Keyifli okumalar...
(Multide şarkıya bir kulak verin derim;) )"...Yıllardır beklediğim ufak aşk kırıntısı bugün koltuğuna oturdu ve mutluluğumu izlemeye koyuldu. 4 yıldır uzadıkça uzayan sarmaşığım bugün bedenimin her tarafını sardı aşk sözcükleriyle ve tek bir soru bıraktı geriye: Hala umut var mı? "
-4 saat önce-
"Çıkışta sahile gidelim. "
"Senin aklın başına gelmemiş herhalde. " dedim gülerek. İçimi acıttığı bir olayı bu kadar rahat bir şekilde ima etmek insanoğlunun en büyük güçlerinden olsa gerek. Gülüşümün arkasına ittiğim mutsuz maskeyi çıkarmak istememek...
"Ne yani? Bir kere düştün diye yürümeye mi küseceksin? " dedi Bulut gülümseyerek.
"Yürümeye küsmeyeceğim fakat yürürken beni düşüren kişiye nasıl güveneceğim? Tekrar tekrar yara almayı hangi insan ister ki? "
"Eh yeter bu kadar edebiyat! Gidiyor musunuz gitmiyor musunuz? Ona göre babamı oyalayacağım. " dedi Beste kollarını birbirine bağlayıp tek ayağını sallayarak.
Göz ucuyla Beste'ye sonra da Bulut'a baktım. İkisi de git der gibi bakıyordu bana. Gözlerimi devirip derin bir nefes verdim.
"Tamam geliyorum. " diyip arkamı döndükten sonra birden aklıma gelmesiyle arkama dönüp "Beste? Gelmiyor musun sen? " diye sordum.
"Yok ya... Ben eve gidip biraz dinleneceğim."
"Tamam sen bilirsin. " diyip önüme döndüm. Okul ile sahil arasında fazla fark olmadığından minibüse binip trafiğe kalmayacağımı bilmek beni rahatlatmıştı. Okulun arkasında kalan yokuşa doğru hiçbir kelam etmeden yürüdük.
Birkaç dakika sonra Bulut "Çalışıyor musun? " diye sorarak aramızdaki sessizliği bozmuştu.
"Hı? " dedim anlamayarak.
"Sınava çalışıyor musun? "
"Hım... YGS'yi bitirdim gibi bir şey. Test çözüyorum bol bol. "
"Güzel. "
"Sen hangi bölümde okuyordun? " dedim kafamı çevirip gri gözlerine bakarak.
"Psikoloji. "
"Ne güzel! " dedim sevinçle. Bundan bir buçuk yıl önce psikoloji okuyup Utku'nun zihninin derinlerine inmeyi istemiştim fakat sonradan çok çocukça düşündüğümü anlayıp başka alanlara yönelmiştim. Fakat ne yazık ki hala aklımda kesinleşmiş bir bölüm yoktu.
"Hangi üniversitede okuduğu sormuyorum. Söylemeyeceksin biliyorum. " dedim içten bir bıkkınlıkla nefes vererek.
Vay be dermişcesine dudağını yukarı doğru büktü.
"Beni iyi tanımışsın küçük hanım. "
"Bu kadar belirsiz olmak zorunda mısın? " dedim kaşlarımı çatıp kafamı yukarı kaldırarak. Sıkıntıyla ceketinin yakasını düzeltti. Sanki bir şey onu zorluyormuş gibi "Öyle olmak zorunda. " dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SARMAŞIK
Romance"Aşk sarmaşık demektir. " der İskender Pala ve sonra devam ettirir cümlesini "Bahçeye düşen sarmaşık tohumu nasıl bahçeyi sarıp sarmalar hatta dışarı taşarsa gönüle düşen aşk tohumu da bütün bedeni sarıp sarmalar... Sarmaşığın özelliği sarıldığı a...