21.Güzel Çirkin

5.4K 332 6
                                    

Hayattaki en büyük şansım daha 18  yaşımdayken Ela'nın beni bu eve getirip bu insanlarla tanıştırmasıydı .En büyük şanssızlığım ise benim gibi anne ve babası yanında olmayan birine bakacak olmaktı .Ben hep burada olmanın bu hayatta bir fırsat olduğuna inandım .Hiçbir zaman kader kavramına sığınıp pes etmedim .Kadere hep inandım oysaki . Bütün gün bir şekilde odamdan çıkmayıp zihnime hep yaşadıklarımı tekrar ettirdim .Sevgi Teyze tekrar bana aynı seçeneği sunup gitmemi isterse  ne diyecektim ki ne sıfatla kalmak isteyecektim .Melek'i çok seviyordum ama bugün masada Sevgi Teyze git derken Ateş ve Melis 'in sessizce durumu kabullenişine ne demeliydim nasıl tanımlamalıydım? Melek'in Sevgi teyzeyle gezecek olması iyi olmuştu çünki kendimi hiç iyi hissetmiyordum .Az sonra çalan telefon sesiyle kendime gelip hemen açtım
"Alo cadı evdemisin ? "Abimin sesini duymak bile iyi gelirken
"Evdeyim "dedim düz tutmaya çalıştığım sesimle
"Iyi o zaman seni kaçırabilirim oyleyse "demesiyle odamın kapısının açılması bir oldu .Abimi görür görmez gözlerim dolarken hiçbir şey demeden koşup sarıldım .Sana ne oldu böyle sorusuna maruz kalmadan
"Sevgi teyze kendime yeni bir hayat kurmamı istedi benim gitmemi istiyormuş "dememle abim omzumu sıvazlayıp
"Aklimda başka bir plan vardı ama sanırım onu başka günde hallederiz şimdi hazırlan gidiyoruz " ben teselli cümleleri beklerken abimin söyledikleri ile bir süre afalladım
"Hadi cadı sabaha kadar seni mi bekleyeceğim ben " abimin söyledikleri ile bu kez kendime gelip hemen dolabımdan kaptığım ceketi omzuma atıp çantamı elime alıp
"Hazırım "dedim gulumseyerek
"Vay iki dakika da hazırlanan kadin modeli yapmışlar " abimin bunu demesiyle elimdeki çantayı omzuna vurup  çantamı sırtama attım .
"Abim önde ben arkada giderken evde  kimsenin olmaması ile açıklama yapmaktan  kurtulmuştum .Arabaya binip nereye gideceğimizi anlamaya çalışırken sesimi çıkarmadan etrafı izliyordum .Az sonra önünde durduğumuz evi görmemle  ilk bakışta bayağa büyük olduğuna karar verip bir süre evi inceledim .Evin bahçesi yemyeşil ağaçlarla kaplanmıştı ve bu da eve çok hoş bir görüntü katmıştı. Abimin "hadi "demesiyle kendime gelip arkasından ileremeye başladım " önünde durduğumuz evin kapısını çalmasıyla kapının açılması bir olmuştu .Kapıyı açan Neşe hanımı görmemle gözlerim irice açıldı geri adim atacakken abimin "fırsat vermezsen kaybederiz "demesiyle olduğum yerde durup bir süre karşımda dolu gözlerle beni izleyen kadına baktım .İlk karşılaşmamızı es geçip "içeri girebilir miyim ? " dedim sakin tutmaya çabaladığım sesimle .Neşe hanım bir süre söylediklerimi anlamamış gibi suratıma baktı bir süre sonra kendine gelir gelmez " ta tabi burası senin evin "demesiyle yüzümü buruşturmamak için kendimi zor tuttum .İlerlediğim koridorda karşıma çıkan aile fotoğraflarını görmeyi es geçip kafam önümde  Toprağı takip ettim.

"Burası salon "Toprakın söyledikleriyle içerde oturan gazete okuyan Güney bey  bir süre bana bakıp ardından olduğu yerden kalkıp yanıma sokuldu ve bana sarıldı dondugumu farketmiş olacakki geri çekilip "hoşgeldin kızım " dedi .Elimden tutup beni koltuğa oturtturdu .
"Sen nasıl buldun burayı biz yani gelmek istemezsin diye ?" Demesiyle karşımda oturan Neşe hanım ve konuşurken heyecanlanan Güney beye haksızlık ettiğimi farkettim .Gülümseyerek
"Toprak abim getirdi .Bana da sürpriz oldu "dedim .
".ne içersin kızım "diye soran Neşe hanımın hemen gerisinde duran 20 li yaşlardaki kıza "Çay alabilirmiyim ?"dedim gülümseyerek .Herkes sessizce birbirini izlerken
"Neden ?"dedim aramızdaki uçurumların ortasına pimi çekilmemiş bombayı bırakıp .Neşe hanım bir an ağzını açıp kapıdı daha sonra Güney beye döndü ve gölgeme hapsettiğim yalnızlığım neden buldu .Can çekisen kimliğim sorgusuz sualsiz  benligime yerleşti .İçimde dibi görünmez kuyu beni içine hapsetti .

"Annen sana hamileydi " Güney beyin kurduğu cümlede  geçen anne kelimesi soludu dibi görünmez kuyum .Toprak ve Neşe hanım sessizce bizi dinlerken ben sadece dinlemiyordum her buldugum yakaladığım ayrıntıyı kendime göre tanımlayıp zihnime yerleştiriyordum.

"Bir kaza oldu .Olmaması gereken bir kaza beni kendimden hayatımdan eden bir kaza .Doğum yaklaşıyordu ve o günlerde daha çok çalışmam gerekiyordu bir gün annen aradı sancası tutmuştu ve evde yalnızdı ."Sesi titriyordu o günleri anlattırıp tekrar yaşattırarak belki acı çekmesine göz yumuyordum ama benliğimi hapsettiğim kendimi bulmak iyi hissettiyordu .Neşe hanım o günleri tekrar yaşıyormuş gibi ağlarken Toprak annesinin elini tutmuş ona destek oluyordu .
"Panikledim elim ayağım birbirine dolandı arabanın anahtarını aldığım gibi dışarı fırladım son sürat  araba sürüp senin doğumuna yetişmeye çalışıyordum tıpkı Güneş ve Toprak'in kinde olduğu gibi bu bebeğimizin doğumunda da yanında olmak istiyordum .Sonra birden yağmur başladı çok yağıyordu karanlıktı çok karanlıktı ben böyle olsun istemedim birden bir karartı " deyip sustu .Ellerini sıktım .
"Anlatmana gerek yok "deyip acı dolu gülümsedim yanağından akan yaşı silip "sen çok acı çekiyorsun bu bu sana fazla "dedin çünkü biliyordum eğer kafanı önüne eğip çaresizce ellerini iki yana açıp gözyaşlarının senden habersizce akması demek çaresizlikti .

"Anlatmalıyım "deyip devam etti .Kendimi suçlu hissediyordum kabul tutmuş yarayı deşiyormuş gibi hissediyordum .

"Birden bire çarptığım seluletle çok şasırdım panikledim kızı hastaneye kaldırdık ama kurtulamadı .Kızın babaannesi yaktı yaktı ortalığı  oğlunu ve gelinini trafik kazasında kaybetmiş bir tek torunu kalmış onu da "deyip sustu bu kez kucagimdaki ellerimi Güney beyin ellerini sıktım .Elelrini sıkmamdan güç almış gibi devam etti .
"İntikam istiyordu mahkemede suçsuz gorunüp para yardımıyla da olsa berat etmiştim ama o babaane intikam istiyordu .Bu olaylar sırasında sen ve annen hastahneydiniz annen çok iyi bir doğum geçirmemişti ve  hastahanede olması gerekiyordu .Güneş ve Toprak Sevgi hanımlardaydı .Bir gün başınızda beklerken aşağıya inmiştim o gün Toprak ve Güneş de sizi ziyarete gelmişti .Sevgi hanım artık ısrarlarına dayanamamış sanırım .Siz dördünüz geldiğimde yoktunuz .Her yerde arıyordum ama yoktunuz kafayı yiyecektim bir gün o kızın  babaanesi aradı ve birinizden vazgeçmemi istedi .Torununa karşılık biriniz ."demesiyle artık dayamayacağımı anlayıp oldugum yerden kalkıp "b b ben evi gezebilir miyim ?" Şuan içimden gelen son şeydi belki ama karşımda aglayarak günahıyla yüzleşen bir baba vardı ömrü boyunca benim yalnızlığımdan daha çok yalnızlık çeken bir adam .Güneşin kahramanı, masallardaki gibi bir babası olduğunu düşünmüştü belki de .Toprak'ın kalkmasıyla onu elimle durdurup
"Ya da sen dur "
"Sen gezdir ya da sen "Güney bey ve Neşe hanımı göstererek söylediklerim ile ikiside şaşkınlıkla beni izledi bir süre sonra Güney bey kalkıp" ben gezdireyim kızım" dedi ve o önde ben arkada uzunca bir koridaru geçip merdivenleri çıkmaya başladık İlk katta genis bir salon hemen yanında kocaman bir mutfak vardı .Merdivenleri çıkar çıkmaz beş büyük kapı vardı Güney bey iki kapıyı gösterip oralar misafir odaları dedi .Kendi odasının kapısını açtı oda simsiyah mobilyalarla döşenmişti o dada ki tek beyaz ayrıntı perdelerdi .Yüzümü buruşturduğumu farkeden Güney bey hemen bir açıklama yapma gereği duyarak
"Siyah rengini çok severim "dedi
Suan girdiğimiz kapı tahminimce Toprak'in odasıydı zira bu kadar kitabı ve dvdnin başka birinin odasında olabieceğini düşünmüyordum .Bir daha ki önüne geldiğimiz kapının kimin odası olduğunu biliyordum ve bu durum şimdiden gerilmeme neden oluyordu .Muhtemelen hoç görmediğim ablamın odasını görecektim .Odanın kapısının açılmasıyla gördüğüm manzaraya hayret ettim bu oda tam benim zevkime göre döşenmişti mavi renkli duvarlar beyaz renk kocaman bir dolap ve içi fırça ve boya dolu kocsman genişce bir raf
"Ve bu da senin odan " Güney beyin söyledikleriyle ağzım açıldı .Karşımdaki mavi renkli yatak örtüsüne bakıp gülümsedim .Az sonra yapacağım şeyin delilik olduğunun fardındaydım ama bir kez o duyguyu tatmal istiyordum .Saçlarımdaki tokayı çıkarıp kotumun cebine koydum .Güney bey  ne yapmaya çalıştığımı anlamaya çalışırken aglamaktan yorgun düşmüş bedenini inceledim .Beni terketmedi beni isteyerek bırakmadı dedi içimdeki dizleri kanamış kız cocugu ve bir kez daha yineledi beni bir tek onlar kurtarabilir onlarıda ben .Mavi renkli yatağımın yorganını açıp yattim .Bir süre Güney beyin tepkisini izleyip

" Ben uyumak istiyorum " külliyen yalan dedi içimdeki kötü tarafım .
" bana masal anlatırmısın ?"

Merak ediyordum işte her ne kadar inkar etsemde büyüdüm deyip onca çektiğim acıyı kendime mesken seçsemde bir babanın masal anlatışına sağınma seçeneğini merak ediyorum ya da bir kız çocuğu nasıl olunur merak ediyorum .Belki geçmedi o itiraf acılarımı yok etmedi ama geçebilir .Bugün ihtimal olan yarın gerçekleşebilir ve herkes o ihtimali görmek umuduyla yaşamaz mı zaten ? Benim ki imkansıza yakın diye bu sefer vazgeçmeyeceğim !

ARTA KALAN / TAMAMLANDI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin