13.Herkes gibi Part 2

6.2K 364 22
                                    

Ayyyy çok yoruldum !



Herkes Gibi





Kayıp bir ruhun ölüsü olmalıydı .Ölüsü olmayıp ruhu kayıp bir insanın ise kimsesi olmalıydı belki de hayatına anlam katacak biri . Bugün bir defa daha mezarının başında ağlayıp göz yaşı döktüğüm kadın benim çocukluğumda kalan kimsemdi . Geçmişimin izleri vicdan azabımla birleşip beni daha çok bataklığa sürerken tek düşündüğüm Emre ve Ezgi'nin yüzüne nasıl bakacağımdı .





Belki benim yüzümden kaybetmişlerdi annelerini .Benim suçumdu .Elimin altındaki topraktan avucumun içine alıp yavaşça elimden süzülüşünü izledim .Arkamı dönmemle gördüğüm kişi ile bir yabancı gibi hiç bir şey demeden yanından geçmeyi planlarken Emre'nin kolumdan tutup bana sarılması ile gözlerim kocaman açıldı .Tam bir haftadır Emre dahil kimseyle konuşmuyordum .Odamda ya ağlıyor ya da kendimi sakinleştirip Melek 'in bana ihtiyacı olduğunu bilip onunla ilgileniyordum .Evdekiler üzerime çok gelmemeye çalışıp bana karışımıyordu .O günden Emre' yi ilk kez görüyordum .



Benden ayrıldıktan sonra kolumdan tutup beni dışarı sürüklerken tek yaptığım ona uymaktı . Mezarlıktan çıkar çıkmaz


" Yürüyelim mi biraz ? " Diye soran Emre'ye olumlu anlamda kafa salladım .



Gördüğümden beridir ilk kez baktığım Emre'yi bu kadar dağılmış bir şekilde gördüğüm geldi aklıma .Saçları zaten kısa değildi ama sakallarıyla iç içe geçen saçlarıyla uyumadığı göz altının mosmor olmasından belli olan Emre ' ye ilk kez çok kötü gözüküyor tabirini yakıştırabilmiştim .



" Senin bir suçun yok !" Bir insanın kurduğu cümle ne kadar acıtırdı .Bir insan karşısında ki insanın acısını ne kadar hissedebilirdi? Ben söyleyeyim eğer ömrü boyunca o acıyla sınanmışlığı varsa tamamını hissederdi .



Söyledikleri ile sonunda bulabildiğim sesimle




" Özür dilerim " dedim sanki özür dilersem geçecek bir şey yaşıyormuş gibi



" B ben böyle olsun istemedim " elimle yanağından akan yaşları silerken.



" Senin bir suçun yok Derin annem kanserdi ve ve z zaten " deyip sustu .O sustu ben ilk kez bildiğime sustum . çünkü biliyordum acısı olan insana susulurdu .Acısı olan insana hiç konuşulmazdı .



" Annem hep senden bahsederdi " Şuan yanımda yürüyen Emre o kadar yabancı geliyordu ki ben hep Emre ' yi yaptığı soğuk espirilerle hatırlayacağımı zannederken meğer sınandığı en büyük acının en büyük görgü tanığı olarak yanında olacakmışım öyle de yerleşecekmiş Emre anılarıyla aklıma .



" Seni çok severdi küçüklüğünden kalma bir fotoğrafın vardır bizde küt saçların ve mavi gözlerinle tüm çocuklardan farklısın " demesiyle kafamı önüme eğdim .

" Seni ilk gördüğümde tanıdık gelmen bu yüzdendi sanırım ."

Cevap veremeyeceğimi bilip devam etti biz yavaş adımlarla yürürken .



" Annem için ömrü boyunca taşıdığı bir vicdan azabı idin .Bir gün 6 ay önce kanser olduğunu öğrendiğinde seni aramaya başladı .Senin gözü önünde olduğunu bilmeden"



.Geçmişimin içimdeki muhasebesiydi Emre' nın anlattıkları .


" Bir gün Ezgi arayıp gelmemi söyledi her zaman ki yaramazlıkları özlemeleri sandım .Meğer benim annem Ka" sözünü tamamlamasına izin vermeden sıkıca elini tutum .Şuan elimin altındaki eli o kadar çok sıkıyordum ki canımın acısını umursamadan sanki elini sıkarak acısını geçirebilecektim .

ARTA KALAN / TAMAMLANDI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin