İyi okumalar ^-^
8 Ocak 2018
" Senin... Toplantı saatin gelmedi mi?"
Senelerdir kullanmayan sıralar sınıfın bir köşesinde üst üste konulmuştu. Ha Eun ise, sağlam bulduğu bir sıranın üzerini ıslak mendille silip ona oturmuştu. Jonghyun'a bakıp gülümsedi kız.
" Hayır." dedi cilveli bir sesle. " Patronum toplantıları iptal ettirdi."
Jonghyun kaşlarını çatıp elini sallayarak " Ama bugün bizim evin..."
Kız yakasını tutup adamı kendine çekince Jonghyun pes etti. İçinden, seni başımdan savmanın bir yolunu bulurum, diye geçirdi kızı öperken.
Ayrıldıklarında Jonghyun kızın yanına, sıraya oturdu. Kızın ayakları yere değmiyordu ama adam sıraya yaslanıyor sayılırdı.
Ellerini birbirine kenetleyip " Patronunla bir sorun mu var? Yani demek istediğim o toplantı önemli değil miydi?"
Kız durgunlaşmıştı. " Dün gece çok geç geldi." dedi yavaşça. " Normalde proje üzerinde çalışmamız gerekiyordu ama beni odasına almadı."
Sevgilisine bakıp geniş bir gülümseme yerleştirdi yüzüne ama canının sıkkın olduğu belliydi. Ahu hiçbir zaman, masada iş bırakacak biri değildi. Başına her ne geldiyse, büyük bir şey olmalıydı.
" Sana bir şey sorabilir miyim?"
Jonghyun kızın küçük ellerini tuttu. " Söyle bakalım."
" Baekhyun Oppa buraya gelir diye burada buluşuyoruz değil mi?"
Jonghyun güldü ve başarısız bir reddetme çabasına girişti. " Ne alakası var?"
Onun gözlerine uyuşturulmuş gibi bakan kız şimdi oldukça ciddi görünüyordu. " O gün onu tek bırakmak için benimle flört etmeye başladın. Bir işler çevirdiğimizi bildiğin halde beni..." Sınıfın arka köşesindeki kapıyı gösterdi. " Buraya getirip duruyorsun Oppa!"
Jonghyun kızın elini bıraktı ve dudaklarını yaladı. Burnundan soluyor ve sınıfın koridora bakan pencerelerine bakıyordu. " Ha Eun-ah." dedi bastırmaya çalıştığı kızgın sesiyle. " Senden hoşlanıyordum zaten. Bu bir bahane oldu."
Kız gülümseyip onunla aynı yere, adamın yansımasına baktı. " İkimizin arasındaki ilişkiden değil Baekhyun Oppa'nın durumundan bahsediyorum."
Jonghyun ne kıza baktı ne de bir şey söyledi.
" Hafıza kaybından haberim var. Ona daha ne kadar eziyet edeceksiniz bunu sorguluyorum."
Jonghyun kaşlarını çattı ve kıza baktı. " Nerden biliyorsun!"
Ha Eun sırıttı. " Terasta oturup sigara içen bir çocuk var. Nerdeyse her akşam birlikte sigara içiyoruz." Kız kaşlarını çattı. " Gömleğinin son düğmesini bile vuran havalı bir çocuk. Çok tezat değil mi?" Gülerek sevdiği adama baktı. " Hem havasından geçilmiyor hem de sümsükler gibi boğazına kadar düğme ilikliyor."
Jonghyun ona o kadar şaşkın bakıyordu ki kız gülmeden edemedi. Adam ise aklından sadece, Chul, diye geçiriyordu.
Ha Eun sıradan atlayıp Jonghyun'un önüne geldi. Yüzünü adamın yüzüne yaklaştırdıktan sonra " Ona bir iyilik yap ve odaya girmesine müsaade et." diye fısıldadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TONY MONTANA
FanficSatranç tahtasında yalnız bir şah... Aslında hayatta herkes bir hikayenin yan rolü... Hatta bazıları her yerde satır arası olmaya mahkum. Geçmiş peşini bırakmazsa onu gözlerinin önüne sermen ve yüzleşmen gerekir. Kardeşlerini, kardeş bildiklerini ko...