Keyifli okumalar...
Hayatımda hiçbir yeri olmayan Bulut'un dahi böyle demesinden sıkılmıştım. Telefonu elimde tutup kanıtlarcasına Beste'nin karşısına geçtim ve elimdeki telefonu sallayarak "Bu ne böyle? " diye sordum aynı zamanda ses tonum yükselirken.
Beste önce telefonuna sonra benim yüz ifademe daha sonrasında ise telefonundaki mesaja baktığında kaşlarını çattı ve telefonunu sertçe elimden alarak "Sen benim telefonumu mu karıştırıyorsun? " dedi.
"Konumuz bu mu şimdi? "
"Duru bu yaptığın terbiyesizlik. " dedi üste çıkmaya çalışırcasına. Çünkü Beste her zaman üste çıkacak bir şey bulurdu. Ama bu defa onun zeytinyağı gibi üste çıkmasına izin vermeyecektim.
"Sen telefonumdaki mesajlara baktığında terbiyesizlik olmuyordu ama. " dememle yüzündeki ifade sakinleşti.
"Bu ne demek söyle bana! " dedim sesimi daha da yükselterek. O kadar sıkılmıştım ki.
"Bilmiyorum Duru. Onun attığı mesajı neden bana soruyorsun? " diye sordu masum bir şekilde. Ama hayır, yemeyecektim. Ne bu masum numaralarını ne de kendini aklamaya çalışan hallerini yemeyecektim.
"Neden sana atıyor? "
"Çünkü sana en yakın insan benim! " dedi o da sesini yükselterek. Gerçekler yüzüme bir tokat gibi çarpsa da aldırış etmeyip "Bana sürekli Utkudan uzak dur o seni üzer demenin sebebi de bu mu? Bu mudur yani? " diye bağırdım telefonu hiddetle elimde sallayarak.
"Saçmalama Duru, lütfen önce bi sakinleş. " dedi beni yatıştırmaya çalışırcasına.
"Hayır! "
"Lütfen Duru. " dedi sesini yumuşatarak. Kaşlarım çatık, kollarım ise birbirine bağlı bir pozisyonda yatağa oturdum ve tek kaşımı kaldırarak onu dinlemeye koyuldum.
"Bak, benim onunla bir alakam yok. Ben sadece Utku'nun sana iyi gelmeyeceğini hissediyorum. Bilmiyorum, belki de yanılıyorumdur ama hissediyorum Duru. Ayrıca Bulut'la bir alakam olsa bunu 4 yıldır demezdim. Ben sen onu sevmeye başladığından beri söylüyorum bunu sana. Bulut ise yeni çıktı ama benimle aynı fikirde olması iyi bir şey. Neden olduğu konusunda hiçbir bilgim yok ama... " dedi kinayeli bir biçimde. Söylediği her bir kelimeyi sindirmeye çalıştım. Doğru söylüyordu, bu söylediklerinin Bulut ile bir alakası olsa yeni yeni derdi bu lafları fakat Beste en başından beri bunları söylüyordu. Hiçbir şey demeden yerimden kalktım ve telefonumu elime alarak Bulut'u aradım. Aslında yüz yüze konuşmak daha iyi olabilirdi ama o kadar yorgundum ki bunu ne beynim ne de bedenim kaldırabilirdi.
İlk arayışımda açmadı.
Telefonu kapatıp bir daha aramayı denedim. Yine açmadı.
Peki ya hangi arayışımda açacaktı?
Yılmadan bir daha aradım. Bu sefer zil sesi 2. kez kulaklarımı doldurduğunda açtı. Sesi oldukça neşeliydi tabi benim sesimi duymasaydı.
"Bulut? "
"Evet. "
"Umarım Beste'ye yazdığın bu garip mesajla ilgili mantıklı bi açıklaman vardır. " dedim derin derin soluyarak. Sevdiğim insanlara karşı hep böyleydim. Onları tel örgüyle bir çemberin içine alır ve o çemberin içinde bir tek kendimin olmasına izin verirdim. Üçüncü bir kişinin sevdiğim insanı kötü düşünceleriyle boğmasına asla izin vermezdim. Ve vermeyecektim de.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SARMAŞIK
Romance"Aşk sarmaşık demektir. " der İskender Pala ve sonra devam ettirir cümlesini "Bahçeye düşen sarmaşık tohumu nasıl bahçeyi sarıp sarmalar hatta dışarı taşarsa gönüle düşen aşk tohumu da bütün bedeni sarıp sarmalar... Sarmaşığın özelliği sarıldığı a...