"Kayla yarışa varmısın bebeğim"diyip motorunu gösterdi. Bende hemen "kabul ama burdan başlamayalım"dedim. Sonra Meriç üzerime yürürken ben geri geri kaçtım sonra beni belimden tutup durdurdu ve omuzlarimdan tutup döndürdü."otur"diyip elimden kaskı aldı oturunca nazik bir sekilde kaskı kafama taktı. Sonra kendi motoruna oturup arkadan kaskını alıp kafasına taktı eliyle gel işareti yaptı. Yanına gidip "su kırmızı arabadan başlayıp okula kadar ilk varan kazanır ödülü sonra belirleriz"dedim. "Kabul bebeğim "diyip arabanın yanına gitti. Bende yanına gidip 3e kadar saydim sonra hızla yarışa başladık. Araba fazla olmadığı için hız yapabiliyorduk. Ben anı gaz yapınca meriçi geçtim ve arabanın arkasında kaldı. Okulun park yerine girip motoru parkettim. Motordan inerken meriç geldi.kaskımı çıkarıp "noldu acemimisin sürmeyi bilmiyosan öğretirim"diyip dalga geçtim. Meriç kaskını çıkarıp "sadece uyanıklık yaptın bu seni güzel sürüyo yapmaz"dedi."Tamam herneyse ödülümü isterim" diyip bi adım ileri gittim. "1 gün boyunca her dediğimi yapacaksın tamam mı yarın saat 8de biter şimdi ilk görevin kaskımı tutman"diyip kaskı eline verdim."Peki öyle olsun bakalım kayla hanım"dedi ve arkamdan geldi. Okul bahçesinde yürürken cansuyu gördüm bana doğru sevinçle geliyodu. "Kanka harika haberim var okul gezi düzenliyo hemde antalyaya 5 yıldızlı hotelde kalıcaz 1hafta ordayız ama herkes kalmak isterse 2gun daha ek yapıyolar. Ben senle benim ismimi yazdım. Okul sadece 1000lira para istiyo oda onemli diğil yani gidiyoruz ama ben daha efeye demedim meriç ogrendigine göre ona söyler onlar da gelir" dedi. "Kanka bu süper birşey bu akşam sana gidip senin bavulunu ordan beri bana geçip benim bavulumu hazırlarız yarında alisverise gideriz dur"diyip meriçe baktım. "Bugün digil yarın bana itaat ediceksin ve yarim saatini alicam 23.30 saat itaat edicen şimdi git arkadaşlarının yanına çeten seni bekliyo ben cansuyla konuşcam biraz"dedim. "Iyi öyle olsun ama senden bisey almam lazım onu da unutma"diyip göz kırptı sonra çetesinin başına geçti. "Kanka hemen anlatıyorsun ne oldu dün detaylı bir şekilde" dedi. "O zman sende hesap ver neden bana göz kulak olması için onu yolladın pis arkadaş seni"diyip güldüm. "Belli ki iyiki yapmışım anlat" dedi. "Tamam ama bi dakika"diyip mericin yanına gittim. Kolundan tutup arkadaşlarının yanından aldım. Biraz yağcılık yaparak" aşkım bize cansuyla kahve alırmısın kantinden"diyip kollarımı beline doladım. Meriç gülerek "hayırdır bu haller yağcılık yapmaya çalışıyon falan bunu benden hangi sıfatla istiyon sevgilin olarak mi yoksa kölen olarak mı" diyip kollarını belime doladı. "Sevgili sıfatıyla istiyorum cansuyla konuşacaklarımız var kahve almak icin zaman yok sen alıp bize getirsen olur mu" dedim. "Iyi tamam savaşla aldırıp sana gönderirim"diyip kulağıma eğildi ardından "ama bunun sonucu ağır olur haberin olsun"dedi. "Iyi tamam yavsama"diyip meriçi kendimden uzaklastirdim ardından "okulun arkasındaki mekândayız oraya getirsin" diyip geri geri yürümeye başladım. "Lafından dönme döverim seni meriç"diyip sırıttım. "Savas bi gel"diyip yanına savaşı çağırdı. "Yengen benden kahve istedi sen kahve alıp gelir misin"dedi. Sonra savaş bana baktı bende hayır derecesinde bakış attıktan sonra "yengem senden istemiş benden diğil sen alcan kanka"diyip yerine gitti. "Meriç kahveleri bekliyorum"diyip cansunun koluna girdim ve ordan ayrıldım. Okulun arkasına geçip banklardan birine oturduk. "Anlat kanka"diyip beni dürttü. Cansuya herseyi bastan assagi bütün detayları anlattım. "Kanka yarın da evlenin tam olsun"dedi arkadan erkek sesi. "Oda olcak inşallah hatta nikah saidim o adam olcak"dedi. Sesinden tanıdım bu Meriçti. Yanimiza gelip kahveleri verdi. "Cansu bizi biraz yanlız bırakır misin kankanla konusacaklarim varda hem efe geldi git ona antalya olayını anlat"dedi. Ardından cansu "kahve için saol ben gidiyorum"diyip kalktı ve gitti. Ayağa kalkıp "sende antalyaya gelcen dimi" dedim. "Sen onu bunu bosverde ödülümü ver diyip belimden tutup kendine çekti. "Ödül mu hemen"diyip karnına yumruk attım. Beni bırakıp karnını tutunca fırsattan istifade kaçmaya başladım arkama bakarken sert biyere çarptım. Ne oldugunu anlamadan beni belimden tutup duvara yasladı. Bu yiğitti "yavrum dikkat etsene biraz"dedi. Konuşmaya değmez diye icimden geçirip yiğitin de kasıklarına vurdum. Beni bıraktı ve ordan kaçıp cansuyu aradım. Çetenin yaninda duruyodu oraya gidip oturdum. "Kanka noldu"diyince birden gülmeye başladım. "Inan kanka gülmekten yarilirsin "diyip ordaki herkese bütün olayı anlattım. "Şimdi de birbirlerini bogazlıyolardır"dedim ve güldüm. Herkes gülmeye başlayınca "neye gülüyonuz" diye ses geldi. Herkes o yöne bakınca meriç oldugunu gördüm ve " snaa gülüyoruz" dedim. Sonra ordan koşa koşa okula kaçtım. Koridorda yürürken arkamdan mericin sesini duydum."Kayla bekle"arkama dönmeden tuvalete kaçıp kapıyı kapattım. Ardımdan tuvalet acilip içeri meriç girdi. Icerdeki bütün kızları kovup ödülüm ne oldu bide o yumruktan sonra seni cezalandirmam lazim" dedi ve kapıyı kilitledi. Üzerime üzerime gelip beni duvarla kendisinin arasında bıraktı."Meriç ben şey"dedim ama devamını getiremedim çünkü öldürücü bakışları beni çok korkutmuştu. "Cezanı söylüyorum bugün beni antreman yaparken izliceksin hemde 2 saat boyunca ve ödüle gelelim ödülümü şimdi istiyorum"dedi. "Ödülün ne ki"dedim. Meriç gülüp düşündü. "Ateşli bir öpücük"dedi ve sırıttı. "He ama burda mı "diyip etrafa baktım. Meriç ciddi bir ses tonuyla "evet burda ve hemen..."demişti ki dudaklarına yapıştım. Ellerimi saçlarına götürüp hem bastırdım hemde çektim. Meriç kollarınınım birini belime birini kalcama koyup kendine yapıştırdı. Ve o anda birbirine şeylerimiz değdi. Meriç durup gözlerime baktı onay istedi. Bende kafamı salladım sonra meriç ani bi haraketle beni kucağına aldı ve iki elini kalcama koyup tutmaya başladı. Tekrar öpüşmeye başladık. Orda öylece kaç dakika öpüştük bilmiyorum ama zil çaldı. Durdum ve "zil çaldı gitmemiz lazım" dedim. Meriç beni kucağından indirip ödülümü aldım cezan da 2 dersten sonra unutma"diyip kulağımın altını öptü ve tuvaletten çıktı. Bende sınıfa geçip cansunun yanına oturdum. "Kanka nerdeydiniz"diyip ısrarla suratıma baktı. "Akşam bavulları hazırlarken anlatırım"dedim. "Kanka özür dilerim ama akşam efeyle gezmeyi düşünüyoruz"dedi. "Olsun kanka gezin zaten daha iyi olur alışverişi yaptıktan sonra hazırlarız"dedim. Hocanın gelmesiyle cansu cevap veremedi ve derse başladık. Derste birisi hocaya "hocam doğum gününüz kutlu olsun"dedi. Ardından aklıma bi soru geldi. Meriçin doğum günü ne zmaan. Telefonu çıkarıp meriçe mesaj yazdım "senin doğum günün ne zaman"yazdım. Peşine hemen "4 gün sonra noldu"diyince "hic sordum" yazıp ona baktım. Göze göze gelince göz kırptım. Ardından kapiya vuruldu. Iceri yiğit girdi. "Hocam sınıf değişikliği yaptım ve buraya gönderildim boş bii sıraya geçebilir miyim"dedi. Etrafa boş sıra bakınırken göz göze geldik. Hemen kafamı çevirip dışarı baktım. "Hocam meriçin arka sırası boş oraya oturuyorum"deyince ona doğru döndüm. Ortadaki sıralardan en arkaya geçti. Benle aynı sıra katindaydi. Fazla takmadım. 2 dersten sonra meriçle antremana gittik. Ben kapalı havuza geçip meriçin gelmesini bekledim. Otur otur sıkılınca annemi arayıp geziyi söyleme fikri geldi numarayı bulup arıcaktım ki meriç gil içeri geldi. Bende sonra ararım diyip telefonu kapattım. Herkes kendi bölümüne geçti. Hocaya dönüp hocanın komut vermesini beklediler hoca birkaç birşey söyleyince herkez yerlerini alıp gözlüklerini taktı. Hoca düdüğü otturdu meriç 2. Sıradaydı. Sonra aniden hızlanıp fark açtı obur tarafa varınca takla atıp döndü ve suyun içinden yüzmeye başladı yavaş yavaş suyun üstüne çıkıp kulaç atmaya başladı kafasini kaldırıp nefes aldi ve kafasini suya sokup yuzmeye başladı. Gene aynı teknikleri yapa yapa başladığı yere geldi. Gözlüğünü çıkarıp bana baktı ve göz kırptı bende ona öpücük attım. Hocayla biseyler konuşup sudan çıktı. Sonra bütün erkekler dizilip şinav çektiler. O şekilde 40 dakika oyalanıp durdular ve hocaları gitti. Meriç yanima gelip "spor salonuna gidiyoruz yürü"diyip elimden tuttu bende ona ayak uydurdum. Spor salonuna geçince meriç beni bırakıp halterlere geçti "sen bunu kaldırıyo musun" dedim alaycı şekilde. "Niye o kaldıramaz mıyım"dedi ve halterin altına yattı. "Ne bilim sen bunu kaldıracak kadar kaslı digilsin"dedim ve bacağının yanına oturdum. "Ben o aşırı kasları sevmem hemde benim kaslarımda ne var her kız hasta sokağa çıplak çıksam her kız gel benle yat diye yalvarir"diyip sırıttı. "Yaa öylemi tamam bende o zaman sokağa mayoyla cıkim gör neler oluyo tövbe tövbe konusturuyon beni kötü kötü"diyip bacağına vurdum. "Çok istiyosan giymek gelip benim evimde benim yatagimda giy"diyip sırıttı. "Sapıklasma meriç benim canım sıkıldı ben napcam kös kös oturcam mi"dedim. "Sende spor yap hem biraz kilo almissin zayıflarsın"dedi. "Hadi lan ordan nerem kilolu"diyip vücuduma baktım. Sonra etrafa bakıp tartı aradım sonra az ilerde görüp oraya gittim ve tartıldım. 50.5 çıktığımda yarim kilo aldığımı gördüm. Meriçin yanına gidip "harbiden yarim kilo almışım" meriç hallerin kilosunu bana göre ayarla ben kaldircam"diyip meriçi kaldırdım. "Iyi peki diyip kilolarını değiştirdi. Halterin altına yatıp "Meriç tut diyince tut yoksa elimden üstüme düşer tamam mı" diyip halteri tuttum ve kaldırdım 2 kere indirip kaldırınca yerine geri koydum. "Çok ağır bunu boşver koşalım meriç gel senle koşalım bosver bunları"diyip kalktım ve meriçi dışarı sürükledim. O anda telefonum çaldı telefonu çıkardim arayan babamdı açıp "efendim baba-ama daha okul var-Çok mu acil-iyi geliyorum-tamam"dedim ve kapattım. "Meriç akşam haberleşiriz şimdi benim eve gitmem lazım "dedim ve meriçi orda bıraktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Başımın Belası
JugendliteraturHayal kırıkları ve parçalanmış bir kalp menfaati için yarışan erkekler. Sevip ve sevilmek artık bana çok uzak sevdim ve menfaati için kullanildim. Bu sever aşık oldum ve yine menfaati için beni kandıran başımın belası düşmanım beni seviyo bende büyü...