20-< Uzaktaki Anılar >-20

11.8K 647 153
                                    

-Harika bir geceydi gençler! Dedi Stefan içeri girdiklerinde. İkinize de teşekkür ederim. Uzun zamandır bu kadar güldüğümü hatırlamıyorum.

-Asıl biz teşekkür ederiz dedi Su gülerek. Partiyi haber vermeseydin, bu kadar eğlenemeyecektik.

-Stefan dedi Ateş aniden ve ikisi de ona döndüler. Aslında Ateşin aklında, Stefanın o gece ne söylemek istediğini sormak vardı Ama son anda aklına gelen bir fikir, kararını değiştirmesine sebep oldu. O gece, Az kalsın Stefanı kaybetmesine sebep olacak şey, belki de ona söylemek istediği şeydi. Belki de onun bu merakı yüzünden çevresindeki herkes zarar görüyordu.

-Ateş dedi Su onun koluna dokunarak ve Ateş o an, sessiz bir şekilde beş dakikadır düşündüğünü farketti.

-Pardon.. Şey diyecektim. Bir ara playstation oynayalım Stefan.

-Hala çocuk diyorum da inanmıyorsunuz dedi Su gülerek ve Stefanda gülmeye başladı. O sırada hizmetçi kız yanlarına gelerek, konuşmalarını böldü.

-Özür dilerim Ateş Bey, fakat babanız sizi salonda bekliyor.

-Biz seni yukarıda bekliyoruz o zaman dedi Su ve hizmetçi kız onu durdurdu.

-Sizleri de bekliyorlar efendim.

-Hayırdır? Diye sordu Ateş.

-Bir bilgim yok efendim.

Üçü de birbirlerine bakarak salona gitmeye karar verdiler, ve içeri adımlarını attıklarında, sadece Ahmet beyin değil, Buket Hanım ve oğullarının da orada olduğunu gördüler.

-Bakıyorumda gezmelerdesin Ateş dedi Ahmet Bey sert bir sesle. Haytalık yapmaya ayırdığın vakti biraz da derslerine ayırsan, belki de bana layık bir evlat olduğunu herkese kanıtlayabilecektin. Çok yazık!

Belki de karına, onun çocuklarına ve işine ayırdığın vakti, biraz bana ayırabilseydin, bende bir babaya sahip olmanın ne demek olduğunu anlayabilmiş olurdum.

Fakat Ateş, düşündüklerinin tam tersini söyledi.

-Haklısın baba. Benim hatam.

-Hatanı kabul etmen ne kadar korkakça dedi adam oğlunu baştan aşağı süzerek.

Ateş, Stefanın ve Suyun ne kadar sinirlendiğini, bakışlarından anlayabiliyordu fakat onların aksine, kendisi babasına son derece bağlıydı. Bunu her çocuk gibi, babasının onun da kahramanı olmasına bağlıyordu. Ateşin bildiği üzere kahramanlar, kendilerinden fedakarlık yaparak, başka insanlara yardımcı olurlardı. Belki de babası da, başkalarının dertlerine derman olacağım derken, bir oğlu olduğunu zamanla unutmuştu. Bir kişinin sevgisine karşı, milyonların sevgisi.. Belki de babasına bu yüzden sadakatle ve büyük bir sevgiyle bağlıydı. Bilmiyordu. Bildiği tek bir şey vardı. Ne olursa olsun, babası onun kahramanıydı.

-Koluna ne oldu Stefan?

-Küçük bir kaza geçirdim efendim?

-Dikkatli ol oğlum! Hiçkimse için, kendini tehlikeye atmana değmez.

Ahmet Beyin, son cümlesini Ateşe bakarak söylemesi, Suyun sinirlerinin gerilmesine sebep oldu. Bir baba nasıl olurda kendi oğluna bu kadar kötü davranabilirdi? Aklı almıyordu. Konuyu değiştirmek için konuşmaya başladı.

Platonik Aşkım (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin