30. Bölüm

40 4 59
                                    

İyi okumalar. Yorum bırakmayı ve oy vermeyi unutmayın ^-^

** Vadideki Zambak'tan bir alıntı. 

3 Ocak 2018

Piknik masalarının üzerinde, yapay karlar birikmişti. Yerler de bembeyazdı.

Yapay kar hala usul usul çınar ağacının tepesindeki bir mekanizmadan çıkıp aşağı dökülüyordu.

Camlı asansör yavaşça aşağı inerken Kai çınarın altında bekleyen beş altı kişiye baktı. Çok az kişiyi vedalaşmak için çağırmıştı.

Arkasındaki koruma asansör durunca çocuğun bavullarını koridora çıkardı ve onun da çıkmasını bekledi.

Kai derin bir nefes alıp adamın yanına geldi ve iki bavulu kendisi çekmeye başladı.

Bir yandan da, burada konuşursan sürülürsün, diye düşünüyordu.

Bekleşen insanlar onu görünce sohbet etmeyi kestiler. Bir haftadır herkesin keyfi yerindeydi çünkü yılbaşıydı. Yılbaşında mutsuz olmak normal değildi.

Kai ona doğru ürümeye başlayan Sehun'a sırıttı. İçinde bir sıkıntı yoktu hatta bunu sürgün olarak değil tatil olarak görüyordu.

Amerika'da bir ay... Kendini rahatlatabilir, gezip tozabilir istediği her haltı yiyebilirdi.

Sehun'a sıkıca sarıldıktan sonra Taemin de canını çıkaracakmış gibi sıktı onu. Diğer herkes ona sarılıp fotoğraf göndermesini tembihlerken küçük kalabalığın en arkasındaki çocuğa doğru gitti.

Hope'un yüzü kesinlikle eski haline dönmüştü. Hiç kaybolmayan gülümsemesi ve pozitif ruhu geri gelmişti.

Kai'ye sarıldı ama çekiniyor gibiydi. Sonuçta sadece bir aydır yakınlardı. Yine de, sanki yıllardır tanışan iki yakın dost gibilerdi.

Kai herkese veda ettikten sonra bavullarını çekerek çınarın altından ayrıldı.

Geri döndüğünde nelerin değişmiş olacağını şimdiden merak ediyordu.

***

Jimin elindeki kitabı okurken düşüncelerinden uzaklaşıyordu. Kitabın son sayfasını okurken kaşları çatıldı.

" Bu kadınlardan pek azı benim şu söylediklerimi size söyleyecek kadar açık yürekle hareket edecektir ve onların pek azı bugün sadık dostunuz olduğunu söyleyen şu kadının yaptığı gibi hiçbir kin duymadan size mutluluklar dileyecektir." **

" Mutluluklar dilemek." diye fısıldadı Jimin.

Sevdiği adama, onu üzeceğini hiç umursamadan tüm doğruları anlatan bir kadın... En sonunda mutluluklar mı dilerdi hep?

Mutluluklar dilemek, hayata farklı yollardan devam etmek demekti. Birlikte olmamak... Hatta bir daha karşılaşmamak...

Jimin kitabı kapatıp kenara koydu ve yapayalnız olduğu odanın duvarlarına baktı.

Ahu... Gerçeklerin hepsi onu düşündüğü anda gözlerinin önüne seriliyordu Jimin'in.

Kız sadece, birkaç ay daha sürecek olan projesi bitene kadar burada kalacaktı. Sonrasında Japonya'da asıl işine geri dönecekti.

TONY MONTANAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin