Gerçekten mi? 200 okunmaya 29 vote mu? Hikayeyi yazmaya başladığımdan beri ilk defa karşılaşıyorum böyle bir şeyle. O zaman vote sınırıma geri dönüyorum ve 40 vote olmadan yeni bölüm yayınlamıyorum arkadaşlar. Belli bir zamanda vermiyorum. Herkese keyifli okumalar.
-Hayır yanlış yazılmış! Tamamı!
-Ne.. Ben.. Özür dilerim efendim, gerçekten çok özür dilerim. Hemen düzeltirim.
-Zamanımız var mı sanıyorsunuz?!
Su inanamayarak karşısındaki adama bakıyordu. Binlerce davetiyenin yanlış basıldığını görmek sinirlerini alt üst etmişti.
-Su Hanım?
-Su arkasına döndü ve efendim der gibisnden bir işaret yaparak, içer, giren çocuktan bir açıklama beklemeye başladı.
-Konuk listelerinde bir problem oldu ve ilgilenmeniz gerek.
Su artık patlama noktasına geldiğini hissediyordu. Yapılması gereken milyonlarca şey vardı ve hepsine yetişmesi imkansızdı. Ateş ise neredeyse bir haftadır eve filan uğramıyordu. O sırada kapı tekrar açıldı ve Hira sevimli bir şekilde paytak paytak yürüyerek Suyun yanına geldi.
-Abba?
-Efendim?
-Ben datmaya didiyorum acaba bana maşal..
-Ne masalı Hira! İşim var görmüyor musun?
Su sesinin sert çıkmasına ne kadar üzüldüğünü syleyecekti ki, Hiranın gözünden bir iki damla yaş aktı ve odadan dışarı koştu. Su bu duruma o kadar içerledi ki, üzerinde taşıdığı yükün ağırlığını hissederek koltuklardan birine kendisini atıverdi.
-Çıkın dışarı!
-Ama Su hanım..
-Hepiniz!!
-Sanırım konuşmamız gerek.
Su, duyduğu sesin üzerine hızlıca yerinden kalktı ve arkasına döndüğünde Ateşle karşı karşıya geldi! Tanrım! Ateş gerçekten insan olamazdı. Görmeyeli daha bir karizmatik daha bir sexy mi olmuştu yoksa Su çok özlediği için mi ona öyle geliyordu?
-Ateş..
Ateşi inanılmaz özlemesine rağmen, sesi tam tersi oldukça soğuk bir biçimde çıkmıştı.
-Bir hoşgeldin bile yok mu?
-Beni düğün hazırlıklarıyla yalnız başıma bıraktıktan ve telefonlarıma cevap vermedikten sonra mı?
-Ben de seninle o konuy-
-Üstüne üstlük telefonunu bir kız açıyor!
-Eğer beni dinlersen..
-Ne hissettiğimi düşünsene !
-Lanet olasıca zehrin etkisinden kurtulmaya çalışıyordum ve Ahmet denilen o herifin panzehiri yok ettiğini öğrendikten sonra, profesörden yardım istedim. O da bunu başardı. Telefonu açan kızda asistanı! Şimdi söyle ne söyleyeceksen!
Su, duydukları karşısında şok olmuş bir şekilde Ateşe bakmaya başladı.
-Ne dedin?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Platonik Aşkım (TAMAMLANDI)
ChickLitİlkokul birden beri aşığım oğlum ben sana! O silgi tozlarını da merak ediyorsundur eminim. Hani her öğrencinin söylediği bir söz vardır ya. Silgimin bittiğini hiç görmedim diye... İşte o silgi tozları, senin sonunu hiç göremediğin silgilere ait. Se...