Platonik Aşkım (TAMAMLANDI)

17-< Kötülüğün Yükselişi ->17

Not: O bir iki yeni yorum atan ve vote yapan arkadaşlar beni ne kadar sevindirdiklerini biliyorlar  mı acaba? Hele o devamlı okuyup takip edenler :) Hepinize çok teşekkür ediyorum. İnanın bir iki yeni kişi görmek bile heyecanla yazmak istememize sebep oluyor :) O yüzden hepinize çok teşekkür ederim.  Bende size bir sürpriz yaptım ve multimedyama ilk sahnede anlattığım türden bir Ateş, Su resmi koydum. Umarım beğenirsiniz. Bu bölümden sonra bana kızacağınız için, gönlünüzü de alayım dedim :D Hadi yeni bölüme geçelim bakalım :)

Belki de hayatımın en güzel gecesini geçirdim bugün dedi Su , Ateş inmesi için ona kapıyı açtığında.

-Belki de hayatımın en güzel gecesini geçirdim bugün dedi Ateş içinden geçenleri söyleyerek ve Su ona tatlı tatlı tatlı gülümsemeye başladı. Ateş, kesinlikle onun mucizesiydi.

-Ne? Dedi Ateş şaşırarak. Neden bakıyorsun bana öyle?

-Bilmem dedi Su, yağan kardan dolayı Ateş göremeyerek. Allahtan Ateş düşünceli çıkmıştı da, o elbisenin üzerine giyebilmesi için, ona mont ve bere getirmişti. Sadece onu değil kendisini de düşünmüştü elbet.

-Ben biliyorum dedi Ateş gülümseyerek ve gözünün önüne düşen saçlarını, Suyun kulağının arkasına sıkıştırdı. Allahım! Dedi Su. Bir insanın her hareketi mi bu kadar sevimli olurdu? Derken birden yüzü asıldı. Ateş onun yüzünün asıldığını gördüğünde, merak ederek o yöne döndü. Stefan karşılarındaydı. Sarhoş olmalıydı çünkü ayakta zar zor duruyordu. Her zaman özenle düzelttiği saçları, karmançorman olmuştu. ve gömleğinin bir kısmı dışarıdaydı. 

-Ateşş.. Konuşmamız gerek!

-Hayır dedi Su hiç duraksamadan. Şimdi olmaz Ateş dedi ona dönerek. Sarhoş ve ne dediğini bilmiyor.

-İçeri dedi Ateş emir veren bir ses tonuyla ve Su, bunun tartışmaya açık bir durum olmadığını anladı.

-Ama..

-İçeri gir dedim! Dedi Ateş ve Su eve doğru yürümeye başladı. Fakat içeri girmeye niyeti yoktu.

-Seni dinliyorum dedi Ateş sinirli bir ses tonuyla.

-Bana kızgınsız dedi Stefan ve elindeki şişeyi yukarı doğru kaldırdı, biraz daha içtikten sonra tekrar aşağı indirdi. Bunu anlayabiliyorum. Bana olan bakışlarından..

-Bence çok sarhoşsun dedi Ateş. Konuşmayalım..

-Hayır.. Yine senin dediğini yapmayacağım.. Ateş. Eşeklik ettim dedi Stefan. O gece , yani bana attığın kazıktan sonra, barda Farukla takıldım.

-Ne yaptın? Dedi Ateş. Yüzündeki öfke, ruh halini o kadar iyi yansıtıyordu ki..

-Sadece bu da değil dedi Stefan. Farkında olmadan ona verdiğim ilaç ismi, sanırım senin az daha ölmene neden oluyormuş.

-Stefan sen..

-Şimdi anladın mı? Nasıl hissettiriyormuş arkadaşından, hayatının en kötü kazığını yemek? Bilmeyerekte olsa intikam almış oldum sanırım..

-Seni aptal ! Ben sana hayatım boyunca kazık atmadım, atmam da! Sen bunu bilemeyecek kadar mı tanıyamadın beni! Stefan! BENİM BEN!

-BİLİYORUM! diye bağırdı stefan ve elindeki şişeyi yere fırlatınca,  Ateş küçük cam parçaları üzerine gelmesin diye kendini geriye çekti. Su da o kadar korkmuştu ki, heyecanla saklandığı yerden dışarı fırladı.