-38- Soğuk

109K 3.6K 281
                                    

Bölüm gecikti kusura bakmayın. Okulun ilk haftası sendromu içindeydim :Dd Neyse fazla tutmayım. İyi okumalar :**

"Ferrarimi nasıl alırsın ?!?!"

Bir ölüp gelebiliyor muyuz acaba ?

"Gerizekalı mısın ?" diye kükremeye çalıştım ama saat gecenin yarısı olduğundan sadece fısıldadım. Şu anda Edizden korkmam gerekiyor muydu bilmiyorum ama boynumdan içime süzen soğuk su yüzünden onun kafasını asfalta sürtmek gibi bir istek var içimde.

"Kaza falan yapmadın değil mi?" yüzüne sanki "Dün gece Canla öpüştüm" demiş gibi baktım. "Okadarda çaylak değilim" diye homurdandım. Tamam park ederken az daha çöp bidonuna girişicek olabilirdim ama tek tek her cmne baktığımda çizik görememiştim. Ferrari sonuçta, çizik görsem bileklerimi keserim.

"Nerde o ?" Arabasından, sanki insanmış gibi "o" diye bahsedince kahkaha attım. Uyanmaması gereken bir baba ve bir hala olduğunu hatırlayınca ellerimle ağzımı kapattım. Ediz birden kolumu çekip beni yataktan kaldırdı. Uzun boyu yüzünden başımı hafif kaldırdım ve karanlıkta bile güzel gelen mavi gözlerine baktım. Ama o mavi gözler bana "dalga geçme camdan sallandırırım" diyen gözlerle bakıyordu.

"Garajda" diye homurdandım. "Onu oraya nasıl soktun ?" dedi tek kaşını kaldırarak. Ahh birde bana sor. Kendimi korku filminde gibi hissetmiştim arabayı halama farkettirmeden koyucam diye.

"Hem farketmediler mi?" dedi fısıltıyla. Normalde babam ve halamın uyanmasını takmayacağı kadar umursamaz olmasına rağmen kısık sesle konuşmasına gülümsemek istesemde paylamam gereken bir su olayı vardı.

"Babam garaja koymaya üşendiğinden evin önüne park eder. Garajda halamın arabası var ama o yarına kadar dışarı çıkmıycak." diye hızlı hızlı açıklama yaptım. Şimdi sıra, hesap sormadaydı.

"Sadist falan mısın ?" diye dişlerimin arasından tısladım. Şu anda eli bir kolumu sıkıca tutmuş ve hafif kalırmıştı ve bu ona daha yakın olmamı sağlıyordu. Bu pozisyon için daha sonra heycanlanıcaktım. "Soğuk su neyin kafası ya? Donuyorum" dedim ve boşta olan elimde omzuna yumruk attım. 

"Kum torbası yaptın beni " diye homurdanınca gözlerimi devirip kolumu ondan kurtardım. Karşı koymadığında neden daha önceden çekmedim ? diye kendimi payladım. 

Edize kızmam, Edize kızdığım için kendime kızmam ve Edize yeterince kızmadığım içinde kendime kızmam oldukça saçmaydı ama rahat uykusundan soğuk suyla uyanmış bir insan ancak bu kadar sakin ve mantıklı olabiliyordu.

"Tshirtünü değiştir hasta olucaksın." dedi ve kendi tshirtünü çıkarttı. Eli pantalonunun düğmesine giderken gözlerimi kaçırdım. Sanırım buna asla alışamıycaktım. Alışmama yetecek zamanıda vereceğinden şüpheliyim. Ne kadar sürücekti ki bu oyun? Ben o yokken, tarih kitaplarındaki savaşlardaki sakallı adamlara bakarken bile onu düşünürken o başka kızlara gidiyor muydu? Gitmediğini söylemişti ama inanmalımıydım? Ediz Sarrafoğlu piçin teki olsa bile yalan söylemez. Ediz düşünmekten beyin felci olduğumdan haberi olmadan yatağa attı kendini.

Dolaptan babamdan aşardığım bana bol gelen tshirtlerden siyah olanı alıp banyoya yöneldim.

"Nereye ?" dediğinde elim banyo kapısının kulpundaydı.

"Mutfağa gidicem ama banyonun kapısını açıyorum" diye tersledim onu. Gözlerini devirdikten sonra yataktan çıktı ve yanıma yaklaştı. Ben endişeli gözlerle onu izlerken "aha şimdi gebertecek" diye sayıklıyordum.

Baş Belası(AskıyaAlındı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin