Sevgili arkadaşlar, bölümü okumadan aldığım bir kararı sizlerle paylaşmak istiyorum.. Dün yaptığım duyuruyu dikkate alarak fikirlerini paylaşan arkadaşlarla birlikte bir karar aldım. Bu kadar uzun bölümlere bu kadar az vote olmasından dolayı, ayrıca hem sizlerin ilgisini çekmesi hem de benim zamanımı daha verimli kullanabilmem açısından, hikayeyi bugünden itibaren haftada bir kez yayınlamaya karar verdim. Yani Cumartesi günleri.. Sizden gelen ilgiye bağlı olarak bu durum değişebilir ama bir süre böyle devam edecek. Haftada bir yayınlamam dolayısıyla, haftaya Cumartesinden itibaren yazacağım bölümleri uzun tutmaya çalışacağım. Hepinize keyifli okumalar.
-Sakin ol Ateş dedi Stefan, kapıyı çalmadan önce Ateşin önüne geçip onu durdurarak.
-Sakinim ben dedi Ateş derin bir nefes alarak. Gayet sakinim hatta...
-Belli oluyor dedi Stefan gülerek, ve Ateşin elinden ters tuttuğu çiçeği alarak düzeltti ve ona tekrar geri verdi.
-Tamam dedi Ateş sakinleşmeye çalışarak. Belki biraz heyecanlanmış olabilirim.
-Asım Bey, kızı sana vermeyecek değil ya dedi Stefan gülerek.Hem zaten bunca parayı boşa harcadın.
-Sana kalsa çiçekleri en yakın mezarlıktan, çikolataları da likörlü alacaktık diye isyan etti Ateş.
-Fena mı olurdu dedi Stefan gülerek. Hem fazla masraftan kurtulurdun hem de kızı kolayca alırdık :)
-Asım amcayı sarhoş ederek mi? dedi Ateş gülmeye başlayarak ve Stefan kapıyı çaldı. Her zamanki gibi , kapıyı Tarık açtı ve Ateşle Stefan içeri girecekken, önlerine geçti. İkisi de şaşırmış bir vaziyette ne olduğunu anlamaya çalışırken, Tarık söze girdi.
-Asım Beyin müsait olup olmadığını kontrol edeyim.. Burada bekleyin.
-Şimdi anladım dedi Stefan sesli düşünerek. Anlaşılan Asım Bey, bayağı bir ciddiye almış bu kız isteme işini. Baksana, bizi tanımıyormuş gibi davranıyor.Ben sana diyeyim, bu gidişle kızı almamız zor.
-Zor mu? dedi Ateş panikleyerek ve onu bu halde gören Stefan kahkakayı bastı.
-Saçmalama Stefan :) Ne aşkmış abi be.. Ne yaptı bu kız sana anlamıyorum ki? Büyü filan mı?
-Kes sesini Stefan dedi Ateş elindeki çikolata paketini çocuğun kafasına geçirdiğinde. Hem seni hala affetmiş değilim. Yanlışlıkla bahçeye çıkmasaydım, kız arkadaşın olduğunu bile öğrenemeyecektim. Neydi adı? Klara mı?
-Aslında söyleyecektim ama o kadar olayın arasında fırsat bulamadım bir türlü.
-Bunu sonra konuşacağız.
-Asım Bey sizi bekliyor dedi Tarık, salona geçmeleri için onlara işaret ederek ve Ateş çocuğun yanından geçerken hafifçe kulağına eğilip fısıldadı.
-Bu yaptığını unutmayacağım..
-Heyecandan ölmemeye çalış dedi Tarık pis pis sırıtarak ve Ateşin omzuna hafifçe vurduktan sonra, her zamanki yerine geçmek için hareket etti. Haklı diye düşündü Ateş içinden. Şu an hissettiği duygunun bir tarifi yoktu. Aynı anda hem bu kadar korkup hem bu kadar sevindiği başka bir an daha hatırlamıyordu. Salona girdiğinde, Asım Beyin son derece şık giyinmiş bir şekilde, elindeki viski kadehiyle oynadığını farketti. Adam onları görünce bardağını masaya bıraktı ve ayağa kalkarak ellerini sıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Platonik Aşkım (TAMAMLANDI)
ChickLitİlkokul birden beri aşığım oğlum ben sana! O silgi tozlarını da merak ediyorsundur eminim. Hani her öğrencinin söylediği bir söz vardır ya. Silgimin bittiğini hiç görmedim diye... İşte o silgi tozları, senin sonunu hiç göremediğin silgilere ait. Se...