-47- Benim Baş Belam.

147K 3.7K 1.2K
                                    

Kitabımızın okuyucuları günden güne artıyor. Böylece benimde daha çok yazasım geliyor. Önceki bölüme gelen yorumları gülümseyerek okudum ve cevap verebildiklerime verdim. Çok teşekkür ederim hepinize <3 

Bu arada, hikayenin eskiden daha komik olduğu hakkında birkaç yorum aldım. Sıkmaya mı başladım? Eğer öyleyse elimden geleni yapıcağım. Önerilerinizi bekliyorum :)

İyi okumalar :*

Miradan;

"Seni gördüğüm zaman başladı." 

Gözlerim kısmakla açmak arasındaki ince çizgide kaldım. O nasıl oluyor? diyorsanız, inanın bende bilmiyorum.

Be-ben" diye kekeledim ama konuşamıycağımı anladığımda sustum. Ediz tepkime gülerken şu anda ona kızamayacak kadar şaşkın ve mutluydum. Tamam evlenme teklifi falan almadım ama olum bu çok romantik lan.

Birkaç kez yutkunduktan sonra ne diyiceğimi bilmediğim halde ağzımı açtım ama allahtan Ediz beni eliyle susturdu. "Çok açım." Çok romantiğiz dimi?

"Pekala" diye mırıldandım ve Edizin beni elimden tutup yemekhanede yemek yapılan yere sürüklemesine izin verdim. İzin vermesemde sürükleyebiliceği için pek bir şey değişmiyordu. Şu anda ellerime değen elleri ciddi oranda dikkatimi dağıtıyordu. Guruldayan karnımdan utanamayacak kadar dalgındım. Edizde farketmiş olacakki arada bana bakıp sırıtıyordu.

Sonunda büyük bir tezgahın önüne geldiğimizde elimi bıraktı ve tezgaha dayandı. Önceki yeri daha eyydi ya o elin.

Popomu tezgaha dayayıp ellerimide iki yanımdan tezgaha koyarak Edize baktım. "Ne yiycez?" Şimdi yumurta falan derse pıçahı alır delik deşik ederdim valla. Yakuşuklu çocuğada yazık olucak ama yeter yani artık.

Ediz eğilip tezgahın altındaki dolaptan un çıkardı ve bana doğrulttu. Elimi hayır anlamında sallayıp "Un yemeyi sevmiyorum" dedim dudak büzerek. Ediz uzun bir süre tip tip bana baktıktan sonra dalga geçtiğimi anlayıp gözlerini kıstı. Good morning Ediz. Yeni anlıyor mal, gerizekalı, orangutan, yakuşuklu, mavi gözlü, sarı çiyan, seksi, taş, meteor çocuk. Hah! "Kötü" yüde unutmamak gerek.

"Sen benimle dalga mı geçiyorsun?" dediğinde gözlerimi devirdim. "Yeni mi çakıyorsun?" Ediz bana pis pis sırıtınca endişelenmeye başladım ama çaktırmamaya çalışıyordum. Tabii başarısızlık

"Niye bakıyorsun öyle ya?" Ediz bir anda un paketini bana boşaltınca kafama küreği yemiş gibi hissetsemde kısa bir süre sonra dahi (!) beynimle akıl ederek kaçmaya başladım. Edizde peşimden gelerek bana un atıyordu.

"Ya dursana mal çocuk" diye cıyaklarken yemekhanedeki masaların arasından kaçıyordum. Arkamı hafif dönüp Edize baktığımda gülerek peşimden geliyordu. Tam önüme dönerken yeri boyladım. Boylamak değil resmen fayansı öptüm yani.

Sırtımı fayansa yaslayıp Edize döndüm ve kendimi duvara doğru ayaklarımla itmeye başladım. "Yapma dur, ölmek için çok gencim." 

Baş Belası(AskıyaAlındı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin