İyi okumalar ^-^ Lütfen yorum yapmayı unutmayın...
14 Aralık 2017
Mekân kasvetini ve rehavetini yanına aldığı tek koruma silahını Mixan'ın alnına dayadığında kaybetti.
Şimdi koltuklarda oturup şamata yapan koca göbekli adamlar ve yanlarındaki sürtükler kapının önüne yığılmış kaçmaya çalışıyorlardı.
Onlar çıkana kadar silahını Mixan'ın alnına bastıran korumanın derin siyah gözlerine baktı.
Çevresindeki önemsiz insanlardan biri olmasına rağmen Mixan bir anlığına onun için üzüldüğünü fark etti. Çünkü şu an başına dayadığı silah eğer gerçek bir suç aletine dönüşürse, adam iki saatten fazla hayatta kalmayacaktı. İster Seul'dan kaçsın ister burada kalsın. Mixan ölmese bile, adamın bu ülkede kalabilmesi artık imkânsızdı.
Yine de kaç yıldır kuyruğunda gezen bu uzun boylu, otuz yaşlarındaki adam bunların hiçbirini önemsemiyormuş gibi duruyordu. Mixan gülümsediğinde silahı çocuğun kafasına daha da bastırdı.
Şimdi Mixan göz ucuyla, az önce insanların kaçıştığı kapının önünde arkasına yaslanmış ve kollarını kavuşturmuş biri olduğunu görebiliyordu. Adam her kimse adamları odaya doluşmuştu.
" Güvendiğin biri miydi?" Ses Mixan'ın daha da gülmek istemesine neden oldu. Onunla uğraşmaması gereken biriydi bu. Aklı varsa bir deliğe saklanıp dışarı çıkmaması gereken biriydi.
Kapının önündeki adam aniden doğruldu ve onun üç saattir oturduğu masaya yaklaştı. Mixan buraya 22. yaşını kutlamak için gelmişti ve evet, yanına sadece gerçekten güvenilir bulduğu ama şu an kafasını delebilecek aleti tutan korumasını almıştı.
Sejun karşısındaki sandalyeye oturmadan önce silahını çıkarıp masanın üstüne koydu. " Silahını yanına almayacak kadar güvendiğin biri." Mixan silah ağırlık yaptığı için hep silahsız dolaşırdı ama bugün yanına alması gerektiğini düşünüyordu. En azından şimdi böyle yapması gerektiğini anlamıştı.
Abisi geriye yaslanıp ona gülümsemeye başladı. İki yıldır birbirlerini bir kere bile görmemişlerdi. Adamın çenesini kaplayan siyah sakallarına baktı, ışıltılı kahverengi gözlerine. Babasının, babasına en çok benzeyen oğlu Sejun'du. Ama Sejun Mixan'a babası kadar korkunç gelmiyordu.
" Doğum günün kutlu olsun." Sejun ellerini birbirine vurmaya başlayınca arkasında duran adamları da Mixan'a doğum günü şarkısı söylemeye başladılar. Ne yazık ki tepesinde dikilen hain kutlama şarkısına katılmadı.
Sejun adamlarını bir el hareketiyle susturup dirseklerini masanın üstüne dayadı ve sağ elini sol elinin üstüne koydu. Oluşturduğu setten kardeşine baktı. " Büyümüşsün." Burnunu çekti. " Ama bazı şeyleri öğrenememişsin."
" Neden çıktın deliğinden?" Saygı ifadeleriyle konuşsa da ses tonu pek de saygılı değildi.
Sejun sol eliyle boynunu kaşıdı ve içki şişesine uzandı. " Kardeşimin doğum gününü ve yakında yapacağı düğünü kutlamaya geldim."
Sevgili abisi Mixan ne zaman önemli bir organizasyonun parçası olsa o organizasyonu sabote ederdi. " Leon Saramago'nun kızı." Küçümser bir şekilde güldü. " Babam sana çok bonkör davranmış gerçekten. Dostundan çok düşmanı olan bir ailenin hiç dostu olmayan kızı..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TONY MONTANA
أدب الهواةSatranç tahtasında yalnız bir şah... Aslında hayatta herkes bir hikayenin yan rolü... Hatta bazıları her yerde satır arası olmaya mahkum. Geçmiş peşini bırakmazsa onu gözlerinin önüne sermen ve yüzleşmen gerekir. Kardeşlerini, kardeş bildiklerini ko...