Artık Bahar yok, Mutluluk yok, Umut yok, Hepsi öldü...
Her nefesi son nefes gibi içine çekmek gerekir. Verilmez alacağın nefesin garantisi..Bilinmez pusuda bekleyen ölümün vakti. Mahruyan da bilemedi.Yerde hareketsiz yatan bedeni sedyeye yerleştirildi.
Ölüm kokan ortalık Nihal'in acı feryatlarıyla inledi.Yol kenarında toplanmış kalabalıktan belli belirsiz nidalar yükseldi.
-Vah zavallı.. Pekte gençmiş.
-Şu ağlayan da annesi olmalı. Allah kurtarsın..
Tıpkı Mahruyan'ın babasının ölümündeki gibi yağmur toprağı öfkeyle dövüyor, gök yüzü isyan edercesine gümbürtüler koparıp şimşeklerini yeryüzüne salıyordu.Nihal'in bayıldığını gören sağlık ekipleri onu da yanlarında hastaneye götürdüler.
Mahruyan'ınsa solgun yüzü kan gölüne dönmüş nabzı hiç olmadığı kadar düşmüştü.Durumu öyle içler acısıydı ki doktorların bile yürekleri sızladı.Toprak rengi gözleri kapanmıştı artık..
Ne adalet ama...
Bir çift göz açılmak üzereydi...Bir çift gözse sonsuzluğa kapanmak üzere...
Suat her şeyden habersiz ameliyat masasında yatarken doktorlar son kontrolleri yapıp gözlerini sargı bezleriyle sardılar.Doktor ameliyatın başarılı geçtiğini düşünüyordu.İçeride yatan genç adamı bir an için askerdeki oğluna benzetip gülümsedi.Ameliyathaneden çıkarken de yerlerinde duramayan Gülsüm Hanımla Cihat'a olumlu bir şekilde kafasını salladı.
-Ameliyat oldukça başarılıydı. Tabi sargılar gözünden çıktıktan sonra önümüzdeki saatlerde belli olacak her şey.
Derin bir oh çekti Gülsüm Hanım.Biricik Suat'ı görse daha ne isterdi.Dünkü olan olaylardan sonra hepsi yıpranmıştı.Kocası olacak utanmaz adam hiçbir şey olmamış gibi yaptığı ihaneti anlatıp, yıllardır Nihal'i sevdiğini haykırmıştı yüzlerine.Olsun.Zaten Gülsüm'de aldatıldığını hep sezerdi ancak dili varmazdı söylemeye.Kalbi hiç dayanmazdı.Ama şimdi Selim'i kökten silip atmıştı.Hele dünkü davranışından sonra bit kadar değeri kalmamıştı gözünde.Nihal'i düşündü sonra.O güleryüzlü sevecen kadını.Belki onu da kandırmıştır Selim dedi içten içe.Mahruyan da Suat'ın yanında olmak istiyordu ameliyatta.Gelmediğine göre istenmeyeceğini düşünmüştü masum kızcağız.Yoksa gelmez miydi Suat'ı görmeye...
Gülsüm Hanım'ın içinde azda olsa umut vardı.Fakat Nihal için umutlar bir bir yer altına gömülüyordu.
Nihal ayıldıktan sonra ameliyathanenin kapısına dayanmış deli gibi ağlıyordu.Görmüştü işte olanları.Selim'in biricik kızını elinden almak isteyecek kadar gözü dönmüştü.İçerden şok cihazının sesleri yükseldi.Kapıyı yumruklasa da açan olmadı.Doktorlardan biri gür bir şekilde bağırdı.
-Nabız yok. Kalbi durdu.
Bir diğeri bağırdı;
-Şimdi!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mahruyan Uyan!
RomanceSöyle Mahruyan saçlarının rengini Ben bilmem, renkleri anlat bana.. Güzel mi yüzün de sesin gibi? Anlat Mahruyan, kendini anlat bana.. Görmek için sadece gözler yetmezdi.En az göz kadar yürek de görmeliydi.Genç adamın körlüğü, uzuvları tam ancak yür...