-39- Sarhoş

119K 3.6K 607
                                    

Dudaklarımın rengi koyulaşırken gülümsedim. Bu akşam için çilekli ruju rafa kaldırmış, bordo bir ruj sürüyordum. 

Cuma günü, yani dün Ediz beni eve bırakmıştı. Çok heycanlanmamı gerektiren bir olay değil cünkü bunu hergün yaşıyoruz. Uzun bacaklılardan birini Ediz Sarrafoğlu eve bıraksa heralde kalpten giderler. Hahahahahahahahah, zavallılar.

Gördüğünüz gibi bugün gerçekten sarışın olduğum günlerden birisi. İlk defa Edize hak veriyorum...

Eve gelirken halama yeni bir pasta almıştık. Dediğim gibi suçu babama attım. Pastayıda gördüğü zaman iyice yumuşadı ve beni evden kovmadı. Pastasını Edizin yediğini duysa Ediz bir daha bu evin 5 km yakınına bile yaklaşamaz. Ailecek bir garipiz.

Ediz akşam yemeğinede kalmıştı ve yemek boyunca benim öğretmenim hakkında konuşmuşlardı. Maç konusunda konuşsalar bu kadar sıkılmazdım yemin ediyorum. Sonuç olarak bir tane kadın bulabildiler. Ben uzun bacaklı değildir inşallah diye dua ederken Ediz aklımı okumuş gibi "Güneş kategorisinde değil" diye benimle dalga geçmişti. Sonrada ben ona bardağımın sonundaki suyu atmıştım. Tabi bunlar mutfakta olmuştu. Halam yemek boyunca ikimizi süzdü. Onayını alsak yarın evlenebiliriz gibi hissetmiştim.

Bu akşam parti vardı. Akşam demem garip olur çünkü parti gece 12 de başlıyor. "Hayat 12den sonra başlar" kafası yani. Tahmin ettiğim gibi Ediz geliyor diye babam kabul etmişti. Halam mırın kırın etsede gelirken aldığımız pastayı öne sürdüğüm için kabul etmişti. Ne hayırlıyım dimi ?

Bu arada Banuyla Cenk ayrılmışlar. Ben bütün gece boyunca Banuya nasıl moral verebilirim diye düşünmüşken Banunun umrunda bile değildi. Aksine gayet mutluydu. Bende bütün moral vermeyecek moral sözcüklerimi yutmuş Banuya "Uykuma ettin" diyerek telefonu kapatmış uykuma dönmüştüm. Edize sarılarak uyumaya alıştığımdan uyumam zor olmuştu. Evet bu gece Ediz gerizekalısı yanıma gelmemişti mekanda işi varmışmış. Yine kimi yumrukladı Allah bilir. Pisikopat bu çocuk..

Ve şimdi Edizin durmadan banyonun kapısını çalmasına gözlerimi devirerek rimelimi sürüyordum. Saat 23:47 ydi ve Ediz yaklaşık iki saattir bizim evdeydi. Babamla maç izlerken beklemeyi pek sorun etmiyordu ama maç bittiğini için dakka başı kapımı tıklatıyordu.

"Hadi be kızım !!" dedi ve kapıyı kırarcasına yumrukladı. "Kocan olacak adama acıyorum" 

"Senden daha şanslı olucağı kesin" diye homurdanıp aynada son kez kendime baktım. Straplez, dizlerimin bir iki karış üstünde biten bir elbise. Edizin bu boya bir şey dememesi için içimden hangi duaları biliyorsam sıralıyordum.

Elbisenin üst kısmı göğüs altında bitiyordu. Elbisenin pudra rengi üstü, pembenin tonlarındaki desenlerle süslenmiş. Elbisenin eteği yaban gülü rengindeydi ve üstle eteği birleştiren yerde lacivert renkte bir kemer vardı. Kemerin rengindeki el çantamın üstünde gri taşlar vardı.Taşlı bilekliğim ve üç parmağa takılan gümüş yüzüğüm uyum içindeydi. Pudra rengi topuklu ayakkabı giymiştim.


Dalgalı sarı saçlarım, şu anda aynada gri gözüken gözlerim ve giydiklerimle gerçekten güzel gözüküyordum. Edizin vereceği tepkiyi merak ederken aynı zamanda eteğe ne diyceğinide merak ediyordum.

"Mira kapıyı kırıcam artık!" dedi ve kapıyı yumrukladı. "Tamam be geliyorum!" Ne kadarda güzel anlaşıyoruz değil mi ?

Baş Belası(AskıyaAlındı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin