ZAMAN AĞACI YAPRAĞI - Zaman Ağacı

55 11 7
                                    

Kapının önüne gelince iki siyah kulpu tutup kendime doğru çektim. Kapı açılıp içeriden görülen alan çoğalırken dışarıyla tezat oluşturan beklenmedik bir manzarayla karşılaştık. Buraya ilk defa geliyorduk ki şaşkınlığımız daha önce yaşanmamış bir şaşkınlıktı. Burada yaşadıklarımız ve yaşayacaklarımız ilkti. Daha önce buraya kadar hiç gelmemiştik. Tüm yolculuklarımız bu kapının önünde son bulmuştu; ama artık bu etabı tamamlamanın zamanı gelmişti. Ağaççıklar ve kurumaya yüz tutmuş otların bulunduğu dışarının kurak yapısının aksine içeride kocaman yemyeşil ağaçlar ve yemyeşil otların çiçeklerle kaplandığı bir yer vardı.

Kapıdan içeri girdiğimizde ilk fark ettiğim havadaki değişimdi. Sanki hava bildiğimiz havaya dönüşmüştü ve bunu desteklercesine ağaçlardan bize doğru gelen esinti burada artık zamanın normale döndüğünü hissettiriyordu. Artık istersem ejderhaya dönüşüp uçabilecektim.

Kapının ilk bölmesini kapattıktan sonra ikinci bölmesini kapatırken ne olur ne olmaz diye sadece azıcık aralık bırakıp savaşçının içinde bulunduğu yaprak küresini bozup defterin yapraklarını geri alıp hemen kapıyı kapattım.

Ben bunu yaparken, soru sormasa da biraz önce kendisini ağır şekilde yaralayıp neredeyse ölümüne neden olan savaşçıyı neden serbest bıraktığıma dair Kum'un gözlerine gelip yerleşmiş cevap isteyen ısrarcı bakışlarından kaçmak mümkün değildi. Kum'a cevap vermeden önce bazıları delik deşik olmuş bir defter dolusu sayfaya iyileştirme sihri yaptım. Normalde iyileştirme sihrini daha önce cansız bir varlıkta hiç denememiştim ve nasıl sonuçlanacağını bilmiyordum; ama beklentim yüksekti. İyileştirme sihriyle beraber defterimin sayfaları düzelmeye ve defter eski haline gelmeye başladı. Defterin bu etapta yaşadıklarımızı yazan kısmını açarken Kum'a açıklama yapmaya başladım.

— Diğer yarışmacıların çok kolay bir şekilde hiçbir sorunla karşılaşmadan bu kapıdan geçmelerini ve bizim için sorun oluşturmalarını istemedim.

— Savaşçının bize tekrar saldırmayacağını nerden biliyordun?

— Aslında bilmiyordum! Savaşçının ilk yarışmadaki kılıç etabındaki gibi kapının bu tarafına geçmeyeceğini sadece buraya geçişleri engellemekle görevli olduğunu düşünüp risk aldım ve savaşçı buraya gelmediğine göre isabetli bir karar olmuş.

Ben, bunu söylerken Kum'un gözleri biraz daha büyüdü; ama bir şey demedi. Kum, kapının hemen önüne oturup sırtını kapıya verince hâlâ kendini toplayamadığını anladım. O, otururken ben de son etapta yaşadıklarımızı okumaya başladım. Ufak tefek değişikliklerle yaşananlar neredeyse hep aynıydı. Etabın her tekrar edilişinde benim de yaşanmışlık hissim giderek artmış ve son kısımda tavan yapmıştı. Büyük ihtimalle bir tekrar daha olsaydı artık tüm etapları kendiliğinden hatırlardım.

Defteri okurken en çok şaşırdığım, yarışmadan iki yarışmacının daha elenmiş olmasıydı. İlk elenmeyi okuduğumda "Daha önce nasıl fark edemedim?" diye kendime sorup bilekliğe bakınca gözlerim biraz daha açıldı; çünkü bir değil iki parça eksikti bilekliğimde. İlk elenme üçüncü gelişimizde ikinci elenme de altıncı gelişimizde olmuştu ve okuduklarımdan çıkardığım neredeyse yedi gündür burada olduğumuzdu. Biz, bu etaba her başlayışımızda zamanı daha az kullanıp avantaj elde etmeye çalışırken toplamda yedi gün harcamıştık. Ancak bu kadar ters gelişebilirdi olaylar ve hâlâ da teknik olarak etabı tamamlayamamıştık.

Kum, okumayı tamamladığımı görünce bilekliğimi işaret edip "Demek elenen yarışmacılar var!" dedi. Bilekliğime şaşkın şaşkın bakışım gözden kaçmamıştı ve karşımda oturanın Kum olduğunu düşünürsek kaçması da düşünülemezdi.

13. KAPI - FIRTINAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin