Uzun bir aradan sonra tekrar birlikteyiz :) Ben hepinizi çok özledim peki ya siz? :) Öncelikle belirtmem gereken bir şey var .Hikaye yazmayı ne kadar sevdiğimi, ara verince farkettim ve bu bölümü de çok keyif alarak yazdım. Umarım beğenirsiniz ve vote sayımız biraz daha artar..Hı bu arada Ateşi sevenlere bir sürprizim var!! Bölümün tamamını Ateş anlatıyor :) Haydi bakalım başlayalım :D :D
Odadan dışarı çıktığım zaman, büyük bir bilinmezliğin içine düştüğümü hissettim ve kapıyı kapattıktan sonra ne yapacağımı düşünerek, uzun bir süre sessiz koridora bakındım. Annemin yokluğunu bana hiç aratmayan Esma annemin öldüğünü düşünmek içimi paramparça ediyordu. Diğer taraftan.. O dehşet verici görüntü, gözümün önünden bir an olsun gitmiyordu. Hele ki benim yüzümden öldüğünü düşündükçe.. Hissettiğim acı o kadar yoğundu ki, ayakta durmamı sağlayan bütün gücün içimden çekildiğini hissederek, hemen yanımda duran altın renkli bir koltuğun üzerine oturdum. Kafamın içindeki sesler yetmiyormuş gibi hem Hiranın içimi parçalayan ağlaması, hem de Suyun bağrışları.. Onları duymamak için başımı ellerimin arasına aldım. Özellikle de Suyun söylediklerini duymamaya çalışıyordum ama bu ne mümkündü?
-Bırak! Bırak dedim! Sakın bana sakin olmamı söyleme! Bana sakin olmamı söylemeyin.. Her şey bizim yüzümüzden oldu, her şey! Biz birbirimizi tanımasaydık, birbirimizi sevmeseydik masum insanlar zarar görmeyecekti! Benim için bu kadar önemli bir gece bu şekilde bitmeyecekti! Sanki mutsuz olmaya yemin etmiş gibiyiz! Çıkın dışarı hiç birinizi görmek istemiyorum, ne Ateşi, ne seni ! Yalnız bırakın beni..
Ellerimi biraz daha kulaklarıma bastırdım fakat hiçbir fayda etmiyordu. Bana yıllar gibi uzun gelen kısa bir süre sonra, Asım amca yanında Stefan ile birlikte dışarı çıktı. İkisi de son derece yorgun ve endişeli görünüyorlardı. Endişelerini biraz olsun hafifletmek için, ellerimi başımdan çektim ve güçlü bir tavır takındım ama bunu yemediklerinden neredeyse emindim. Bana olan bakışları, olanları aklıma getiriyordu ve bu beni daha çok sinirlendirmekten başka bir işe yaramıyordu.
-Nasıllar? diye sordum seslerin kesilmiş olduğunu farkettiğimde. Sesim o kadar boğuk çıkmıştı ki, bunun için kendime lanet ettim.
-Su bir sinir krizi geçirdi diye cevapladı beni Asım amca ve bilmiş bir doktor havasında konuşmaya devam etti. Hira ise... şeyden son derece etkilenmiş.. Korkuyor. İkisine de sakinleştirici verdim. En azından biraz dinlenmelerine yardımcı olacaktır. Daha sonra duruma göre karar vericem.
-Sen nasılsın Ateş?
-Ben mi? dedim şaşkınca Stefana bakarak. İyiyim demem ya da kötüyüm demem olanları değiştirecek mi? Esma Annemi.. geri getirecek mi? Ben kötü durumda olsam ne olur olmasam ne olur?
-Eğer elimde olsaydı dedi Asım amca bir adım öne çıkarak, bu olanları değiştirmek için bir şeyler yapabilseydim, emin ol bir an olsun tereddüt etmezdim. Ama inan bana ne yapacağımı bilmiyorum.
-Ben biliyorum dedim ayağa kalkarak ve ikisinin de bana şaşkınca baktıklarını gördüm. Evet biliyordum, o çok atılgan tiplerden değildim, bir fikrim olduğunu söylediğimde bile insanlar yanlış bir şeyler yapmamdan korkuyorlardı ama içimdeki öfkeyi dindirmenin sadece tek bir yolu vardı.
-Aklından ne geçiyor? dedi Stefan endişei gözlerini bana doğru çevirerek.
2 Saat Sonra...
-Bu yaptığımız çok tehlikeli Ateş dedi Stefan endişeli bir şekilde dizlerini sallarken. Eğer olur da planın ters teperse, olacakları düşünmek bile istemiyorum. Yapman gereken şey intikam almak değil, kardeşinin ve nişanlının yanında olup, onlara destek olmak!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Platonik Aşkım (TAMAMLANDI)
ChickLitİlkokul birden beri aşığım oğlum ben sana! O silgi tozlarını da merak ediyorsundur eminim. Hani her öğrencinin söylediği bir söz vardır ya. Silgimin bittiğini hiç görmedim diye... İşte o silgi tozları, senin sonunu hiç göremediğin silgilere ait. Se...