diyince sırıtarak dolaba döndüm. "Banu onun adı." Toz pembe elbisemi elime alıp Edize bakmadan ona doğrultup gösterdim. "Yaklaşık yüz tane elbise gösterdin ve hepsine hayır dedim. Artık sana elbise giydirtmiyceğimi anlıycak kadar akıllı olduğunu sanıyordum." 

Ofladıktan sonra pes ederek elime kot taytımı ve kahverengi gömleğimi aldım. Edize yapay bir şekilde gülümsedikten sonra "Bunlarada hayır demezsin heralde." diye tısladım. Ediz dudağını yaladıktan sonra masadan doğrulup yanıma yaklaştı ve nazik hareketlerle elimden giysileri alıp masaya koydu. Ben onun hareketlerini sanki sınavda çıkıcakmış gibi izlerken ellerini belimin arkasından kenetleyip beni kendine çekti. "Bebeğiiim" diye fısıldadığında dalga geçiceğini anladığımdan omzundan ittirmeye çalıştım ama yine dilini şaklatarak buna izin vermiyceğini öz bir şekilde anlattı. Şu son sıralar çok dilini şaklatıyordu. Arada bendede Edizde durduğu kadar havalı olucak mı diye düşünüp aynanın karşısına geçiyordum ve dilimi şaklatıyordum ama hayır tabii. O Ediz Sarrafoğlu aynısı olur mu hiç. Bende tam bir eziklik göstergesi olarak duruyordu. Evet depresyonda olduğum o iki gün boyunca çok şey yapacak zamanım olmuştu.

"İlla açık giyinmek istiyorsan beraber geçirdiğimiz geceler boyunca giymemene bile karışmam." diyip sırıttığında gülmemek için yanağımı dişleyerek ellerinden kurtuldum. "Pislik." dedikten sonra masadan kıyafetleri aldım ve ayağımla dolabı kapadım. Banyoya doğru hızlı adımlarla adımlarken arkadan Edizinde geldiğini farkedince resmen yardırdım ve banyoya girdim. Ediz yetişemeden kapıyı kapattım ve alayla sırıtarak kilitledim. 

Kıyafetlerimi giyinip aynanın karşısına geçtim. Aman tanrım!!!!!

Şu tiple Edize laf sokmuş, Edize gözlerimi devirmiş ve onun dibinde durmuştum. Bir camdan atlayıp gelebiliyormuyuz acaba? Samaranın kayıp kardeşi gibiyim lağn.

Ofladıktan sonra topuz diyemiyceğim kadar dağılmış depresyon topuzumu salıp aynaya birdaha baktım. İğrençim ya resmen.

İki gündür tek yaptığım nefes almak, ağlamak ve nutella yemek olduğu için gözlerimin altı morarmış yüzüm solmuş saçlarım dünyadan bir haber yer çekimine meydan okurcasına kabarmış ve yanaklarım aşırı çikolatadan kızarmıştı. Ediz bu tipimle bile iğrenmeden yanımda nasıl duruyordu diye düşünmüyor değilim. Onun içinde çok zor olmalı.

Yüzüme yaklaşık 100 kez yıkadım ve yumuşak havluyla kuruladım. Yağlanmaya başlamış saçlarımı yıkadıktan sonra kuruttum ve taradım. Gözlerimin altına fondöten sürerken Ediz kapıyı kırarcasına yumruklayınca krem tarzındaki fondöten kirpiklerime kaydığı için hışımla kapıya döndüm.

Baş Belası(AskıyaAlındı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin