İyi okumalar ...
Okuldaki saatler akıp geçerken kalbimdeki titremeler hız kazandı. Ona benzeyen bir insanı ya da ona ait olan hırkanın aynısını giyen bir insanı bile gördüğümde ona olan hislerimi bedenim küçük çırpınışlarla tercüme ediyordu. Gözlerim saate kayarken elimdeki orta boyda olan çizim defterime arkası dönük ve rüzgardan saçları uçuşan yalnız bir kadın resmi çizdim. Hissettiklerim tam anlamıyla buydu. Her bakışında kalbime bir esinti serpiliyor her gülüşünde bedenim yok oluyordu.
Telefonumu önüme koyarak gizli dosyada olan resimlerine bakıp iç çektim. Farketmeden bin parçaya bölüyordu beni. Kırılmak mı ? Paramparçaydım. Her parçamda bir adım daha dağılıyordum. Her ona açılmak için cesaretimde 2 adım geri gidiyordum. Asıl korktuğum şey ise ona okulun son günü açılmak için 1 adım attığımda beni geriye doğru itmesiydi. Ya beni reddederse ?
Peki neden okulun son gününü bekliyordum ona açılmak için ? Ne bekliyordum ? Hayat kısaydı , benim ona olan aşkım ise hayattan daha uzun.
Tabi ki kendim için haklı sebeplerim vardı. Bir kere o da ben de son sınıftık ve ona açılırsam eğer benimle dalga geçip tüm sınıflara yayılacağından korkuyordum. Korkak mıydım ? Evet , hem de fazlasıyla. Bu zamana kadar hep aşık olmaktan , kırılmaktan , birine bağlanmaktan korkmuştum. Hep kendimi aşk , sevgili olaylarından uzak tutup derslerime odaklamıştım. Lakin onu ilk gördüğümde gözlerimi alamamıştım. Benim gözümde fazla mükemmeldi. Aşk bu muydu ? Belki de değildi ama benim küçük dünyamda büyük bir yer kaplıyorsa aşk buydu." Bizim kız yine dalmış gitmiş. " dedi önümde elini sallayan Beste hanım (!)
" Ne var Beste ? " dedim huysuz sesimle.
" İyilik de yaramıyor geri zekalıya! Söylemiyorum hiçbir şey. Ne halin varsa gör. "
" Ne oldu söyle. "
" Paran var mı ? "
Uzun bir süre gözlerine bakıp derin bir nefes verdim. Beste'nin gözünden bakınca bankamatik gibi mi gözüküyordum acaba ?
" O kadar parayı nasıl bitirdin ? " dedim aynı zamanda çantamdaki cüzdanımdan parayı çıkartıp.
" Yemek yedim. Boğazımdan mı esirgeyim yani ? "
" Al Beste. " dedim lafı uzatmak istemeyip elimdeki kağıt 10 TL'yi ona doğru uzatarak. Beste parayı aldıktan sonra uzaklaşırken ben de cama doğru bakmaya koyuldum. Bulut yine aynı bankta oturmuş insanları izliyordu. İstesem şuan yanına gidip can sıkıntımı gidermek için konuşabilirdim ama sorun şuydu ki canım hiç istemiyordu.
Hani bazı anlar vardır ya kendinizi tükenmiş gibi hissedersiniz hiçkimseyle iletişim kurmak istemez ve yalnız kalmak istersiniz. Şuan resmen o durumdaydım.
" Duru hadi kalk dışarı çıkalım. " dedi Beste bir kolumdan tutup çekiştirerek.
" İstemiyorum. "
" Burada yıllanıcaksın yemin ederim. Kalk çıkalım hava alıp gelelim. Hadi ya ! "
" Beste istemiyorum dedim. "
" Kalkarsan sana istediğin kitabı alırım. "
" Tamam bekle. "
Sıradan kalktığım gibi Beste'nin koluma girmesiyle ona dik dik baktım.
" Hayır , kolundan çıkmayacağım. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SARMAŞIK
Romance"Aşk sarmaşık demektir. " der İskender Pala ve sonra devam ettirir cümlesini "Bahçeye düşen sarmaşık tohumu nasıl bahçeyi sarıp sarmalar hatta dışarı taşarsa gönüle düşen aşk tohumu da bütün bedeni sarıp sarmalar... Sarmaşığın özelliği sarıldığı a...