Bölüm-3

3.2K 228 37
                                    

Multi okuldaki çocuk. ( Tabi siz dilerseniz kafanızdaki karakterle devam edebilirsiniz. )

Başka okumak isteyen var mı paragrafını ? " dedi Dil ve Anlatım hocası dikdörtgen biçimindeki siyah çerçeveli gözlüğünü kemerli burnunun ortasından gözlerine doğru sürükleyerek.

" Hocam zaten 1 dakika kaldı. "

" Şimdi çalıcak hocam. " diye nidalar yükselmesiyle hoca tamam der gibi başını aşağı yukarı hızlıca salladı ve o 1 dakika boyunca bizi serbest bıraktı.

Kapıdan içeriye nöbetçi öğrencinin girmesiyle herkes kapıya baktıktan sonra konuşmaya devam etmişti.

Sınıftaki uğultular hocanın serbest bırakmasıyla birlikte yükselince " Susun. " diye ikazda bulundu hoca. Nöbetçi öğrenci ise ayakta bekliyordu bizim susmamızı.

" Evet çocuğum söyleyebilirsin. " dedi hoca kollarını birleştirip beyaz tahtaya doğru yaslanarak.

" Hocam ben sadece Duru Akın'ı alıcaktım. "

" Neden ? " diye sordum beklemeyerek. Şu zamana kadar nöbetçi öğrenci tarafından çağırıldığım ya 1 ya da 2 durum vardır. Şimdi öyle nedensizce çağırması biraz garip kaçmıştı.

" Nöbetçilik için. " dedi kız rahat bir tavırla. Hoca gözlerini kapatıp başını aşağı doğru eğip gitmeme izin vermesiyle birlikte çantamı alıp kapıdan çıkarken kıza " 1. Ders neden çağırmadınız ki ? " diye sordum.

" Mahmut Hoca şimdi farketti. "

" Tamam. " dedim ve merdivenleri inmeye başladım. Kim bilir hangi katta nöbetçi olucaktım.

Tüm nöbetçi öğrenciler Mahmut Hocanın kapısının önünde beklerken gözüme bir şey takıldı. Şanslılık mıydı bu bana olan yoksa şansızlık mıydı ? Onu görmeyi bu kadar isterken birden karşıma çıkmasını şanslılık olarak algılayabilirdim. Fakat o gün saçlarımı tepeden sımsıkı bir şekilde at kuyruğu yaptığım ve kafamın yanlarından diken gibi çıkan küçük saçlar olduğu sürece değil onun beni görmesini istemeyi bu halimle ben bile aynaya bakmazdım.

Mahmut hoca sırayla adlarımızı okurken hepimize bir kat verdi. Benim dışımda tabi. Neden ? Çünkü ben dışarıdaki kulübenin nöbetçisiydim. Bu soğuk havada ! İyi yanından bakarsak okulda dolaşmayacaktım diğer öğrenciler gibi.

" Utku Güney ! " dedi Mahmut hocanın tok sesi.

" Evet. "

" Bir üst katta nöbetçisin. "

" Tamamdır. "

Utku'ya da bizim katı vermişti. Hıh ! Ben nöbetçi olmasam gitsem sıramda otursam kesin ona en alttaki katı verirdi. Şanssızlığın dibi !

" Utku Güney ! " diye bağırdı Mahmut hoca tekrardan. Sesi boş koridorda yankılanmıştı.

" Efendim hocam ? " diyerek arkasını döndü Utku. Arkasını dönmesiyle birlikte dağınık kahverengi saçları yana doğru savruldu.

" Sen bugün nöbetçi değilsin. "

" Biliyorum. "

SARMAŞIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin