Sabah uyandığımda basimda cansuyu gördüm. Hemen ayağa kalkıp "ne işin var burda"dedim. "Kayla ilk olarak beni dinlemeni istiyorum dinledikten sonra arkadasligimizi bozmak istersen anlarım" dedi."Tamam anlat bakalım" dedim. "Ben herşeyi mericle efe konuşurken duydum sonra yanlarına gidip mericin suratına tokadı bastım. Sonra sana herşeyi anlatmak icin ordan uzaklaşırken meriç kolumu tuttu dedi ki ben anlatıcam sen karışma diyerek bana bağırdı bende tamam ama çabuk ol eğer anlatmazsan ben anlatırım diyip ordan uzaklaştım sana ne kadar anlatmak istesem de olmadı yapamadım sonra böyle bir olay yaşanmış ben gerçekten ozur dilerim şimdi istersen gidebilirim" diyip suratıma işkence çekermiş gibi baktı. Cansuyu kendime çekip sarıldım. "Asıl ben ozur dilerim sana bu kadar tepki göstermem gerekirdi" dedim. Cansu beni kendinden uzaklaştırıp "yanlız kanka bi sıkıntımız var" dedi. Ve devam etti. "Dışarda seni bekleyen meriç var " dedi. Bende aniden yataktan kalkıp dolabimdan siyah şort ve siyah atlet şekli askılı giydim üstüme de deri ceketimi giydim ayakkabılarımı da siyah giyinip saçlarımı saldım. Elime sırt çantamı alıp telefonumu cüzdanımi aldım. Kapımı açıp salona indim. Annem bana korkuyla bakınca ona öpücük attım ve dışarı çıktım. Meriç arabasına yaşlanmış yere bakıyordu beni farkedince yanıma kosa kosa gelip "Kayla konuşmamız lazım herseyi aciklamama izin ver görüldüğü gibi değil hiçbirşey"dedi. "KES!!" Diyip bağırdım. "Artık sana inanmıyorum ve güvenmiyorum ayrıca senden nefret ediyorum bidaha karşıma çıkarsan senin icin çok kötü olur" diyip motoruma bindim ve kasımı taktım son gaz ordan ayrılınca ana yola çıktım birsüre öylece ilerledim. Motordan garip garip sesler gelince kenara geçtim. Aniden motor durunca inip altına baktım ama bisey yoktu geri üstüne oturup çalıştırmaya çalıştım "hadi be güzelim hadi be çalış bari sen beni sırtımdan vurma" ama çalışmadı. Sinirlenip motoru yere fırlattim. Telefonumu çıkarıp birisini aricaktim ama kimi aricaktim telefonu da rast gele attım. Kafamdan kaskı çıkarıp etrafa bakındım en yakın otele yürüyüp oda tuttum. Odaya girince kendimi yatağa attım ve uyudum.
MERİÇİN AĞZINDAN:
Hala orda onun gelmesini bekliyodum yanıma cansu geldi ve yanıma oturdu. Oylece sessiz sessiz oturduk. Araba sesi durunca yanımıza efe geldi. "Abi bisey olmuş" dedi efe. Hemen ayağa kalktım "noldu anlat" diye cemkirdim. "Meriç kaylanin motorunu bulmuş bizimkiler yerde parçalanmış telefonunu da bulmuşlar" dedi. Efenin yakasına yapışıp "nerde bulmuşlar" dedim. Cansu yakasından ayırıp "ya sakin olun efe sende şöyle çabuk gidelim" dedi. Ardından efe" sahil taraflarında bulmuşlar orda bekliyorlar çabuk gidelim" diyip arabaya yol aldı cansu da onun peşine gitti bende kendi arabama binip efeyi takip ettim. Oraya vardığımızda hizla arabadan inip savaşın yanına gittim. "Nasıl olmuş biliyonuz mu " dedim. " Meriç sakin ol kayla etrafta yok telefonuda burda kırılmış" diyip elime telefonu verdi. Onu o kadar merak etmistim ki ne yapacagimi bilmiyodum." Ya allah kahretsin hicbiyerde yokmu eminmisiniz bakındınız mi etrafa" dedim. Emre " Meriç yok etrafta belki eve gitmiştir taksi durdurup iyi düşün" dedi."abi evden geliyom zaten" diyip kaldırıma oturdum. Öylece 10dakika gectikten sonra polisler geldi. Polisler yanımıza gelip "ne oldu burda" dedi. Hemen atılıp "abi kız arkadaşım motorla kaza yaptı galiba telefonu da burda ama kendisi yok yalvarırım bulun onu" dedim. "Tamam oncelikle sakın olun etraftaki güvenlik kameralarını toplayalım ve olay yeri inceleme gelsin" diyip yanımızdan uzaklaştı. 5dakikanin Ardından geri gelip "şimdi sizlik bi durum yok lütfen evinize gidin ve bizden haber bekleyin" diyip bizi gönderdi. Arabalara binip hep beraber benim eve gittik. Kendimi o kadar kötü insafsız hissediyodum ki oracıkta ölesim geldi. Eve girip kendimi koltuklardan birine attım. Herkes yerini alıp oturdu. Cansu efeye sarılmış ağlıyordu. Efe ona destek oluyodu. Allah kahretsin benim yüzümden ona bişey olduysa. Cansu ayağa kalkıp "efe ben bizim eve gidiyorum" diyip bana nefret dolu bakış attı ve evden çıktı. Sadece onun arkasına bakmakla yetindim. "Meriç sıkma canını polisler ariyo bulurlar emin ol sen kaylanin hiçbirşeyi yoktur" dedi savaş. "Aynen abi sıkma canını buluruz" diyip destek çıktı efe. Mutfağa gidip su içtim. Efe yanıma gelip "Meriç bak böyle olma hem kızı da düşün belki bilerek öyle yaptı ve ortalıktan kayboldu" dedi. " yok efe kayla asla motoruna o şekilde davranmaz kendinden cok sever motorunu" dedim. Ve odama çıktım. Yatağa yatıp tavanı seyretmeye başladım. Ben yiğitle öyle iddaya onun için girmiştim benimkisi ilk görüşte aşktı onu gördüğüm gibi vurulmustum ve yiğite söylemiştim yiğitte en iyi kozunu kullanıp benle iddaya girmişti oda şuydu kızı ilk kim yatağa atarsa kazanır ve kaybeden bu şehirden ve mirastan vazgeçer demişti bence onaylamıştım allah kahretsin keşke böyle bisey yapmasaydım saatlerce tavanı izledim. Ama kaylanin o güzel yüzü ve saçları aklımdan çıkmıyordu. Saate baktığımda saat 1 olmuştu. Efe gil koltukta uyuya kalmış televizyon açık kalmıştı televizyonu kapatıp mutfağa geçtim dolaptan bira alıp bahçeye ciktim. Ve gok yüzünü izlemeye başladım biramı açıp kafama dikledim. Yıldızlar çok güzel görünüyordu acaba hangisi bendim hangisi kaylaydı. Ne kadar uzaktı bana gel benim için ol dese hiç düşünmem onun için ölürdüm ama öyle bisey olmicakti çünkü kayla ortada yoktu. Biramı yeniden kafama dikledim ve bitene kadar içtim. Bitince elimde şişesini buruşturup dalladım. "Ulan hayat'ın amına koyiyim ne kadar yalancı bir dünyasın kahbe piç dünya" diye bağırmaya başladım. Bağırdıkça aglayasım geliyo ve bu his beni öldürüyodü. Oturduğum yere iyice yayılıp yattım. Yıldızlar aynı kaylaydı çok dikkat çekiciydi sürekli parlıyordu o kadar çekici bir kişiliği vardı ki beni kendine ayrı bağlıyordu. Telefonumu çıkarıp polisi aradım. "Alo iyi günler ben kaybolan kayla derin için aramistim bi haber varmı" dedim. "Şuanlık yok beyfendi olunca arıcaz"diyip kapattı. Ulan bunlar beni aramaz lan "hasiktir" diyip telefondan cansuyu bulup aradım"lan cansu yıldız teyze nolcak" dedim. "Ben onun yanındayım zaten hepsi senin yüzünden oldu ne diye soruyon "diyip kapattı. Abi kız haklıydı hemde sonuna kadar. Kaylayı özlemiştim bende ne bi fotoğrafı nede bi eşyası vardı. Aklıma gizli evleri geldi. Ayaklanıp eve girdim. Hala uyuyodu camışlar dış kapiya gidip kapıyı açtım. Ama açılmıyordu "Ulan daşşağımın kapısı açıl lan" diye sövmeye başladım. Efeye baktım bunu yapa yapa o yapar diyip yanına gittim. "Piç arkadaşım benim aç su kapıyı" dedim. "Meriç nereye gidicegini şöyle beraber gideriz" diyip oturur pozisyonuna geldi. "La mal kayla gilin gizli evine gidicem aç"dedim. "Iyi tamam" dedi ve kapıyı açtı. Hemen dışarı çıkıp oraya doğru koştum. Eve varınca anahtarı sakladıkları yerden çıkarıp açtım. Eve girince hemen kaylanın odasına girdim. İlk hallerimiz geldi aklıma yerde benim ona verdiğim kıyafetler vardı sırf bana inat giymemişti. Aynalıgın önünde makyajları ve benim tişörtüm. Yatağın üstüne oturup etrafıma bakıp anıları canlandirdim ve yatağa uzandım. Gözümden damla yaş gelmişti. Lan ben agliyom mu dedim içimden harbi agliyon lan meriç dedim kendi kendime. Gözlerimi tavana dikip izledim öylece bakıyordum. Gözlerim kapandı karanliga gömüldüm kaylanın olmadığı günlere döndüm. Ve kendimi uykuya bıraktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Başımın Belası
Teen FictionHayal kırıkları ve parçalanmış bir kalp menfaati için yarışan erkekler. Sevip ve sevilmek artık bana çok uzak sevdim ve menfaati için kullanildim. Bu sever aşık oldum ve yine menfaati için beni kandıran başımın belası düşmanım beni seviyo bende büyü...