40-< Skorlar >-40

5.3K 279 46
                                    

Bu hale nasıl geldik bilmiyorum..

Bildiğim tek şey var o da içimdeki korkunun büyüklüğü... Stefan yanımda, Ahmet Beye küfürler savururken, ben ne yapacağımı bilemez bir halde , az önce olanları düşünmekten alıkoyamıyorum kendimi.. Bir tarafım Ateşe bir şey olmasından korkarken , diğer bir tarafım ona nasıl bir açıklama yapacağını düşünüyor..

Düşünüyorum da, sevdiğim kızla evleneceğim gün, onu başka bir erkekle öpüşürken görmek, kimsenin beni teselli edemeyeceği bir durum olurdu.. Ateşin yerinde olsam, tek yumrukla da kalmazdım belki, bilmiyorum. 

Ona ne diyebilirdim? Onu nasıl teselli edebilirdim? Doruktan hala hoşlandığımı ama onu daha çok sevdiğimi mi söyleyecektim? Nasıl bir kaltaktım ben böyle? 

Her nasıl ki, Ateşin yanına dişi sineğin bile yaklaşmasına izin vermiyorsam, onu kardeşi Hiradan bile kıskanıyorsam, onunda beni kıskanma hakkı vardı.. Evet, yanlış duymadınız. Hirayla aramdaki soğukluk, Ateşin ona daha çok değer vermesinden kaynaklanıyor olabilir...

-İşte buldum seni Abi!

Yanımdan gelen bu sesle irkilmediğimi söyleyemem.

Stefanın kurduğu cümleyi, yavaş yavaş idrak etmeye başladım..

İşte buldum seni..

ABİ!

Ne demişti o az önce? Kulaklarım bana oyun mu oynuyorlardı yoksa gerçekten de, Stefan az önce bu cümleyi kurmuş muydu?

-Ne dedin sen az önce? dedim sessiz bir biçimde.

-Sakın tek kelime edeyim deme! Yaptığın şeyi unutmadım, şu durumdan bir kurtulalım seninle sonra görüşücez!

Stefan bir yandan öfke dolu bir sesle bana bunları söylerken, diğer taraftanda arabayı park ediyordu. Ondan gelen bu öfke dolu sözlerden nasibini almış bir şekilde, dolu dolu gözlerle arabadan indim ve Stefanın peşinden koşmaya başladım.

Rüzgarın soğuğu yüzümü jilet gibi keserken, çakıl taşlarıyla dolu olan parkta, ayağımdaki bu ultra topuklu ayakkabılarla yürümekte oldukça zorlanıyordum. Gelinliğim mi? Çoktan mahvolmuştu bile! Stefanın peşinden, Ateşin  arabasının olduğu yere doğru koşarken, çok geçmeden Ateşi gördüm.

Kısa bir an.. Sadece çok kısa bir an göz göze geldik ve ardından, Ateş sessiz bir biçimde Stefanla konuşmaya başladı.

-Senin ne işin var burda? Ah tabi.. Çaresizliğimle alay etmeye geldin. 

Ateşin ağzından dökülen bu kelimeler, boğazımda bir yumrunun oluşmasını sağladı ve gözlerimin yanmaya başladığını hissettim. Evet, çoktan ağlamaya başlamıştım. Hayatım boyunca, onu bu kadar çaresiz görmemiştim hiç. Hatta çok sevdiği babası, onu aşağıladığı zaman bile.

Sesi o kadar derinden ve o kadar boğuk geliyordu ki..

Stefan temkinli adımlarla ona yaklaştı. Şişeyi içip içmediğinden emin olmak istiyordu anladığım kadarıyla..

-Saçmalama Ateş...

-Ateş.. Yanlış anladın dedim oldukça sessiz bir şekilde. Başını kaldırıp bana baktığı zaman, içimin burkulduğunu hissettim...

-Neyi yanlış anladım! dedi sessiz bir biçimde. Düğün günümüzde, abim dediğin adamla seni öpüşürken görmemin , MANTIKLI BİR AÇIKLAMASI VAR MI SENCE?

Platonik Aşkım (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin