19-< Kıskançlık mı.. O da ne? ->19

13K 644 73
                                    

Not:Öncelikle bir konuya açıklık getirelim. Herkesin sorduğu bir soru var. Neden isimlerin yarısı Türk, yarısı yabancı diye? Birincisi sentez yapmayı seviyorum, ikincisi ise aklımda şekillenen bir Amerika olayı var. Şimdiden ilginiz için teşekkür ederim.. Multimedyaya göz atmayı unutmayın :D :* Bu arada yeni bölüm salı günü gelecek.

Ateş saatin kaç olduğunu bilmiyordu ama yaklaşık bir iki saattir karanlık bir odada, tek başına oturmaktan çok sıkılmıştı. Kapının açılmasıyla biraz da olsun kendine gelebildi. İçeri girenin kim olduğunu gördüğünde ise, tüm dikkatini ancak toparlayabildi.

-Sen..

-Sıkıldın değil mi? Dedi Daniel ve elindeki minik anahtarla, Ateşin elindeki kelepçeyi çıkardı. O bunu yaptıktan sonra, Ateşin ilk yaptığı şey bileklerini ovuşturmak oldu.

-Harika! Şimdi de polis mi oldun yani?

-Polis değilim.

-Polis değilsin ama sorguma giriyorsun. Kimsin sen?

-Özel bir dedektif diyelim.

-Dedektiflerin neslinin tükendiğini sanıyordum.

-Burda belki öyle.. Ama Amerikada oldukça popüler bir meslek. Hele ki FBI ile ortak çalışıyorsan, keyfine diyecek olmuyor.

-Neyin içine düştüm ben böyle dedi Ateş daha çok kendi kendine sitem ederek. Bir an önce ne soracaksan sor. Bu saçmalıktan sıkılmaya başladım çünkü.

-Buraya seni sorgulamaya gelmedim Ateş. Seni serbest bırakmaya karar verdim. Aslında çok kızdırdığın, senin tabirinle kuş beyinli polis memurunun dediğini yaparak, seni korkunç bir yere gönderebilirdim ama bunu yapmayacağım.

-Ayaklarına filan mı kapanmamı istiyorsun? Dedi Ateş sinirlenmeye başladığını hissederek.

-Dedikleri gibi fazla ukalasın. Ama konumuz bu değildi dedi sanki göremediği bir şeyi kenarı itiyormuş gibi yaparak. İstersem, adam öldürmeye teşebbüs etmek suçundan, seni içeri alabilirim. Meslek hayatın biter. Öğrenciliğin yanar.

-O adamı bana silah çekerken gördün!

-Gördüm ama hatırlamayabilirim.

-Seni-

-Ama... Diğer bir yandan, delil yetersizliğinden serbest bırakılmanı sağlayabilirim. Böylece sevgilinin ve arkadaşının yanına gidebilirsin. 

-Ne istiyorsun dedi Ateş gözlerini kısarak. Daniel, konunun tam da istediği noktaya geldiğini farkederek gülümsedi.

-Zekisin Ateş.. Ben sadece zekanı farklı şeyler üzerinde kullanmanı istiyorum.

-Ne demeye çalışıyorsun?

-Zamanı geldiğinde anlayacaksın dedi Daniel ayağa kalkarak ve elini kapıya doğru uzatarak, Ateşe dışarı çıkmasını işaret etti.

-Sen şaka filan mı yapıyorsun dedi Ateş şaşırarak.

-Fikrimi değiştirmeden gitsen iyi olacak dedi Daniel ve Ateş sınırları daha fazla zorlamanın gereksiz olduğuna karar vererek ayağa kalkıp, kapıya doğru yöneldi.

-Ben-

-Bana, senden istediğim şeyi yaptığın zaman teşekkür edersin dedi Daniel konuşmasına fırsat vermeyerek ve Ateş bir şey söylemenin gereksiz olduğuna karar vererek dışarı çıktı. Temiz havanın kıymetini bir kez daha anladıktan sonra, yoldan geçen ilk taksiyi çevirdi ve hastahanenin yolunu tuttu. Acaba Stefana ne olmuştu? Ya ona bir şey olduysa.. Bu ihtimali hızlıca aklından çıkardı. Hastahaneye gittiğinde, Stefanın nerede olduğunu öğrendi ve merdivenleri koşarak çıktı. Kapıyı açtığında ise, boş bir yatakla karşılaştı... O an hissettiği şeyi tarif edemiyordu. Yoksa Stefan.. Eliyle, yanındaki duvardan destek aldı ve arkasında birinin olduğunu farkedince ani bir refleksle o yöne doğru döndü.

Platonik Aşkım (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin