Merhabalarrrrrrr beğenriseniz oy ve yorum lütfen bu arada iyi bayramlar ...ne kadar da hızlıyım bu hafta ki ikinci bölümüm yuhhhhuuuuuu...
Gözlerimi yeni bir güne aralarken tek avuntum yanımda uyuyan Melek'imdi .Annemlerin evine geleli üç gün olmuştu üç gündür Ateş'i görmüyordum .Yaşadığımız olayın ertesi sabahi gidip eşyalarımı toplayıp durumu az buçuk Sevgi hanıma açıklayıp çıkmıştım .Melek başta üzülsede daha sonra Toprak'ın onunla konuşmasıyla her haftasonu burada olmak koşulu ile biraz daha yumuşamıştı .
Bugün pazardı "piknik günümüz " daha doğrusu babalar günü normalde dokuza kadar uyumam gerekirken piknik dolayısı ile erkenden kalkıp hazırlanmıştım .Ates'in gelip gelmeyeceği sorusu beynimi kemirirken cevabını ancak piknik alanında alacağımı bilip susuyordum .Az sonra Melek'i uyandırıp hazırladım ona da kendi kombinimin aynısından yaptım şort üstüne beyaz salaş bir tişört ayağıma lacivert bir sandalet giydim ve saçlarımı açık bıraktım .Melek ile geçe gün yaz için aldığımız uyumlu kombinin aynısını ona giydirdim .Şuan ikiz gibi olmuştuk .Melek bana bakıp gülümserken bende kucağıma alıp yanağına sulu bir öpücük kondurdum .
"Tıpkı ikiz gibi olduk demesiyle "
"Öyle olduk "dedim gülümseyerek .
Melek'i yere burakıp şimdi sen git dedenlere bak hazırlanmışlar mı diye fırla "dedim bende çantamı alıp aşağıya indim .Salona girer girmez herkesin gelmiş olduğunu görmemle sevinsem mi üzülsem mi bilemedim .Ateş'le birangöz göze geldiğimizde üç günde bıraktığı sakallarına hayret ettim .Sanırım Ateş'i ikinci sakallı görüşüm .Melek Ateş'in kucağına oturmuş babasının sakallarıyla oynarken "günaydın "deyip neşeli tutmaya çabaladığım sesimle içeri girdim .
Abimden mız mız bir "günaydın "sesi geldi ve devam etti "ha tam da ben de bunu diyordum sabahın dokuzunda bizim piknikte .Ne işimiz var haydi herkes dağılsın uyuyalım "şu üç günde öğrendiğim tek değişmez kural vardı abim 12:00 dan önce asla uyanmazdı ama annem her gün aynı ısrarla kapısını çalar fırçasını atar gelirdi.Sofrada
"Adam olmayacak bu evlendirsek mi Güney der kahvaltı boyunca hiç susmadan abimin adam olmayacağından bahsederdi .Ben ise annemi gülümseyerek izlerdim .Annem kaldığım üç günde bütün gün bana eskileri babamla nasıl tanıştıklarını düğün fotoğraflarını gösterdi bana hamile kaldığındaki sevinci bile anlattı .Adımı "Elif Su" koymak istiyorlarmış mesela koymak istedikleri isim sanki hem bana ait hem değilmiş gibi hissetmeme neden olmuştu .Evet bir şeyler eksikti ama bundan öncesi için kimsenin suçu yoktu buraya geldiğimden beridir kabul etmek istemesemde tamamdım .Ailemi hayatımı bilmek annemi babamı tanımak sanki daha değerli hissettiriyordu .Ben kafam önümde düşüncelere dalmışken çalan kapıyla Melis'in
" ha Emre gelmiştir "demesiyle annem
"Haydi o zaman artık çıkalım "dedi .
Emre'nin kapıdan girdiğini görür görmez koşarak boynuna atladım sonra da saçını karıştırdım .Özlemiştim
Annem bana imalı bakışlar atarken abim her zaman ki gibi
" artık çıkalım "diyerek samimiyetimizden memnuniyetsizliğini bir nevi dile getirmişti .Ateş mi ona hiç bakmadım göz göze dahi gelmek istemiyordum .Herkes arabalara dağılırken annem, babam, Sevgi teyze,Melek ve Melis aynı arabaya ben ,Emre ,abim ve Ateş aynı arabaya binmiştik .Her ne kadar istemesemde dağılım annem tarafından böyle yapılmıştı .
Emre biran yanıma oturma gibi bir eğilimde bulununca abim ben arkada oturacam deyip Emre'yi resmen omzundan tutarak ön koltuğa yerleştirmişti .Ateş ise öfkeli gözerle beni izliyordu .Kendime her ne kadar engel olmaya çalışsamda malesef kendimi istemediğim bir çift gözün sığınağına teslim ediyordum .Araba yola koyulduğunda şimdiden yorulduğumu farkedip gözlerimi yumdum .Az sonra abimin dürtlüklemesiyle kalktım .Abim
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARTA KALAN / TAMAMLANDI
Romance" Babaane kadın ne zaman hatırlıyor aşık olduğu adamı peki ? " gözlerini kocaman açmış pür dikkat babaannesini dinleyen genç kadın merakla sorduğu sorunun cevabını bekliyordu . " Uğruna her şeyi feda edebileceği adam öldüğü gün " Genç kadın gö...