3.Saklı Kalan

12.4K 523 24
                                    

Siyahın hüküm sürdüğü bir dünyada hep beyazın varlığına sığınmıştım .Hep mağlup olduğum bu dünyada  siyahı  daha erken tanımış erken farkına varmıştım . Sığındığım beyazın aslında içinde siyahı da barındırdığını farketmiş ama görmemeyi tercih etmiştim çünkü görürsem kaldıramayacağım kadar gerçek görmüş olacağımı anlamıştım. Bu da benim kaçışımdı belki  de  siyahın olduğu bir dünyada hep beyazın varlığına sığınmak  .

  Sabah bir kez daha alarm sesiyle erkenden uyanıp erkenden hazırlanmıştım .Eskiden beri uykuya düşkün biri olmadığım gibi bu eve geldiğimden beri Melek ' in de varlığıyla daha geç  yatar ve daha erken kalkar olmuştum .Gece onu yatırmadan uyumuyor sabah o uyanmadan uyanıyordum .Kot pantolon üstüne mavi bir tişört giyip saçlarımı sımsıkı toplayıp kahküllerimi düzleştirici ile düzleştirdigimde
işim bitmişti .
Son kez aynada kendime bakıp parmak ucuyla yürüyerek aşağıya indim. Bir ara Melek' e bakmak istesemde babasının yanında olduğunu hatırlayıp vazgeçtim .Melek adına babasının gelmiş olmasına çok sevinsemde  o adamın bu zamana kadar Melek ' in yanında olmaması  o adama olan öfkemi artırıyordu .Melek her çocuk gibi ilk kez "baba " demişti .ilk defa 4 yaşında  babam nerede diye sormuştu .Ona bu durumu açıklamaya çalışmıştık ama daha sonra Ela' nın da tavsiyesiyle bir psikologdan yardım alarak açıklamıştık .Daha küçücük yaşta annesiz kalan miniğim babası yaşadığı halde babasız da kalmıştı .  Melek ' in yaşadıklarını hatırladıkça elimde olmadan daha da öfkeleniyordum.Umarım zaman gerçekten de yaraları sarar ve o günleri unuttururdu miniğime.

Mutlafağa girer girmez gelen poğaça kokusuyla kocaman gülümseyip arkası dönük kahvaltı hazırlayan Ayşe ablaya arkadan sarıldım

" günaydın Ayşe abla"



" günaydın deli kız "

Kahvaltıyı hazırlanmasında yardım etmek istesemde yardım edecek bir şey olmadığını söyledi .

Ayşe abla  yaklaşık 45 yaşlarında evin işlerinde yardımcı olan çok güler yüzlü ve  tatlı bir kadındı .Yeni hayatımda şüphesiz bana en çok yardımcı olanlardan  biriydi  . Yemek konusunda kimsenin eline su bile dökemeyeceği kadar lezzetli yemek yapardı bu yüzden Melek Ayşe abla dışında kimsenin yemeğini beğenmezdi .

O sessizce domates ve salatalıkları doğrarken aklıma gelen soruyu sorup sormamak arasında gidip gelirken ilk kez merakıma yenik düşüp sormuştum .
"Ayşe abla sana bir şey sorucağım "

" Sor kızım "biran vazgeçsemde merak duygusuna yenik düştüm bir kez daha
" Hani Melek' in babası geldi ya dün o nasıl biri " dedim sonunda sorabildiğim  soruyla derin bir nefes aldım .

" Bak kızım uzun zamandır burada çalışırım Ateş' in küçüklüğünü bilirim .Ateş iyi çocuktur karısı Güneş ile küçüklükten beridir  tanırlar birbirlerini aslında başta Ateş evlenmek istemesede onların sonu baştan belliydi aileler tarafından bu karar çoktan verilmişti .Ateş hayat doluydu güler yüzlü bir çocuktu  hele Güneş hayatına girdikten sonra daha da hayat dolu biri oluverdi  ." Dediklerini kafamda tartıp düşünürken devam etti

" daha sonra bir gün Güneş' in kanser olduğunu öğrendi ." 

Domatesleri doğramayı bitirip  yumurtaları çıkartıp devam etti bir kez daha

" gezdirmedik yer kalmadı ama artık Güneş için çok geçti .Bir gün  doktora kontrole giderken Güneş'in hamile olduğunu öğrendiler Ateş sağlığı için aldırmasını söylerken Güneş ne olursa olsun aldırmak istemedi.Hastalığından dolayı  Güneş kızı için fırsat buldukça videolar çekti

ARTA KALAN / TAMAMLANDI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin