KARA GÜL - Öneri

46 13 10
                                    

Kapıdan geçtikten sonra gökyüzünün maviliğine alabildiğine ters düşen etrafın kapkara bir yüzeye sahip olduğu dağların ve tepelerin arasında bir yerde bulduk kendimizi. Dağların ve tepelerin tamamen bitkiden yoksun olduğu bu yerde gülü bulmak biraz zaman alacak gibi görünüyordu. Tamamen kayalık bir alanda gül aramanın alacağı zamandan çok beni düşündüren yazıldığı gibi gülün gerçekten de kara olup olmadığıydı; çünkü bu zeminde onu nasıl fark edip bulacağımız meçhuldü. Gezegenin özellikle de gülün olduğu yerin tamamen böyle bir yapıya sahip olmamasını umarak "Kapı, burada neye dönüştü acaba?" deyip etrafıma bakınırken Kum'un yanındaki kocaman boynuzları arkaya doğru kıvrılan, kapkara zemine inat bembeyaz dağ keçisini gördüm. "Oh, ne ala! Fark edilmek için fazladan çaba harcamamıza gerek yok artık. Siyah bir kargaya veya siyah renkte herhangi bir şeye dönüşmediğin için teşekkürler!" deyince o esnada keçinin boynuzlarını bacaklarına sürttüğü Kum, neredeyse kahkaha atıyordu.

Bir beş dakika daha Kum'la beraber çevreye göz gezdirdikten sonra çoğu zaman işe yaramamış olan arama sihrini Kum'un söylemesine fırsat bırakmadan yaptım. Tam sihri yayarken bilekliğimden bir parçanın daha parçalanıp kaybolduğunu gördüm. Arama sihrini elimde tutarken "Bir yarışmacı grup daha elendi. Elenmeler sıklaşmaya başladı." dedim. Kum, elenen ekibi benimle beraber selamladıktan sonra "Artık neredeyse herkesin yarışmanın ortasına geldiği bir zamandayız ki zaman kazanma adına alınacak fazladan riskler, gözü karalıklar yarışmadan elenmeye neden olacak hatalara neden olabilir. Geldiğimiz etabın başında hatırlarsan ben de zaman için bazı riskleri göze almıştım; ama yine eski düzeni koruyup başımıza iş açmadan yarışmayı tamamlamak en iyisi. Malum en kestirme yol bildiğin yoldur." deyince gülümsedim. Haklıydı, bu mantık bizi ilk yarışmada zafere ulaştırmıştı. Güvenirliliği test edilmiş onaylanmış yöntemle ilerlemek en iyisiydi.

Elimdeki sihri yaydım ve beklemeye başladım. Küremin yayılan dalgalarından iki farklı noktadan sihrin varlığına dair çok güçlü yansımalar aldım. İlk noktadaki sihir hareket halinde olan ve benim sihrimdeki gibi giderek yayılan bir etkiye sahipti. Ben, ikinci noktadaki sihre yoğunlaşırken ilk noktada tespit ettiğim sihir dalgası bana ulaştı ve ulaştığı an kayboldu. Zararlı görünmeyen bu sihirli dalganın bu kadar çabuk ulaşacağını tahmin etmemiştim. Saldırı amaçlı oluşturulan bir dalga olsaydı kalkan oluşturacak zamanı ancak bulabilirdim. İkinci noktada tespit ettiğim yerde yoğun sihir çıkışları vardı ve bu da orada bir sihirbazın olduğunu gösteriyordu. Bu noktada merak ettiğim, sihirbazın yarışmacı olup olmadığıydı. Bizden iki günlük yürüyüş mesafesi uzaklıkta bulunan bu sihirbazın Kıvılcım olup olmadığını anlamak için çantamdan içinde ok olan küremi çıkardım; ama okun renginde bir değişiklik olmadığını görünce küreyi tekrar çantama koydum. Ben, bunları yaparken Kum da sessizce meraklı bir şekilde beni seyrediyordu. Madem Kıvılcım değildi bu sihirbaz, tanımadığım bir sihirbazla karşılaşmanın gereksiz risk olmak olduğunu düşünüp hiç temas kurmamaya karar verdim. Ben, tam dönüp arama sonucunu Kum'la paylaşacakken ikinci noktada hissettiğim sihir bir anda çoğalıp sonra da ortadan kayboldu. Sihirbazın başka bölgeye geçtiğini anlayınca Kum'a döndüm.

— Kara gülü nasıl buluruz bilmiyorum. Galiba tüm bölgeyi aramamız gerekecek. Bunun dışında bu bölgede bize iki gün uzaklıkta bir sihirbaz daha var; ama yarışmacı olup olmadığını anlayamadım, bir anda kayboluverdi.

Ben bunu söylerken Kum, iki dağ arasında kalan bir vadinin olduğu yeri işaret ederek konuşmaya başladı.

— Sihir veya büyü olmadan bu kadar hızlı hareket edebileni görmediğime göre senin sihirbaz ve arkadaşı bize doğru son sürat geliyor.

Dönüp Kum'un söylediği yere bakınca yapılan sihri görmeden de gelenlerin harcadığı yoğun sihri algılayabiliyordum. Biraz önce hissettiğim sihirle aynıydı. Ben, karşılaşmamaya çalışsam da gelenin öyle bir derdi yoktu, aksine beni bulmak için uğraşmıştı sanki. Yakaladığım ilk sihir büyük ihtimalle tahmin ettiğim gibi bir arama sihriydi. Gelen güçlü bir sihirbazdı ve bulunduğu noktadan buraya benim kullandığım kapı benzeri bir sihirle gelmiş olmalıydı. Gelenin niyetini önceden kestirmek mümkün olmadığından savunma ve saldırı için kürelerimden oluştururken Kum'a "İstersen kapıyla veya uçarak bizi buradan çıkarabilirim; ama bizi bulmak için yaptığı onca sihirden sonra peşimizden gelme noktasında ısrarcı olabilir." dedim.

13. KAPI - FIRTINAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin