-66- Farklı

83K 2.9K 543
                                    

Multimedia; Ozan 

(Nathaniel Buzolic)

Bölüm şarkısı; Aydilge- Yine ben aşık oldum.

"Yok ya?" 

"Bir şey mi dedin Miracım?" Tek kaşını kaldırmış bana tehditkarca bakan halama gözlerimi devirip "Yok bir şey." diye homurdandım ve mutfaktan çıktım. Benden Ozan'a sherlock holmes'lik yapmamı istiyordu. Yok işte cebinde sigara bulmuş, yanındaki çocuklar hiç süt çocuğu gibi değilmiş bugün onu takip edeymişim. Git keş oğlunu sen takip et be! Bir gün izdivaçı kaçırmasın diye götünü yırtıyor.

"Bir şartla." diye bağırıp koştura koştura mutfağa gittim. Bıkkıncı oflayıp poposunu lavaboya yasladı ve sorarcasına baktı. Tezgah ıslak olduğu için arka ıslanmıştı ama çaktırmamaya çalışıyordu. Oh, canıma değsin, dememek için kendimi zor tutuyordum. Tek yaptığım sinsice sırıtmak oldu.

"Matematik hocamın çıkma teklifini kabul ediceksin. Anlarsın ya, fazladan not is.." derken terlikten kaçtığım için cümlememi bitirememiştim. "Aman iyi be. Sanki bir daha onun gibi yakuşuklu adamı nereden bulucaksın?!?" diyip dış kapıya yöneldim.

"Benden mi bahsediyorsunuz?" Çevremdeki herkes ukalaydı mübarek. "Yok Ediz. Hayvanlardan konu açmadık neden üstüne alınıyorsun." diyip fortmantodan çantamı ve spor ayakkabımı aldım.

"Odanda bulduğum caillou cd'lerinden sonra sana laf sokma şansı vermiyorum güzelim." diyip yanağımı sıktı ve evden çıktı. 

Elimi belime koyup tısladım. "Odamı karıştırmaktan bıkmıycaksın değil mi?"

Mavi gözleri parladı. Sırıttı ve beyaz dişlerini sergiledi. Bu dişini fırçalamaya üşenmiyor muydu yahu? "Sen dolabına sakladığın küçüklük fotoğraflarından kurtulana kadar bıkmıycağım." dediğinde dehşetle ona baktım.

"Şimdi anladım sabah ben uyurken neden güldüğünü." diyip işaret parmağımı tehditkarca ona savurdum. "Bana ba.." tehditimi bitiremeden "Uyurken ki yüz ifadene gülüyordum sarışın. Emin ol fotoğraflardan daha komik." dediğinde omzuna vurdu. "Bu komik mi?" diye tısladım.

Omzunu ovuştururken "Öpme fikri daha cazip tabii." diye homurdandıı. Sırıtıp burnunu öptüm ve ayakkabılarımı giymek için eğildim.

"Akşam görüşürüz Firuze Sultan." diye bağırdı mutfaktaki halama Ediz. Ayakkabımı giyip kapıyı ardımdan kapatarak evden çıktım. Bunlarda halamla fena haşır neşir olmuşlardı.

"Halama ona 'manyak' dediğini söyliyimde gör sen 'Firuze Sultan'ı." Tehditime saçımı bozarak cevap verdi. 

"Ya bıraksana saçımı camış." diye cırladığımda eliyle baskı uygulayıp beni susturmaya çalıştı ve gülerek beni kollarının arasına aldı. Her şeye rağmen onun kolları, koca bir kutu dondurmadan daha iyi bir etki bırakıyordu. Tamam. Küçük bir kutu dondurmadan. Ne var yani? Dondurma önemli abi.

"Bana camış diyen kahvaltıda kendi tabağının yanında benim tabağımında yarısını yedi." dediğinde sırıttım. "Senin için yedim ben seni düşündüğüm için yani. Kaslarının sönmesini istemeyiz değil mi?" diyip kollarından kurtuldum. 

Baş Belası(AskıyaAlındı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin