MÜCEVHER TIRTILI - MECZUP

40 9 22
                                    



Ela, bir an olsun benden ve dalmaçyalıdan ayrılmadığından ve bunun yaşam enerjisinin olduğu yerden uzak kalamamasından kaynaklandığını söylediğinden bize ayrılan odada onun da kalmasına razı olduk. Yabancı biriyle aynı yerde kalmak, bizi, biraz tedirgin etse de Ela'nın kendisine sarılıp yatmasından rahatsız olmayan dalmaçyalıya güvenerek biz de uyuduk.

Sabah Ela'nın çığlıklarıyla uyandım. Gözlerim faltaşı gibi açılmış odada tehlikeli olabilecek herhangi bir şey bulmak için bakınırken, ilk önce, elinde kılıçları Kum'u gördüm. O da deli gibi bakınıyordu; ama odada ortada duran aslan ve onun sırtında ona sarılmış Ela dışında tehlikeli hiçbir şey yoktu. Köpeğin aslana dönüşmesi çığlıklarının sebebiydi. Ela, aslanın sırtında mahcup mahcup bakarken kendimi tekrar sırt üstü yatağa bıraktım.

Bir saat sonra, bize kahvaltı için getirilenleri nezaket gereği reddedemeyip yediğimiz için buna isyan eden midemize direnerek toplantı salonuna geçtik ve ilk defa orada bu ırkın erkeklerini gördük. Kadınlara göre biraz daha uzun olmaları dışında çok da farklılıkları yoktu. Yaklaşan trol ordusu ile ilgili son bilgilerin aktarılmasıyla başlayan toplantıda benim için en dikkat çekici kısım tek lider yerine bir erkek bir kadından oluşan iki liderin toplantıyı idare etmesiydi. Tenis maçı seyreden biri gibi bir Ela'nın annesine bir babasına bakıyordum. İkisinin arasındaki koordinasyon ve uyuma hayran kalmıştım.

Trol ordusu hakkında her türlü bilgiye sahiptiler ve benim bundan çıkardığım trollerin saklanmak, saldırıyı gizli tutmak gibi bir dertlerinin olmadığıydı. Trollerde aklıma yatmayan tek şey vardı ve toplantıyı bölme pahasına dayanmayıp sordum:

— Tamamı sihir yapabiliyorken trollerin neden yürümeyi tercih ettiklerini öğrenebilir miyim?

— Bu durum, bizim için de geçerli. Başka bir yere gitmek için kullandığımız sihir, son dört beş aydır birçok avanın kaybolmasına neden oldu. Bu sihri, muhtemelen onlar da kullanamadıklarından mecburen yürüyorlar.

Bu, bir önceki gün onca yolu neden yürüdüğümüzü de açıklıyordu.

Bu gezegende oldukça garip şeyler oluyordu ve Ela'nın söylediği gibi gözcüler, olandan bitenden düşündükleri kadar haberdar olmayabilirlerdi.

Her şeyin en ince ayrıntısına kadar planlandığı bu toplantıda, benden bekledikleri anlaşmanın bize düşen kısmını yerine getirip onlar, trollere saldırırken trolleri şaşırtacak bir saldırı yapmamdı. Sürpriz saldırıyı ejderhaya dönüşerek yapmayı planladığımdan bunun avalara da sürpriz olmaması için onlara saldırımı anlattım. Masadaki herkeste "Ejderha da nedir?" tarzında bakışlar belirince muzip bir gülümsemenin gelip yüzüme yerleşmesine engel olamadım. Sadece istedikleri etkiyi sağlayacak uçabilen büyük bir hayvan olduğunu söylemekle yetindim.

Bizim olmayan; ama sonucu bizi de etkileyecek savaşın hazırlıkları tamamlandıktan sonra harekete geçtik. İlerlerken avaların hiçbirinde silah olmadığını fark ettim. Sihir yapabiliyor olsalar bile gözlerim göstermelik de olsa bir şey arıyordu. İki yüz avadan oluşan kadınlı erkekli savaş grubunun içinde istenmeyen iki kişi vardı: biri sihir yapamadığı için Kum, diğeri de sihri bende olan Ela'ydı. Kum olmadan bir yere gitmem mümkün değildi ve Ela'nın da benden uzak duramıyor oluşundan mecburen savaş alanında bulunacaktılar; ama mümkün olduğunca geride kalmaları istendi. Buna rağmen yine de Kum ve Ela'yı koruması için iki ava görevlendirildi. Bu da etrafımda fazladan iki ava daha demekti. Zaten Ela'yla sayısı artan grubumuzun bir topluluğa dönüşmesi demekti ki sürekli iki kişi dolaşmaya alışmış biri olarak bu bende sıkışmışlık hissi yaratıyordu.

13. KAPI - FIRTINAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin