27-< Çıkmaz Sokak >-27

8.1K 450 105
                                    

Not: Sevgili arkadaşlar :) Vote sınırımız her zamanki gibi 35, fakat daha fazlası gelirse daha  güzel olmaz mı? Bu bölüme bol bol yorum bekliyorum sizden. Hepinizi çokça seviyorum :) Keyifli okumalar...

Su kendine geldiğinde hissettiği tek şey korkunç bir soğuktu. Üstüne bir de başağrısı olunca, soğuğu daha çok hissetti ve titremesine engel olamadı. Karşısında bir ayna olmadığı halde, başından aşağı akmış ve kurumuş olan kan birikintisini aklında canlandırabiliyordu. Elini başına götürmek istediğinde ise, bileğindeki sert ipleri farketti. Hadi amaaa.. Anlaşılan Faruğun canı oyun oynamak istiyordu. Derken aklına gelen korkunç bir ihtimalle, çevresine bakmaya başladı. 

-Allah kahretsin dedi Ateşinde kendisiyle aynı durumda olduğunu görerek. Ateşinde kendisinden kalır bir tarafı yoktu ama gördüğü kadarıyla yaralı filanda değildi. Sadece başında ufak bir morluk ve kan lekesi vardı.Bu bile kötü hissetmesi için yeterdi ama yine de aklına gelen bir ihtimal üzerine korkuya kapılarak seslendi.

-Ateş!

Ses gelmemesi canını sıksa da seslenmeye devam etti.

-Ateşş!

Yine ses yoktu.

-ATEŞ! diye bağırdı en sonunda ve Ateş gözlerini açınca derin bir nefes aldı.

-Allahım çok şükür.

Kendine gelir gelmez, Ateşin yaptığı ilk işte, ellerini hareket ettirmek istemek oldu fakat bunun mümkün olmadığını anlaması fazla zamanını almadı. Kısa bir süre etrafına bakıpta Suyu farkettiğinde gözlerindeki kızgınlık yerini endişeye bıraktı.

-Su? Sen iyi misin?

-İyi sayılırım dedi Su. Asıl sen iyi misin?

-Benim yok bir şeyim.

-Neden indin arabadan dedi Su merakına yenik düşerek. Belki de cevabını bildiği bir soru sormuştu fakat bunu Ateşten duymaya o kadar çok ihtiyacı vardı ki.. Ateşin tavrından, vereceği cevabı anlamıştı fakat bir türlü söylememesi, aralarındaki durumun ne kadar kötü olduğunu bir kez daha anlamasını sağladı.

-Neden söylemiyorsun?

-Beni dediğin kadar iyi tanıyorsan, neden indiğimi de bilmen gerekir dedi Ateş elindeki ipleri çözmeye çalışırken.

-Boşuna uğraşma . O ipleri çözemesin. Benim taktiğimi kullanmışlar.

-Yani?

-Çözmen imkansız.

-Dur bir dakika dedi Ateş, Suyun ne dediğini yeni anlayarak.  Ne demek benim taktiğimi kullanmışlar demek? Onlara böyle bağlamayı senin öğrettiğini mi söylüyorsun bana?

-Üzgünüm Ateş. Onlar benim emrimde çalışan adamlardı.

-Senin emrin- Ya da boşver dedi Ateş daha çok kendi kendine. 

-Uğraşmaman gerektiğini söyledim sana dedi Su. Anlamıyor musun? Böyle yapmaya devam edersen bileğini kesiceksin.

-Çokta umrunda olurdu.

-Ne dedin sen?

-Sanki çokta umrunda olurdu dedim.

-Ateş sen ne dediğinin farkında mısın? Nasıl böyle düşünebilirsin?

Platonik Aşkım (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin