-43- Ben yitirdim

121K 3.6K 863
                                    

Merhaba :)) Yeni kapağımız nasıl olmuş ? :) Baş karekter olan Mirayı AnnaSophia Robb olarak hayal etmiş kapağa ve multimediaya onun fotoğrafarını koymuştum ama Sasha Pieterse Mira karekterine daha çok uyuyor. Eski bölümlerin multimediasında ve kapakta Sasha var. Austin Butlerda Ediz karekterine benzediği için kapakta ve multimediada onun fotoğrafları var. Karekterlerimiz bunlar yani :)

İki bölüm önce kitap 18k larda bakış aldığı için çok mutluydum bölümün başındada hepinize teşekkür etmiştim. Şimdi kitap 30 bini geçti. Hepinize teşekkür ederim :D Harikasınız !! Önerileriniz ve eleştrileriniz varsa her zaman beklerim :))

 Bu arada bölüm biraz gecikti kusura bakmayın. Normalde dün dershanem yoktu ve eve geldiğim gibi bölümü bitirip yayınlamayı düşünüyordum ama son sene olduğumuz için akşam ona kadar test çözme etüdü yaptılar. Kusura bakmayın yani :(

İyi okumalar :* 

Tarih kitabındaki resimlerdeki adamlardan kolay çizilebilicek birini seçip sayfada boş yere taklit etmeye başladım. Edizin spor salonunda söylediği şey aklıma geldikçe gülümsüyordum. Bana resmen "Seni bırakmam" demişti. Tabi ben bundan sonra naptım? Sorun sorun naptım? Heycandan yere kapaklandım. Nasıl oldu o iş diyorsanız, Ediz Sarrafoğlu eğer size "Seni bırakmam ki." diyorsa insan düz yolda bıçaklanırda, beyin kanaması geçirirde.

Ediz kalemiyle elime vurduktan sonra "Dersi dinlesene!" diye fısıldadı. Hoca olmasa bağırcağına emin olduğum için resim çizmeyi bıraktım. Edizin derslerle alakası yoktu ama Tarih dersine bir ilgisi vardı anlaşılan. Abi canı sıkılan devlet kurmuş işte neyini işliyoruz ?

Anladığınız gibi okul bitmiş, özel ders için eve gelmiştik. Yarım saat falan tıkındıktan sonra hoca gelmişti. Ben yüzüm eğik, çalışıcağımız babamın toplantı odasına girerken Ediz tepkime sırıtıyordu. Yaklaşık bir saattir ders dinliyorum ama pek te bir şey anladığım sayılmaz. Bildiğiniz Mira Taşkırım işte.

"Biraz ara verelim arkadaşlar." Bütün ders boyunca tepkisiz kalan ben istekle gülümseyip kafamı tamam anlamında salladım. Hocanın odadan çıkışını izledikten sonra yanımdaki, sandalyede bile yayılmış Edize döndüm. "Ediz Sarrafoğlu ders dinliyor ha?" dedim ve sırıttım. 

"Mira Taşkır resmini geliştiriyor ha?" dedi ve küçümseyerek çizdiğim resme baktı. "Böyle çirkin çizmek için özel ders falan mı aldın?" Ne yani herkes senin kadar mükemmel mi olucak -,-

Sinsice gülümsedikten sonra "Her gün seni gördüğüm için çirkini çizmede pek zorlanmıyorum." dedim ve kitabı kapattım. Bize biraz önce tarih öğreten kadın aradan sonra matematik anlatıcaktı, tabikide dinlemiycektim. Bu seferde sayfadaki üçgenleri falan boş kalan alana çizerdim heralde. Allahtan hoca uzun bacaklının teki değildi. Kırmızı saçlı ve yeşil gözlü, 40 larına yaklaşan hafif kilolu bir bayandı. 

Ediz attığım laftan sonra gözlerini devirdi ve oda kitaplarını topladı. Ben benim kitaplarımı odama götürmesi için ona vermeyi planlarken 4 kitabınıda aynı anda koluma attı. "Ühh hayvan!!" diye cırladım ve kitapları ona attım. "Baş belası, matematik dinlemeye hevesli değilim birde beni oradan oraya sürüklersen bir dakika burada durmam." Ettiği tehditten korkarak kitaplarını alıp ona dil çıkartarak odadan çıktım. Oda zaferle gülüyordu. Bana "Seni öldürürüm" falan dememişti ama burda matematiği bire bir anlatırlarken tek başıma durmaktan korkuyordum. Fobi gibi bir şey heralde. Eğer babama böyle bir fobi olduğunu inandırabilirsem matematik derslerinden yırtarım. Bak iyi fikir ha..

Baş Belası(AskıyaAlındı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin