-59- Vazgeçmiyceğim

75.4K 2.8K 708
                                    

Multimedia; Berkay. 

"Berkay."

Kaşlarımı kaldırıp adının Berkay olduğunu söyleyen çocuğa baktm. "Şu Ediz.."

"Evet evet o." Çocuğu baştan aşşağı kestim. Ama Edizi kestiğim gibi değil yanlış anlamayın. Edizin yanında Berkay'da kimmiş yani. Edizin aksine renkli giyinmişti. Kot pantolon, beyaz tshirt nike ayakkabı. Tabi üstündekilerin örtemediği yerde yaraları vardı. Edizin iyi bir çalışma yaptığı kesindi.

Tırstığımı belli etmemek için sırıttım. "Edizin mekanının önünde durduğunun farkındasın değil mi? Ediz her yerde seni ararken." 

Oda ellerini pantolonun ceplerine koyup bana sırıttı. Sırıtışı büyüleyiciydi. Cidden bu çocuğa acımıştım. "Beni görmedikleri sürece sorun yok." 

"Yada ben ispiklemediğim sürece." diye hemen ekledim. 

Cebinde olan elini çıkarıp elindeki bıcağı gösterdi. "Sen bilirsin." dedi tehditkar bir sesle.

Başımı yana eğip gülümsedim. "Edizin sevdiği kıza zarar vermek?" dedim bende tehditkarca

"Sevdiğini sanmıyorum." dediğinde başımı düzleştirrdim. Sırıtışım silinmişti. "Nereden bilebilirsin ki?" dedim soğuk sesimle. Sinirim bozulmuştu. Beni sevdiğini biliyordum. Hiç değilse öyle sanıyordum. Derin bir nefes aldım. Başkalarının söyledikleri yüzünden Edizle aramı bozamazdım. Bunu birkez daha yapamazdım.

"Onu senden daha uzun zamandır tanıyorum. Birbirimize piçlik yaparak geçiniyoruz ama bu birbirimizi tanıma fırsatı veriyor. Dostlarımızdan daha fazla."

Sesi ikna etmek istercesine bir tondaydı. Kanmıycaktım. "İnsanlar değişebilir. Sen bile." diyip onu küçümsermiş gibi baktım. 

Kahkaha attı. Bak işte kahkahası güzel değildi. Çünkü içinde bir umut göremiyordum. "Ediz değişemez minik." diyip elini yanağıma getirdi. Panik yapıp elini ittirdim ve bir adım geri çekildim.

"Uzak dur benden." diye tısladım. Söylediğimi umursamadan anlatmaya başladı. Elini cebine koyduğu için kalp ritmimi düzeltmeye çalıştım. Beni korkutuyordu.

"Edize hep zarar vermek istedim. Çünkü o bana çok zarar vermişti. Çabalarım sonucunda ona kendisi üzerinden zarar veremiyceğimi anladım. Çünkü adam umursamazdı. Bugün ölse kafasına takmazdı. Bu yüzden korkusuzdu. Benim adamlarımla gittiğim mekana tek gelirdi genellikle. Ve hepsinde de kazanırdı." O yere bakarak anlatırken ondan nasıl kurtulucağımı düşünüyordum. Ama bir yandan söylediği şeyler ilgimi çekiyordu. Edizle ilgiliydi. Sevdiğim adamla.

"Zamanla onunda değer verdiği birkaç kişiyi farkettim." Yere bakmayı bırakıp gözünü bana çevirdi. "Annesi ve kuzeni Can." Beni değer verdiklerine eklemesi sinirimi bozmuştu. "Onun dışında umursadığı şeylerde vardı tabii. Müziği umursuyordu. Bana yumruk atarken şarkılar mırıldanıyordu ama buradan anlamadım tabii." diyip güldü. Gülmemek için yanağımı ısırdım. "Onu piyano çalarken yakalamıştım. Ona sinirlenip ona zarar vermek niyetiyle evine gittiğim birçok seferde. Hepsinde zarar veremeden geri dönmüştüm çünkü benden daha güçlüydü." Başımı söylediğini onaylarcasına salladım. Gözlerini kısarak bana baktı. "Onaylamana gerek yok tamam mı? Biliyorum." dediğinde sırıttım. "Buda bir gelişme." dedim. Gözlerini devirdi.

Baş Belası(AskıyaAlındı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin