33. Bölüm

23 5 3
                                    

İyi okumalar...

Yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın ^-^

7 Ocak 2018

Adam arabadan inip merdivenlere doğru yürüdüğünde başını kaldırıp bir kaleyi andıran binaya baktı.

Yakında bir ay olacaktı. Hatta üç gün sonra... Bir aydır bu binadan hiç kimse çıkmamış, doğru dürüst kimse içeri alınmamıştı. İçeriden hiç haber gelmiyordu.

Birkaç gün önce Taehyung televizyona çıktığında herkes şaşırmıştı. Bu işin içinde olan herkes çocukların binada kilitli durduğunu, sözleşme imzalamaları için tehdit edildiklerini biliyordu.

Adam sırıttı. Demek ki çocuk, kaçmanın bir yolunu bulmuştu.

Sonra aklına buraya gelme nedeni geldi. Ciddi bir şekilde merdivenlerden çıktı ve ona selam veren korumaların arasından geçerek binaya girdi. Arkasından koruması ve yardımcısı da geliyordu.

Gepgeniş giriş holünün ortasında duran adama gülümsedi. Başkan da arkadaşını görünce kollarını açıp " Hoş geldin." dedi.

İkili bir süre sarılıp birbirlerinin halini hatırını sordu.

Park Jinyoung'un yüzüne endişeli bir ifade oturdu. " Odaya çıkalım mı artık?"

Başkan güldü " Kimden korkuyorsun ki burası benim çöplüğüm."

Adam ondan yaşça büyük olan iş ortağına yaklaştı ve binanın yüksek tavanlı holünde gözlerini gezdirdi. Burası onu ürpertirdi hep. Sıcak bir yer değildi. İçine girdiğinizde sizi korkuturdu, aynı kiliseler gibi.

Kiliseler tanrının, bu bina da karşısında duran adamın varlığını hatırlatıyordu. Onlardan korkmak gerektiğini...

" Olsun." dedi adam. " Hem öyle ayaküstü konuşulacak bir mesele değil."

Asansörle yukarı çıktılar. Yine havadan sudan konuşuyor, enflasyon, ekonomi, müzik piyasası tartışıyorlardı.

Başkanın bürosuna girdiklerinde adam şaşkın bir şekilde, odanın çınar ağacını ve o bloğun hepsini gösteren camlı duvarına baktı. Sırıttı. " Demek her şeyi buradan izliyorsun."

Başkan koltuğuna kurulup güldü. " Anlat bakalım şu hayati meseleni..."

Diğer bir büyük şirketin sahibi olan adam masaya yaklaştı. Hep güleç olan suratında bir karanlık geziniyordu şimdi.

" Benim veletler bir işe bulaşmış."

Başkanın yüzü hala gülüyordu.

" Bilgisayarlarına bir program yükleyip minik, sineğe benzeyen bir robotu kontrol ediyorlar."

Başkan'ın yüzü bambaşka bir biçime girmişti. " O şeyden haberim var." Durdu. Amber'ın odasına girip satranç takımını çalmaya çalışmasını, o alet sayesinde öğrenmişti ama sonra bu, insanların hayatına müdahale olduğundan aleti yok etmişti. " Bu binaya mı sokmuşlar?"

Ayakta duran " Evet." dedi. " Jackson'a iyi bir fırça çektim."

Koltuğunda oturmuş, şok içinde kalakalan adama baktı. Dürüst olmak, doğrunun hepsini söylemek değildi.

TONY MONTANAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin