Son kapıdan da çıkıp Kum'un yanına giderken "Şimdi hangi seçeneği deniyoruz?" diye sordum.
—Renkleri uymasa da tüm taşlar, bizi çevreleyen ve bir duvar gibi yükselen bu yamaçlardan çıkarılmış gibi. Yamaçlardaki boşluklara taş blokları yerleştirirsen belki aradığımız cevabı buluruz.
Bunun üzerine taş blokları birer birer dik yamaçtaki boşluklara yerleştirmeye başladım. Sıra son bloğu yerleştirmeye geldiğinde içimdeki heyecan ve beklenti tavan yapmıştı. Son taşı, bu heyecan ve beklentiyle yerleştirdim; ama hiçbir şey olmadı. Beklentisini bulamamış birinin kırık ses tonuyla "Taşları üst üste koyayım!" dedim. Taş blokları, boşluklardan çıkarıp iki metre ötemizde üst üste koymaya başladım. Bizim mantığımıza göre bu son seçenekti ve artık bir şeyler olmalıydı; ama nedense hiç de umutlu değildim. Sütten ağzım yanmıştı ve yoğurdu üflemek bir yana görmek bile istemiyordum. Yine de son taş bloğu da yerine bırakıp beklemeye başladım; ama yine hiçbir şey olmadı.
— Bunlarla daha ne yapabiliriz ki? Başka bir fikrin var mı?
— Hayır, en işe yarar olanlar bunlardı. Acaba ilk denemede kapılardan içeri girerken girdiğimiz kapı mı yanlıştı? Doğru kapıdan mı girmek gerekiyordu? Bunun bir sırası mı vardı acaba?
Kum'un son sorusuyla tıpkı çizgi filmlerdeki gibi kafamın içinde bir ışığın yandığını hissettim. Bu ışığı yakan 'sıra' kelimesi olmuştu.
"Kesinlikle haklısın!" dedim ve bana bakan Kum'un şaşkın bakışları altında tüm taş blokları, resimler bize dönük, etrafımızda daire olacak şekilde yeniden dizdim ve taşları göstererek "Bence ikinci seçeneğimiz doğru olan; ama biz eksik yapıyoruz." dedim.
— Nasıl?
— Taşları sırayla yerleştirmemiz gerekiyor. Taşlardaki hayvan resimleri kapımızın etaplar esnasında dönüştüğü hayvanların resmi. Onları doğru şekilde sıralayabilirsek bence istediğimizi elde ederiz.
İlk etaptan itibaren kapımızın dönüştüğü hayvanları not ettik. Bu etapta olduğu gibi bazı etaplarda kapımız sadece bir hayvana dönüşürken bazı etaplardaysa birkaç hayvana dönüşmüştü. Bu da bazı etaplarda işimizi çok kolaylaştırırken bazı etaplarda da biraz zorlaştırıyordu.
Tüm olasılıkları hesaplayıp taş blokları yeniden boşluklara yerleştirmeye başladım. Üçüncü denemede son taş bloğu da yerine yerleştirmemle birlikte taş bloklar, sararıp sanki hiç çıkarılmamış gibi bulundukları yerle kaynaşıp birleşmeye başladılar ve tam bu anda, bununla eş zamanlı, içinde bulunduğumuz çukurun tam ortasında çukura yerleştirdiğim taş bloklarla aynı boyutta aynı renkte; ama üzerinde hiç resim olmayan bir taş blok yükselmeye başladı. Bu taş bloğa yaklaşınca bir şey fark ettim. Üzerinde hayvan resmi yoktu; ama bir el şekline benzeyen bir oyuk vardı ve ben, tahmin ettiğim şeyin olacak olmasından nefret ediyordum. Bu, benim için kendisini gerçekleştiren kehanet gibi bir şeydi. Bu el oyuğu, kapıdan sadece birimizin geçeceği anlamına geliyordu. Kapıdan Kum da geçebilirdi ben de geçebilirdim; ama ilk yarışmadaki tecrübemizden dolayı bu kişinin kim olacağını neredeyse kesin olarak biliyorduk. Yanımda duran Kum, gülerek bu oyuğun kendisi için olma ihtimali hiç yokmuş gibi "Bu sefer erken gelirsen sevinirim; çünkü yalnız olmasam da –çitayı göstererek- yanımdaki konuşabileceğim bir canlı değil." dedi. Gülüyordu; ama bu durumdan onun da hoşlanmadığını biliyordum.
Elimi taş bloğun üzerindeki boşluğa koyunca taş blok, elimin etrafından başlayarak burgulu bir şekilde dönerek yuvarlak bir şekil aldı. Sonra yine elimin olduğu kısımdan başlayarak giderek genişleyerek bir tünel şeklinde geriye doğru açılmaya başladı; ama tünelde hiçbir şey yoktu. Karanlık bir boşluktan ibaret olan bu tünel, kesinlikle beni cezbetmiyordu ve o boşlukta ne olduğunu, olabileceğini kesinlikle öğrenmek istemiyordum; ama sevdiğim insanlara kavuşmak istiyorsam etabı tamamlayıp yarışmayı kazanmam gerekiyordu ve bu da o karanlık boşluğa girmem gerek demekti.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
13. KAPI - FIRTINA
FantasyKitaplara düşkün Rüzgar'ın bir pazar günü kütüphanede kitap okurken açılan mavi kapıyla başlayan; büyüyle, sihirle, canavarlarla dolu on üç etaplık fantastik yolculuğu farklı dünyalara, farklı ırklara ve daha zorlu görevlere uzanarak devam ediyor.