Hey! Sizi özledim :D Bakalım siz MirEz'i özlediniz mi? Sanırım bu bölüm "geçiş bölümü" dedikleri bölümden oldu :D :D Hiç bir fikrim yok :P
Ha bu arada, iki hafta önce yapılmış ama bugünlerde farkettigim ve sinirimin bozulmasına yeticek bir yorum gördüm. Kitabımdaki erkek karekterin ismi 'Ediz' olduğu için "özentilik" diyip Yabancı hikayesinin yazarı Öznur Yıldırım'ı etiketlemiş birisi, birinci bölüme yorum atarak. Sinirlerim hopladı :D :D
Kendisinede dediğim gibi;
Dört katlı villasında yemeğini yiyen kişinin adıda Ediz olabilir, çöplüğünde açlık çekeninde. Arkadaşları arasında bir güneş bir ağaç çizen çocuğunda resminin adı da "Manzara resmi" olabilir, bugün dünyanın en büyük sergisinde 7 harikadan birini çizenin resmide. Ön yargın varsa defolabilirsin. İzin veriyorum.
Neyse, İyi okumalaar :***
Sanırım kitap kurgularına uygun bir uyanış yaşıyordum. Gözüme yansıyan güneş, yavaş yavaş gözlerimin aralanması. Kollarımı açıp gerinmem...
Tabii benim hayatımda her zaman gerçek olduğunu gösteren bir ayrıntı vardır. Şu andaki ayrıntımda gerinirken filmlerdeki gibi havalı biri değil de, gerilen ucubeye benzeyişim. Ne yapalım yani?
Ellerimi tüylerle dolu yatağa bıraktığımda kaşlarımı çattım. Oturur vaziyette çevreme bakındım. Yastıkların neden tüyleri çıkmıştı ve..
Ah tanrım!! Elimle yüzümü kapatıp kendime gelmek için sıvazladım. Dün gece o şeyi yapmıştık değil mi?
Elim yüzümdeyken artık ne kadar sertsek yastığın içindeki tüylerin bile dağıllmış olduğunu düşündüm. Evet kendimi utandırmakta üstüme yok.
Ellerimle yüzüme baskı yaptığım için nefes almam zorlaşıyordu ama şu utanç geçene kadar çekmeye niyetli değildim. Beni çıplak görmüştü. Bana dokunmuştu ve daha da fazlası. Utançla inledim.
"Nefes almak istiyorsan ellerini yüzünden çekmen işe yarar." Edizin keyifli sesi kulağıma gelince parmaklarımın arasından ona baktım. "Saol. Ben böyle iyiyim."
Güldükten sonra omzuna attığı havluyla saçlarını kuruladı. Belinde de bir havlu vardı. Duş almıştı heralde. Yine dahi aklım kendini gösteriyor (!)
"Cidden mi? Şu anda belden üstünü çıplak gördüğümü göz önünde tutarsak, öyle iyi misin?" Ellerimi yüzümden çekip üstüme baktım. Ah tabi yatakta otururken göğüs tarafımada örtüyü çekmem gerekiyordu.
"Arkanı dön!!" diye cırladım. Güldü. "Hadi ama. Beni bu manzaradan mahrum edemezsin." Sıkıntıyla inleyip örtüyü üstüme çektim.
"Ediz piçlik yapmanın sırası değil. Arkanı döner misin?"
Gülümsedi. "Ben anlayışlı biriyimdir sarışın." Sonunda ikna olduğu için rahatlayıp nefesimi dışarı verdim. "Ama aynı zamanda bencilimdirde. O yüzden dönemem."
Sırıtışına dehşetle baktım. "Tamam. İyi yoldan olmadı birde tehditi deniyelim." Bana sorarcasına baktı. "Cırlarım!" diye tehdit ettiğimde başını geriye atıp güldü ve arkasını döndü.
"Dua et tehditin hafife alıncak gibi değil."
"Hıhı." diye mırıldanıp yataktan kalktığım gibi banyoya koştum. Ediz duştan çıktığı için ayna boğulu ve içerisi dumanlıydı. Derin bir nefes alıp suyu açtım.
"Yardım etmemi ister misin?"
Telaşla arkamı döndüm. Allahtan kapının arkasından sesleniyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Baş Belası(AskıyaAlındı)
ChickLit"Bırak beni!!" Kolumu birkez daha çekip gecenin karanlığında hızlı hızlı ilerlemeye başladım. Boş sokakta yankılanan topuklularımın sesi hiç olmadığı kadar sinir bozucu geliyordu. "Beni dinliyceksin!" Kolumu tekrar kurtarmaya çalıştım ama benden k...