Keyifli okumalar...
Medyaya fon müziği koydum okurken dinlersiniz güzel güzel ;)-1 hafta sonra-
1 hafta.
Koskoca 1 hafta, yedi gün.
Suretini görmeden 1 gün dahi yaşayamam dediğim fakat beni koca bir 7 güne hapseden sevdiğim adamın yokluğu, içimin ise burukluğu bitmek bilmezken yüzünü görmemle içimde yeşeren sarmaşık tohumlarına dur dedim. Dur, çünkü imkansızlığa doğru yükselmekten başka bir işlevin yok. Dur, çünkü sarmaşık yaprakları bedenimi bir mumya gibi kapladığı an kendime dur diyemem. Dur...Solumda kalan pencereden ona baktığımda gözlerinin altında oluşmuş torbaların içinde hapsolmuş bir görünümü vardı. Sanki her an yere düşecek gibi halsiz ve hasta görünüyordu. 1 hafta boyunca okula gelmemesinin sebebi belki de yaptığı kavga değil de buydu. Belki de uzaklaştırma almamıştı. Belki de... Bilmiyordum. Düşüncelerim ile mantığım giderek birbirinden uzaklaşıyordu.
"Duru! Şu soruya bir baksana. " diyerek beni dürten Beste'ye boş bir şekilde bakıp elime doğru uzattığı kitabı aldım.
"Hım... " diyerek mırıldandıktan sonra "Sanırım E şıkkı. Sıfat var çünkü orada. " diye yanıtladım. Beste yanağıma sulu bir öpücük kondurduktan sonra "Benim zeki kızım! " dedi. Kahkaha atıp ben de ona sarıldım ve böylece sevgi gösterimiz sona erdi.
"Yazıyor yazıyor! Sınav yerleri yazıyor! " diyerek elindeki okulda sınava gireceğimiz sınıfların yazdığı kağıdı sallayan -güya- sınıfın başkanına bakıp gözlerimi devirdim.
"Çocuğum ne bağırıyorsun başımın dibinde?! " diyerek kızan Matematik öğretmeni ile şu an hislerimiz aynı olabilirdi.
Kim bulduysa mezarında rahat yatamayacağı bu kelebek sistemini bulan kişiye saydırarak kağıdı elden ele dolaştırırken kağıdın bana gelmesiyle sınıf listesinden kendime baktım.
"10/C 18. sıra. Çok güzel cidden. " diye hayıflanarak kağıdı Beste'ye uzattım.
"Aman Duru! Sanki ciddiye alıyoruz da. 100 verip geçiriyorlar işte. " dedi Beste sınava gireceği sınıfı ve sırayı eline yazarak.
"Son sınıfız bir zahmet onu da yapsınlar! Az mı çektirdiler bize uygulama sınavları o, bu, şu derken? "
Beste hak verircesine başını salladı ve önünde açık olan Dil ve Anlatım test kitabından soru çözmeye devam etti. Ben mi? Ben de öyle. Malumunuz YGS denen illet bir sınav var ve hayallerime giden yolda bu engellere takılmamam gerekiyordu. İçimden 'Allah'ım lütfen onunla aynı sınıfta olalım! Lütfen... ' diyerek dualar ettikten sonra test kitabını kapattım ve çantamı topladım. Zilin çalmasıyla test kitabını ve kalemliği kucaklayıp merdivenleri çıkmaya başladım.
Allah'ım lütfen...
Merdivenleri çıkıp 2 metre kadar yürüdükten sonra sağ tarafa dönüp 10/C yazan sınıfa girdim. Küçük sınıflar her bir yandan elindeki özetlerle dolu kağıtları ezberlemeye çalışırken sadece bir suret gözüme çarptı. Son sınıf olduğu halde ne test çözen ne de gireceği sınava çalışan... Sadece ve sadece kendisi kadar garip ve sürrealist çizimler çizen bir suret...
Çok teşekkür ederim...
Sıraların numaralarına bakıp 18. Sıraya doğru ilerlemeye başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SARMAŞIK
Romance"Aşk sarmaşık demektir. " der İskender Pala ve sonra devam ettirir cümlesini "Bahçeye düşen sarmaşık tohumu nasıl bahçeyi sarıp sarmalar hatta dışarı taşarsa gönüle düşen aşk tohumu da bütün bedeni sarıp sarmalar... Sarmaşığın özelliği sarıldığı a...