Sabah uyandığımda cansu uyuyodu. Bende spor yapmak için siyah tayt üstüme siyah göbek üstü giydim saçlarımı at kuyruğu yapıp ayakkabilarimı da siyah puma giydim kıyafetlerim de pumanın malıydı. Dışarı çıkıp etrafa bakındım sadece 1 kaç kişi kalkmıştı. Su bulup elimi yüzümü yıkadım. Ve kampın dış çevresinde koşmaya başladım. Öbür kampın arka yerinde de koştum. O şekilde 5tur attıktan sonra çadırdan darbe yastığını aldım ve ciktim kendime etrafı bos bi agaç aradım buldumda ama obur kampın onuydu yani bizim kampla tam ortasında gibi birşeydi. Ağaca darbe yastığını bağladım. İlk önce ısınma hareketleri yaptım. Ardından yerimde zıplayıp hayal gücü insana yumruk atmaya başladım 2 atıp eğildim 5atip sağ sol sonra ucan tekme ve buna benzer birsuru haraket yaptım. Sonra ağaca bagladigim şeye dönüp vurmaya başladım daha hızlı daha hızlı "Sen napıyorsun" diye sen duymamla etrafıma bakındım. Lan bu eymenin ne işi vardı burda onu takmayıp devam ettim. Vurduğum ağaca yaslanıp bana baktı. Derin bir nefes alıp verdim "nevar" dedim. Cebinden sigara paketi çıkarıp ağzına bitane koydu ardından bana uzattı "al" dedi. "Ben kullanmıyorum" dedim. "Ama kolunda derin bir sigara izi var bence iciyorsun" dedi. Koluma bakıp duraksadım. "Düşmanımdan kalma iz en azından burası kabuk bağlar ama asıl kabuk bağlamayan yer tam bura" diyip kalbimi gösterdim. "Hayırdır biri seni mi üzdü" dedi. "Evet üzdü hayata kafa tuttum sana misin demedi her kötülüğü her askiyonu bana yaşattı bende bu yüzden hayatla düşmanım bide çoğu insanlarala" dedim. Ve vurmaya devam ettim. "Kolun kabuk bağlamış" dedi. "Hiç bakmadım" dedim düz bir sesle. Biraz durdu ve beni izledi. "O öyle vurulmaz cekil ben gostercem" diyip tişörtünü çıkardı. Baya iyi kasları vardı. Ve tam böbreğin o tarafta bi dövme dövmesi çok güzeldi ama karmakarışık olduğu için pek anlamadım "dövmenin anlamı ne" dedim. "Dövme ben demek karmakarık darma duman inişli cikislı kırılmış dökülmüş bazen gülmüş bazen ağlamış bazen oratiligi yıkmış bazen ofkelenmiş bazen pes etmiş" dedi. "Seni beyendim çocuk şuanda beni etkiledin" diyip güldüm. Oda gülüp vurmaya başladı. Baya sert vuruyordu. Ve kuvvetliydi. "Gördün mü nasıl vurulur" dedi. "Gördüm ama göstermek isterim isey yariyo mu diye" dedim ve sırıttım. "Hayhay buyrun" dedi. Bende hemen o taktiğin aksine güzel bir ucan tekme attım karnına geri geri giderken üstüne doğru gidip dirsegimle karnına karnına vurdum. O sırada görüş acıma meriç takıldı ama hemen kafamı çevirdim. Eymen bacağımı tutup geri çevirdi. Şuanda ters duruyodum ellerimi yere koyup takla attım ve takla atarken ayağımı eymenin suratina vurdum. Ona dönüp baktım dudağı kanıyordu. Yanına gidip "Ya benim kusuruma bakma binada kaptırdım" dedim. "Böylesi daha eğlenceli devam edelim" dedi. O sırada beni kahkaha tuttu. Ben gülerken eymen bacağıma çelme taktı düşerken eymene tutundum oda benle beraber düştü. Eymen ustumdeydi. Gülüp bacağımı kasıklarına geçirdim iki büklüm olurken bu sefer üstüne ben çıktım. "Pesmi bay ukala" dedim gülerek. Tam cevap verecekti ki yanımıza eymenin çetesi geldi. Ayağa kalkıp eymene elimi uzattım oda sırıtıp elimi tuttu sonra birden beni kendine cekip altına aldı. Tam kasıklarına vuracaktım ki bacağımı tuttu. Bende mecbur zoru oynadım. Omzunun ordaki çukura bastırıp üstümden attım ve üstüne çıktım. "Pes etmen lazım bence" diyip eymenin çetesine döndüm "dimi eymenin tayfasi" dedim. Dünki şebek çocuk "Eymen bence şansın yok pes et hem kız güzel hemde güçlü sen buna karşı koyamazsın" diyince sinirle ona döndüm. Ayağa kalkıp çocuğun üzerine yürüdüm. Dibine kadar girip "Ne demiştin anlamadım da" dedim. "Bişey demedim bence pes et dedim okadar" dedi. "Peki oyle olsun" dedim ve ağaca doğru gittim üstünden yastığı alıp kampa girdim.
EYMENİN AĞZINDAN:
"Abi kız resmen muazzam ilk defa böyle bir kızla karşılaşıyorum" dedi mert. Ardından "ah böyle bir kız bana düşse varya..." derken "mert kes sesini alırım ayağımın altına" dedim ve yürümeye başladım. Aslında kız süper ötesiydi ama çok acısı vardı belli hele o meriç denen itle kesin geçmişi vardır. Bora onu daha öncelerden bazı yerlerde görmüştüm ama tanımıyorum. Çadırın önündeki sandalyeye oturup etrafa bakınmaya başladım.
KAYLANIN AĞZINDAN:
Çadıra girip bavulumdan kıyafetlerimi çıkarıp giydimGözlüğü kafama takıp cnasuya dürttum "kizim kalk yürüyüşe çıkılıyo" dedim. Ayağa fırlayıp "Lan beni simdı mi uyandiriyon" dedi. "Lan hazırlan sen gelene kadar hepsini bekletirim sen merak etme hem daha kahvaltı yapıcaz defne gili uyandirim bize yer ayirtcam" dedim ve çadırdan çıktım. Telefonumu cebime koyup çikolatamdan 1tane aldım. Defne gilin çadırına gidip seslendim "gir" diye ses duyunca içeri girdim. "Napiyonuz kızlar" dedim sevecen sesle. "Şimdi giyindik de sizin yanınıza gelecektik" dedi defne. "He tamam ben dışardayım cansu hazirlaniyo buluşuruz" dedim ve çadırdan çıktım. Ilerde boranın çetesini görünce oraya doğru gittim. "Bora nerde" dedim. "Şimdi gelir" dedi alper. Tam arkamı dönünce karşıma bora çıktı. "Selam" dedim sevecen bir sesle. "Günaydın erkencisin" dedi. "Evet spor yaptım kahvaltı ne zaman yapılacak ben acıktım" diyip çikolatamı açtım ve 1 ısırık aldım. "Birazdan kahvaltı hazırlanacak da aç karnina çikolata yenmez" dedi. "Bon yorom" dedim ağzım doluyken. Elini dudağımın kenarına uzatıp "çikolata kalmış" dedi ve dudağıma elini sürttü. Ardından dudagima sürdüğü parmağını ağzına götürüp yaladı. "Bana söyleseydin ben alırdım" diyip etrafa bakınmaya başladım. "Şey ben biraz gezicem görüşürüz" diyip hizla ordan ayrıldım sadece boranın gülüş sesini duymuştum. Biraz ormana girince ilerde ağacın orda gamzeyi gördüm biriyle yiyisiyodu. Yan durduklarında gördüm bu Meriçti. Gözlerim dolmaya başladı "si-siz ne yapıyonuz orda" dedim. Hemen bana döndüler. Gamze kazanmış bir edayla "gayet açık digilmi" dedi ve güldü. Gözlerim meriçin gözlerinden 1santim ayirmadim. "Peki size kolay gelsin" dedim goz yaşlarım isyan edermiscesine salıp gittiler hemen arkama dönüp Hızla koştum. Kamp yerine gelince göz yaşlarımı silip gülümsemeye gayret ettim. Arkamdan biri kolumdan tutup bana sarıldı. Bu koku Meriçti allahım kokusunu çok özlemiştim. Hemen kendime gelip dirsegimle karnına vurdum. Ve koşarak ondan uzaklaştım. Cansu ve kızları çadırların orda görünce oraya gittim. "Naber kızlar" dedim. Cansu bana bakınca anlamış ve "kayla noldu anlat" dedi. "Tamam ama ormana girelim bide kızlar siz de gelin" diyip çadırın arkasından ormana girdik bi taş bulup Üstüne oturdum. "Cansu gamze ve meriçi yiyisirken bastım ordan uzaklaşırken bide yüzsüz gibi gelip bana arkamdan sarıldı kokusunu çok özlemişim cansu bana dokunusunu bana sarıldığında kendimi güvende hissettiğimi çok özlemişim" diyip hıçkırıklara ağlamaya başladım. "Ulan ben o kızı yırtarım lan" dedi cansu. Sonra gitmeye başladı "Cansu gitme istemiyorum" dedim. Cansu bana bakıp "O zaman efeyle konisim oda mericle konuşsun" diyip hizla gitmeye basladi. "Defne sende onla git bu deliye belli olmaz" dedim. Defne de cansunun peşinden gitti. Rana yanıma gelip bana sarıldı. "Elbet geçicek yarana melhem olucak seni gercekten sevecek insan elbet var bora var şu yeni çocuk eymen var onların ikisi de sana vurulmuş gibi istesen şıp diye yaparsın sen güçlü kızsın belli neden kendini 3 kuruşluk insan için harciyosun bırak güzelliğin endamın asaletin konuşsun ki yanlış yaptığını öğrensin" dedi. Gözyaşlarımı silip ranaya baktım. "Teşekkür ederim gerçekten çok saol beni ben yaptın 1cümlende" dedim. "Hadi kızım kalk ki herkes gorsun dişiliğini ayakta duruşunu bi vursan yıkarsın" diyip sırıttı. "Gerçekten çok iyi bi arkadaş secimim var iyiki senle tanışıp arkadaş olmuşum ben seni kazanmak sizi kazanmak için ne yaptım" diyip sıkıca ranaya sarıldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Başımın Belası
Teen FictionHayal kırıkları ve parçalanmış bir kalp menfaati için yarışan erkekler. Sevip ve sevilmek artık bana çok uzak sevdim ve menfaati için kullanildim. Bu sever aşık oldum ve yine menfaati için beni kandıran başımın belası düşmanım beni seviyo bende büyü...